"nedenlerle" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأسباب
        
    • أسباب
        
    • لأسباب
        
    • للأسباب
        
    • لاسباب
        
    • لأسبابٍ
        
    • ولأسباب
        
    • لأغراض
        
    Belki kişisel nedenlerle mesleki açıdan biraz dikkatten kaçan... bir kişi için birçok ilerleme olanağı. Open Subtitles فرص رائعة لشخص ربما لبعض الأسباب الشخصية قد اهتزت ثقته الداخلية
    Bize daha önemli nedenlerle burada olduğumuzu hatırlatacak birini arıyoruz. Open Subtitles نحتاج لشخص يذكّرنا أنّنا هنا من أجل أسباب أكثر أهميّة
    biyopsiyle ispatlanmış prostat kanseri olan ve daha önce çalışmayla ilgisiz nedenlerle ameliyat yapılmamasına karar verilmiş 90 erkeği aldık. TED تم إدراج 90 رجل شُخص لديهم سرطان البروستات والذين إختيروا لأسباب لا علاقة لها بهذه الدراسة لعدم عمل العملية لهم.
    Ben de. Doğru nedenlerle bunu istemelisin. Open Subtitles ولكنك يجب أن تريد أن تفعل هذا للأسباب الصحيحة ليس لأجل الشعور بالذنب حيال ميكى
    Hatta bu gibi etkinliklerde çok nazikçe cep telefonumuzu kapatmamız geçerli nedenlerle istenir. TED ونحن يجب ان نسأل في بعض الاحيان,بكل لطف ان نغلق الهاتف الجوال في احداث كهذه لاسباب مقنعة
    405'i olumlu nedenlerle gözlüyorum. 44'ü ise olumsuz nedenlerden gözlüyorum. Open Subtitles إنّي مُهتمٌ بالرقم 405 لأسبابٍ إيجابيّة، وبالرقم 44 لأسبابٍ سلبيّة.
    Bu insanların ortak yanı, her birinin farklı seviyelerde ve farklı nedenlerle kendilerini değiştirmiş olmalarıdır. Open Subtitles الشيء الذي يشتركون فيه هؤلاء الناس أنهم وبمرحلة معينة ولأسباب مختلفة قاموا بعمل تغييرات على أنفسهم
    Evet, Leo, Phoebe söyledi tüm nedenlerle gerekir. Open Subtitles نعم، حَسناً، الأسد، نَحتاجُ إلى لكُلّ الأسباب التي فويب قالتْ.
    Bak. Yardımını alabilirdim, evet. Elinde olmayan nedenlerle yüzünden o zaman bana yardım edemedin. Open Subtitles أنظري، ربما أنني أحصل على مساعدتك، نعم، لكن في تلك اللحظة لأي سبب من الأسباب
    Evet, tüm bu nedenlerle hasta ve yorgun Zamanı gerçekten herhangi bir anlamı yok ki. Open Subtitles أجل ، حسناً ، لقد سئمت من كل الأسباب . الغير منطقية
    İnsanların Whitopia'da ırkçı olmayan nedenlerle olmaları mümkün, ırkçı sonuçları olsa da. TED يعتبر وجود الأشخاص في مدن البيض بدون أي أسباب عنصرية واردا، رغم أنه يؤدي إلى النتائج عنصرية.
    O kişiye yardımcı olanlar ise başka, kendilerine has nedenlerle yalan söyleyen diğerleri. Open Subtitles الذي يساعده ناس آخرون لكن من أجل أسباب أخرى.
    İnsanlar kumarhanelere tanışma randevularıyla aynı nedenlerle giderler piyangonun vurması için. Open Subtitles يقصد الناس الملاهي لذات أسباب المواعيد الغرامية المدبّرة،
    dediler. Lorcainide ilacının geliştirilmesi, ticari nedenlerle durmuştu, bu çalışma hiçbir yerde yayınlanmamıştı; Artık bu olay yayınlama sırasında taraf tutma (taraflı yayınlama) için iyi bir örnek teşkil ediyor. TED تم اهمال تطوير اللوركانايد لأسباب تجارية و لم يتم نشر هذا الدراسة أبداً انها مثال جيد ا الآن للتحيز في النشر
    Kuralcılar, buraya dini nedenlerle geldiler veya öyle iddia ettiler, ama aynı zamanda da çok para kazanmak istedikleri için de gelmişlerdi. TED البوريستانيين اتوا الى هنا لأسباب دينية. او هكذا قالوا لكنهم ايضاً اتوا لأنهم ارادوا اكتساب الكثير من المال
    Askerlerimin çoğu tamamen farklı nedenlerle yazılmıştı. TED وهناك الكثير من الجنود سجلوا لأسباب مختلفة تماما.
    Ve eğer ibneyesen, normalmişsin gibi rol yapacağına, beni haklı nedenlerle savunuyormuş gibi yapacağına bana söylemeliydin. Open Subtitles و لو كُنتَ كذلك، كانَ عليكَ إخباري عوضاً عن أن تدعي أنكَ عادي تدعي أنكَ تهتمُ بي للأسباب الخيّرَه
    Gideceksem, o seçimi doğru nedenlerle yapmak isterim. Open Subtitles إذا إعتزمت الذهاب أريد فعل ذلك للأسباب الصائبة
    Düşündüğümüz nedenlerle insan birini öldürebilir mi? Open Subtitles هل يمكن لأى أحد ان يرتكب جريمة قتل للأسباب التى ناقشناها ؟
    Yasal nedenlerle ismi açıklşanmayan, erkek öğrenci ...Dominik Cumhuriyeti'nde bulunuyordu, ...orada ailesiyle tatilde olduğu sanılıyor. Open Subtitles الفتى الذى لايمكن ذكر اسمه لاسباب قانونية وجد فى الجمهورية الدومينكانية حيث يدعى أنه كان فى عطلة مع عائلته
    İsini kisisel nedenlerle terk eden ilk insan olmazdın. Open Subtitles لن تكونَ الشخص الأول الذي يتركَ وظيفته لأسبابٍ شخصيّة.
    Bak, sen benim kankamsın ve bariz nedenlerle ben kadınlara güvenmem. Open Subtitles انظر, أنت صديقي ولأسباب واضحة أنا لا أثق بالنساء
    Zamanın başlangıcından bu yana insanlar çeşitli nedenlerle balinaları avlamışlardır. Open Subtitles منذ فجر التاريخ، البشر كانوا يقتنصون الحيتان لأغراض متنوعة،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more