"nişanlısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خطيبها
        
    • خطيبته
        
    • خطيبة
        
    • خطيب
        
    • مخطوبة
        
    • الخطيبة
        
    • وخطيبته
        
    • وخطيبها
        
    • الخطيب
        
    • خطيبه
        
    • خطيبتة
        
    • وخطيبة
        
    • خطيبٌ
        
    Ya Ilsa da nişanlısı Victor'un ne iş yaptığını bilmiyorsa. Open Subtitles ماذا لو ان اليسا لا تعلم مايفعل خطيبها فيكتور كذاليك؟
    Benim için hiç sorun olmaz. Onun nişanlısı ile tanışmayı isterim. Open Subtitles ليس لدي أي مشكلة مع هذا أحب أن اتعرف على خطيبها
    nişanlısı Glynnis Pane'le yaz sonu Kraliçe'nin huzurunda evlenecek olan Lord Dashwood, Clarissa adında bir de üvey evlat sahibi olacak. Open Subtitles اللورد داشوود هو الذى سوف يتزوج خطيبته جلانيس باين هذا الصيف و هو ايضا سوف يحتضن إبنة زوجته الجميلة كلاريسا باين
    Geleneklere göre, adam; eğer nişanlısı kaçmışsa yüzüğü geri alır. Open Subtitles رسميا يعاد الخاتم إلى صاحبه إذا قررت خطيبته الإبتعاد عنه
    Sosyal yardımlaşmadan olduğun halde nişanlısı olan Kim Tan'a mı yapıştın? Open Subtitles اذاً طالبة منحـه تجرأت وغازلت كيم تـــــان الذي لديه خطيبة اصلاً
    Kit Jones'un nişanlısı, Leo S ile altı tane telefon görüşmesi yapmış. Open Subtitles ماذا؟ خطيبة كيت جونز تلقت لتوها 6مكالمات لمدة ثانية واحدة من ليو
    Andresen'in nişanlısı, Rueben Quintana polise, Leila'yla öğle yemeği için buluşacaklarını söylemiş. Open Subtitles خطيب أندرسون، أخبر الشُرطة، أنّه كان يُفترض به مُقابلة ليلى لأجل الغداء
    Bu onun nişanlısı, kötü muameleden sabıkalı ve serbest bırakılmış. Open Subtitles هذا هو خطيبها. الذي تم إنذاره والافراج عن بتهمه الاعتداء
    ....otuz yıl önce aklını kaçırdı.. ....nişanlısı törende evlenmekten vazgeçince. Open Subtitles اختلّ عقلها منذ 30 سنة عندما تركها خطيبها أثناء مراسم الزواج
    Ama o olayda, nişanlısı olan katil orada bile değildi. Open Subtitles يقتلونها طمعا فى اموالها, ولكن ليس بواسطة خطيبها ايضا ,
    nişanlısı banliyöden bir züppe. Eğer hapse girersem düğünü iptal eder. Open Subtitles خطيبها هو شخص مرموق من الضواحي, إن ذهبت للسجن, فلن يكون هناك زواج
    Geleneklere göre, adam; eğer nişanlısı kaçmışsa yüzüğü geri alır. Open Subtitles رسميا يعاد الخاتم إلى صاحبه إذا قررت خطيبته الإبتعاد عنه
    Hayır görebilirim çünkü sadece nişanlısı değil aynı zamanda avukatıyım. Open Subtitles نعم أستطيع, لأنني لست خطيبته فقط وإنما أنا محاميته أيضاً
    Titus masum olduğunu savundu, ailesi jüriye çıkıştı, nişanlısı ağlayarak olduğu yere yığıldı. Titus cezaevine götürüldü. TED واكد تايتس براءته وصرخت عائلته على هيئه المحلفين وانهارت خطيبته تبكي على الأرض وأخذ تايتس الى االسجن
    nişanlısı kendi böbreğini vermek istedi ama uyumlu çıkmadılar. Open Subtitles خطيبة هذا المريض تريد التبرع لكنهم غير متطابقين
    Hastanın nişanlısı böbreğini başkasına vermeyi kabul etti. Open Subtitles خطيبة المريض وافقت على إعطاء الكلية لشخص آخر
    Ama ona biraz iyilik yapmalısın, bir yığın altının üzerine oturup sızlanıyor, başkasıyla evli nişanlısı için. Open Subtitles إنه يجلس على كومة من الذهب ويئن على خطيبة ذات وجهين.
    Evet, Dunya'nın nişanlısı. Marfa Petrovna Svidrigaylova'nın akrabası. Open Subtitles نعم لوجين إنه خطيب دونيا إنه قريب لمارتا بيتروفنا سفيدريجالوفا
    Ama biz sadece, şımarık bir kızın, en iyi arkadaşının nişanlısı uğruna bir Lord'u terk ettiğini okuyoruz. Open Subtitles جعلتهم طعاما سائغا للفاسدين مثل هذه التى اخذت خطيب اخلص صديقاتها
    - Marni Hunter'ın nişanlısı, belgeselinde amatör bir çekim buldu. Open Subtitles وجد خطيب مارني هانتر على جزء من الفيلم الأولي لفيلمها الوثائفي
    Kervanda bir kadın var. Hülagü Han'nın nişanlısı. Open Subtitles هناك امرأة في الهودج إنها مخطوبة لهولاكو خان
    nişanlısı Marisa Devon iki kadın kurbana benziyor. Open Subtitles الخطيبة ماريسا ديفون تبدو كالضحيتين
    Görünüşe göre, Pete'nin aptal kardeşi ve onun aptal nişanlısı düğünlerinin ayrıntılarına kendilerini o kadar kaptırmışlar ki neyin önemli olduğunu unutmuşlar. Open Subtitles على مايبدو, ان اخو بيت الغبي وخطيبته الغبيه
    Birazdan Bayan Clarke ve nişanlısı Bay Nickie Ferrante ile tanışacağız. Open Subtitles خلال دقيقة ، سنلتقى مع الأنسة كلارك وخطيبها السيد، نيكى فيرانتى
    Kendisi vazgeçmediyse, nişanlısı tarafından evlilik tamamen unutuldu. Open Subtitles نسي الخطيب الزواج بكتمان، إن لم يكن من قبلها هي
    Binbaşı olmuş, II. komutan olmuş, güzel bir nişanlısı varmış. Open Subtitles رائد بحري, ضابط تنفيذي, خطيبه جميله. خطيبه؟
    - nişanlısı adına kayıtlı bir odada. Open Subtitles هو فى غرفة مسجلة بأسم خطيبتة
    Şehrin sevilen adayının nişanlısı işe yarar bir hikaye ortaya koyacaktır. Open Subtitles وخطيبة ل مرشح رئاسة البلدية الحبيب في المدينة، يجعل لقصة مقنعة.
    Birinin gay nişanlısı mı varmış? Open Subtitles شخصٌ لديه خطيبٌ شاذ ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more