| Hepimiz Neden burada olduğumuzu biliyoruz. 5 yıldır bunu bekliyorum. | Open Subtitles | جميعنا نعلم لماذا نحن هنا انتظرت خمس سنوات لهذه اللحظة |
| Şimdi. Baylar Neden burada olduğumuzu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | و الآن يا سادة نحن نعرف كلنا لماذا نحن هنا |
| Pekâlâ, sanırım hepimiz bugün Neden burada olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا.. أعتقد أن جميعنا يعلم لماذا نحن هنا اليوم |
| Neden burada olduğumuzu anlamaktı. | Open Subtitles | لكنني كنتُ آمل أن أجدك و أعرف سبب وجودنا هنا |
| Yine Neden burada olduğumuzu sorup duruyor. | Open Subtitles | عاد إلى طرح الأسئلة حول سبب وجودنا هنا |
| Sen arkadaşımsın, ama Neden burada olduğumuzu unutmayalım. | Open Subtitles | تعرف أن بإمكاني هذا أنت صديقي لكن لا يجب أن ننسى لم نحن هنا |
| Eğer Neden burada olduğumuzu anlayamazsak, konuşmaya başlayamayız. | Open Subtitles | إن لم نكتشف لما نحن هنا لن نستطيع البدأ بالحديث جيد. |
| Neden burada olduğumuzu biliyorsunuz. | Open Subtitles | , أنتم تعلمون لمَ نحن هنا وتعرفون ما الذي على المحك |
| Bay Westerberg, FBI'dan Scott Baker. Sanırım Neden burada olduğumuzu biliyorsun. | Open Subtitles | مستر ويسبرغ سكوت بيكر اف بى اى انا اعتقد انك تعرف لماذا نحن هنا |
| Sir Roger, sanırım Neden burada olduğumuzu biliyorsunuz. | Open Subtitles | السّيد روجر، أعتقد أنك تعرف لماذا نحن هنا |
| Sanki odaya bir kız getirmişiz ve siz de Neden burada olduğumuzu unutmuşsunuz gibi. | Open Subtitles | أنه كأننا جلبنا فتاة في غرفة و يا رفاق ، و نسيتم لماذا نحن هنا |
| Çoğu büyük filmler, spor konulu olsun olmasın, Neden burada olduğumuzu yaşamlarımızın ne kadar değerli ve belirsiz olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | أكثر الأفلام العظيمة سواءً أكانت افلاماً رياضية أو ماعدا ذالك "تذكرنا بـ"لماذا نحن هنا بكم هي ثمينة وغير ثابتة حياتنا |
| Neden burada olduğumuzu iyice anla, Julian. | Open Subtitles | انت تعرف لماذا نحن هنا جوليان الاشخاص الذين هددتهم في تلك الرسائل ماتوا |
| Neden burada olduğumuzu unutma. | Open Subtitles | هذا سبب وجودنا هنا نحن نحتاج لهذا |
| Hepimiz Neden burada olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | يا فتى، نحن جميعاً نعرف سبب وجودنا هنا |
| Neden burada olduğumuzu ne kadar bilirsek, suçluluk duygumuz o kadar yükseliyor. | Open Subtitles | كل ما عرفنا أكثر عن سبب وجودنا هنا... كل ما صرخ شعورنا بالذنب بصوتٍ أعلى... |
| Bu haini çamurlu bir göle atmak yerine Neden burada olduğumuzu anlamıyorum? | Open Subtitles | لا أعلم لم نحن هنا بدلاً من قذف هذا الخائن في بركة طينية |
| Gözlerini dört aç ve Neden burada olduğumuzu unutma. | Open Subtitles | أبقي عينيك مفتوختين و تذكري لم نحن هنا |
| Bize Neden burada olduğumuzu, bunu neden yaptığını söyler misin? | Open Subtitles | أتودين أن تخبريننا لما نحن هنا ؟ و لما تفعلين هذا ؟ |
| Ona Neden burada olduğumuzu söylesenize! | Open Subtitles | لما لا تخبرهُ لما نحن هنا في الواقع؟ |
| Bir konsere gidebilmek için bana bu elbiseyi giydirdin. Neden burada olduğumuzu bile söylemeyecek misin? | Open Subtitles | و جعلتَني أرتدي هذا الثوب كي نذهب إلى حفلٍ موسيقيّ، و لم تقل لي لمَ نحن هنا حتّى |
| Neden burada olduğumuzu düşünün. Henüz dava açılmayacak. | Open Subtitles | تذكر سبب تواجدنا هنا لن يتم رفع الدعوة بعد |
| - Neden burada olduğumuzu anlamadım. | Open Subtitles | أنا محتارة لسبب وجودنا هنا |
| Kaptan, Neden burada olduğumuzu öğrenmek isteyecekler. | Open Subtitles | سيدي، يرغبون بمعرفة سبب مجيئنا هنا |