"nişanlanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مخطوبة
        
    • مخطوبين
        
    • خُطبت
        
    • مخطوب
        
    • مخطوبان
        
    • مخطوباً
        
    • خُطِبت
        
    Eğer 2 sene içinde nişanlanmış olmazsan kullanmazsın, o kadar. Open Subtitles وإن لم تصبحي مخطوبة بعد سنتَين لن يضرّك شيء
    Şimdiye kadar nişanlanmış ya da evlenmiş olabilir ya da Allah korusun, belki şişman biri. Open Subtitles يمكن ان تكون مخطوبة او متزوجة الآن او لا سمح الله .. اصبحت بدينة
    Güney Afrika'dan yarın nişanlanmış olarak dönerlerse seninle kardeş oluruz. Open Subtitles من جنوب أفريقيا غداً مخطوبين سنكون أخوة وتعلمين ماذا يقولون!
    Kızım evlenmek üzere nişanlanmış. Open Subtitles لقد خُطبت أبنتى وستتزوج قريباً
    Duydum ki birileri nişanlanmış. Adamım! Open Subtitles آه سمعت أن أحدا ما مخطوب الان,أنت يا وحش ها ؟
    Jean-Marc, kıza kim olduğunu söyle. 15 dakikaya kalmaz nişanlanmış olursun. Open Subtitles جون مارك) ، أخبرها من تكون و) ستكونان مخطوبان بغضون 15 دقيقة
    Yarın geceye kadar başka biriyle nişanlanmış mı olacaksın yani? Open Subtitles ،إذاً فبحلول ليلة الغد ستصبح مخطوباً لفتاة أخرى
    Küçük Lucy nişanlanmış. Open Subtitles لوسي الصغيرة خُطِبت
    - Bütün Highbury'yi evlendirmekle meşgul. - Dönüşünüzde Bayan Bates'i nişanlanmış bulacaksınız! Open Subtitles هي مشغولة بتزويج اهل هايبري لبعضهم سوف تعود وتجد انسة بيتس مخطوبة!
    Hiç kötü bir anne 16 yaşındayken bir milletvekiliyle nişanlanmış bir kız yetiştirebilir miydi? Open Subtitles هل لأمّ سيّئة فتاة مخطوبة لنائب وسنها 16 عام؟
    Evlenmek için nişanlanmış ve nişanlısının arkasından seninle yatıyor. Open Subtitles انها مخطوبة للزواج وهي تقيم علاقة معك
    Evlenmek için nişanlanmış ve nişanlısının arkasından seninle yatıyor. Open Subtitles انها مخطوبة للزواج وهي تقيم علاقة معك
    Iban'da, bir erkek peşpeşe beş gecenin sabahında aynı kadınla uyanırsa, nişanlanmış olurlar. Open Subtitles "في " إبان إذا رجل وإمرأة أستيقظوا سويا خمسة ليالي علي التوالي يكونوا مخطوبين
    Hem belki o zaman Lily'le nişanlanmış da olursunuz. Open Subtitles أنت و "ليلي" ربما تكونوا مخطوبين مخطوبين ؟
    Eric'le Donna nişanlanmış olamaz. Daha çok gençler. Open Subtitles إريك) و (دونا) لا يمكنهما أن يكونا) مخطوبين إنهما صغيرين للغاية
    Saçlarını, kel tarafını örtmek için kullanmasına rağmen nişanlanmış. Open Subtitles فقط خُطبت ، مشط سيء ، واكثر من كل شيء !
    - Zooey az önce nişanlanmış! Open Subtitles -زوي) قد خُطبت لتوها)
    Wyatt ile nişanlanmış. Open Subtitles خُطبت لـ(وايت)
    Kocam nişanlanmış ve biz de Cleveland'ta bir bardayız. Open Subtitles زوجي مخطوب ونحن في حانة في كليفلاند
    Bizim sırık nişanlanmış. Open Subtitles الشاب طويل مخطوب الآن
    Baba, Jason ve Polly nişanlanmış. Bunu biliyor muydun? Open Subtitles أبي، (جاسون) و (بولي) كانا مخطوبان هل كنت تعرف هذا؟
    Crosby'yle Katie nişanlanmış. Open Subtitles -كروزبي) و (كيتي) مخطوبان)
    Sonra bir gün, kendimi doğru kadınla nişanlanmış buldum. Open Subtitles و في يوم الأيام وجدت نفس مخطوباً للمرأة المناسبة
    Harrison'un kardeşi izinden sevgilisiyle nişanlanmış olarak döndü. Open Subtitles عاد شقيق (هاريسون) من أجازته مخطوباً لخطيبته
    Emily nişanlanmış! Open Subtitles ! خُطِبت (إيملي)!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more