Hatta Pope bir zamanlar Senato'nun iktidar partisi başkanı Edison Davis'le nişanlanmıştı. | Open Subtitles | بوب قد كانت مخطوبة إلى زعيم الأغلبية في مجلس الشيوخ إديسون ديفيس |
Bundan 20 yıl kadar önce nişanlanmıştı... | Open Subtitles | منذ حوالي عشرين سنة، كانت مخطوبة للزواج... |
Ama zaten Fransa veliahtıyla nişanlanmıştı. | Open Subtitles | علمنا أنها مخطوبة مسبقاً إلى الدوفين |
Doug'la nişanlanmıştı çünkü başarılı ve ahlaklı birisiydi ve fedakarlığın kıymetini biliyordu. | Open Subtitles | خطبت لـ دوغ لأنه كان لطيفاً و ناجحا و يفهم جمال الالتزام |
Mürebbiye olarak çalışıyordu ve Bay Jonathan Harker'la nişanlanmıştı. | Open Subtitles | كانت تعمل مربّية (ثم خُطبت للسيد (جوناثان هاركر |
Daha yeni nişanlanmıştı. | Open Subtitles | لقد خُطب مُنذ فترة قريبة. |
Selah Strong'un karısı Anna Strong üç yıl önce Abraham Woodhull'la nişanlanmıştı. | Open Subtitles | (آنــا سترونج) (زوجة (سيلا سترونج كانت مخطوبة منذ ثلاثة اعوام (لـ(أبراهام ودهول |
Bir keresinde nişanlanmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت مخطوبة ذات مرة |
- O, Roy'du. Roy'la nişanlanmıştı. | Open Subtitles | - تقصد "روي" ,كانت مخطوبة ل"روي"ْ |
Annie, Brice adındaki bu çocukla nişanlanmıştı. | Open Subtitles | عندما كانت ( آني ) مخطوبة لذلك ( الرجل الذي يدعى ( برايس |
Ve araya mesafe girince yürümedi bende kaldığımız yerden başlarız umuduyla buraya geldim ama çoktan Marc ile nişanlanmıştı. | Open Subtitles | و، اوه، العلاقة على مسافات بعيدة لا تنجح، لذا انتقلت إلى هنا، على أمل أن الاستكمال حيثما توقفنا، وكانت هي بالفعل مخطوبة ل(مارك). |
Benimle nişanlanmıştı. | Open Subtitles | كانت مخطوبة لي |
- Sarah yeni nişanlanmıştı. Henry Wyatt da çalıştığı firmaya ortak oldu. | Open Subtitles | لقد خطبت (سارة فاسكيز) مؤخراً، (هنري وايت) إعتمد شريكاً في شركته... |
Gillian yeni nişanlanmıştı. | Open Subtitles | (جيلين) خطبت قبل فترة بسيطة |
Mürebbiye olarak çalışıyordu ve Bay Jonathan Harker'la nişanlanmıştı. | Open Subtitles | كانت تعمل مربّية (ثم خُطبت للسيد (جوناثان هاركر |
Daha yeni nişanlanmıştı. | Open Subtitles | لقد خُطب مُنذ فترة قريبة. |