| Neyseki,diğer geçitlerin içinden küçük gruplar yollamıştım. | Open Subtitles | لحسن الحظ, قد أرسلت مجموعات صغيرة عبر الطرق الآخرى. |
| Neyseki bir zamanlar olduğu kadar yalnız değiliz. | Open Subtitles | لحسن الحظ ، نحن لسنا وحدها كما كنا من قبل |
| - Hayır, Neyseki bir aile düşüşümü yavaşlattı. | Open Subtitles | لا، لحسن الحظ حدّت عائلةٌ من وقع السقطة. |
| Neyseki geldiklerini fark ettik ve reaktörlerimizi zamanında kapattık. | Open Subtitles | و لحسن الحظ فقد إلتقطنا إقترابهم و أغلقنا مفاعلاتنا فى الوقت المناسب |
| İş battı, ama Neyseki karımla tanıştım. | Open Subtitles | ولكن شركته أفلست، لكن ولحسن الحظ التقيت بزوجتي. |
| Neyseki uyanmış böylece bir zarar olmadı. | Open Subtitles | لحسن الحظ ، إستيقظ و لم يحدث أي ضرر حقيقي. |
| Neyseki, Birleşik Devletler Donanması, "Sıçrama"yı geliştirdi. | Open Subtitles | لحسن الحظ ان البحرية الامريكية الخترعت الارجاع |
| Neyseki, üflemeden önce, herkesin duasının kabul olmasını dilemişti. | Open Subtitles | لحسن الحظ , قبل أن يفجر بها , تمنى الجميع ل صلاة ليصبح حقيقة. |
| Neyseki platform aktif olarak çalışmaya başladı. | Open Subtitles | حسنا, لحسن الحظ ما زال حبل الاتصال فى مكانه. |
| Neyseki, zemin katta bir pencereydi ve belki 2 metreden düştü. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن النافذة كانت بالطابق الأرضي، لقد سقط من مسافة النصف متر فحسب |
| Ve Neyseki çalışmasını başardık. | Open Subtitles | و, لحسن الحظ, كنا قادرين على والعمل على انجاحه. |
| Neyseki bunu yapmayı küçümlüğümden hatırlıyorum. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنني تذكرت أن هذه كانت أحدث صيحة عند نشأتي |
| Neyseki, laboratuvara incelenmek üzere bir sürü, eser götürdüm... | Open Subtitles | لحسن الحظ ، قمت بأخذ العديد من القطع الأثرية الي مختبر الطبيب بالأضافة |
| Neyseki, Dr.Felix Wankel,... ...dönerek çalışan motoru icad etti. | TED | لحسن الحظ, قام الدكتور "فيليكس وانكل" باختراع المحرك الدوّار. |
| Neyseki bir difteri salgını mevcut durumu neredeyse hemen düzeltti. | Open Subtitles | ... لحسن الحظ ، وباء الدفتيريا ... أعاد الوضع على ما كان عليه في الحال |
| Neyseki bu türün en sevdiği yemek maymun. | Open Subtitles | لحسن الحظ, طعامها المفضل هو القرود. |
| Yani,full geleneksel kıyafet ve yarım ağız İngilizce konuşmaktan mı bahsediyoruz? Tabi, Neyseki, bizim hayır sever Amerikalılar tercüman olarak orada olacaklar. | Open Subtitles | إذاً فنحن نتحدث باللغة السواحيلية ولا نتكلم الانجليزية؟ نعم، ولكن لحسن الحظ أن المحسن الأمريكي الكبير سيكون هناك للترجمة |
| İntihar etmeye kalktı ama Neyseki ölmedi. | Open Subtitles | أرادت أن تموت، لكن لحسن الحظ هي بخير. |
| Hayır, Neyseki senin için çalışıyorum, benim varlığımdan habersizler. | Open Subtitles | , لا , ولحسن الحظ عندك . أنهم غير مدركين وجودي |
| Durumu çok ciddiydi. Orda başka ciddi hastalarda vardı. Neyseki onları kurtaracak bir helikopter ayarlayabildik. | TED | لقد كان "بيك" في وضع حرج .. بالإضافة إلى مرضى آخرين أيضاً ولحسن الحظ تمكنا من الحصول على طائرة هيليكوبتر لإنقاذ هؤلاء الرجال |
| Neyseki seninle aynı türden, Evet. | Open Subtitles | من الجيد أنها تنتمي إلى الجنس نفسه؟ نعم |
| - "Neyseki akşamları - ...dinlenebiliyorum Tanrım" | Open Subtitles | ~ فيه أنسى النهار ~ ~ أحب ملاك الليل ~ |