| Her nitelikli öğrenci için yüksek eğitimin kapılarını açtık. | TED | فتحنا بوابات للتعليم العالي لكل طالب مؤهل. |
| Bu iş için aşırı nitelikli olabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما انك بشكل بسيط اكثر مؤهل جدا لوظيفتك |
| Biri, nitelikli suçlar sunucusuna bir dosya yüklemiş. | Open Subtitles | شخص ما رفع ملفاً على خادم قسم الجريمة الكبرى. |
| beyin göçü ile en eğitimli ve nitelikli olanların gitmesi ve bir daha geri dönmemesi. | TED | هجرة الأدمغة، حيث جميع أفضليه المتعلمين و المؤهلين يخرجون و لا يعودون أبدا. |
| Hatta ikinci sınıfta bırakan kişi daha nitelikli oluyor çünkü sekiz yıllık iş tecrübesi var. | Open Subtitles | في واقع الأمر الذي طرد من الصف الثاني أكثر تأهيلاً مني لأن لديه 8 سنوات خبرة |
| Hepsi de işleri ve terfileri için ne kadar nitelikli olduklarının hikayesini anlattılar. Onları elde edememişlerdi ve gerçekten kızgınlardı. | TED | وقدموا كلهم قصصهم عن كيف أنهم كانوا مؤهلين للعمل، مؤهلين للترقيات، لكن لم يحظوا بها وكانوا غاضبين جداً. |
| Yani, eğer bir fark varsa finansal kararlarda senden daha nitelikli olduğumdur. | Open Subtitles | ،لذا تحت أي ظرف أنا أكثر كفاءة منك لإتخاذ القرارات المالية |
| Bu kadınların cahilce gevezeliklerine kılavuzluk edecek nitelikli bir erkeğin orada olmamasından kaynaklanmaktadır bu durum. | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما لا يكون هناك رجل مؤهل ليوجه تلك السيدات في ثرثراتهن الساذجة |
| Albay Mustang'ın şimdiye kadarki hizmet kayıtlarına göre iyi nitelikli, sadık bir subay olduğu açık. | Open Subtitles | بالنظر إلى سجل خدمة الرائد موستنق إلى هذا ,الحد نجد أنه مؤهل بشكل ممتاز, و جندي موالي لنا |
| Demek istediğim, hiçbirimiz nitelikli değiliz. | Open Subtitles | وخلاصة القول من كل ما حدث لا احد منا كان مؤهل |
| Acilen tedaviye ihtiyacı olduğunu anlayacak kadar nitelikli birisiyim. | Open Subtitles | شخص مؤهل ليقرر أن هذا الشخص يحتاج العلاج حالا |
| Ama Özel Harekât eğitimleri için nitelikli değilsin. | Open Subtitles | و لكنك لست مؤهل من أجل التدريب لأجل العمليات الخاصة |
| nitelikli Suçlar'da iyi işler çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | يا لها من قاعة جميلة هنا في شعبة الجرائم الكبرى. |
| - Takım için nitelikli Suçlar'dan henüz birini seçmedim. | Open Subtitles | لمْ اختر عميلاً بعدْ من شُعبة الجرائم الكبرى للفريق. |
| Yüksek eğitim için nitelikli öğrenciler, parası yetenler, okumak isteyenler, gidemiyor çünkü edepli değil, bir kadın için uygun yer değil. | TED | الطلاب المؤهلين للتعليم العالي بمقدورهم الدفع و يريدون التعلم و لا يستطيعون ذلك لأنه ليس لائقاً ليس مكاناً للمرأة. |
| Aslında teknik olarak daha nitelikli olduğum kanaatindeyim. | Open Subtitles | حسناً , اعتقد انه عملياً انا اكثر تأهيلاً |
| O iyi bir polis memuru, ama o konum için daha nitelikli adaylar var. | Open Subtitles | انه ضابط جيد، انها مجرد أن هناك مرشحين مؤهلين بشكل أفضل |
| İlaç için en nitelikli köylüleri gönderdik. | Open Subtitles | لقد أرسلنا أكثر أبناء قريتنا كفاءة لجلب الأدوية |
| Biliyorsun , o çok iş için nitelikli görünmüyor. | Open Subtitles | تعلمين ، لا يبدو أنه مؤهلاً لهذه الوظيفة |
| "Üniversite terkim, nitelikli değilim," deyip stres yapıyor. | Open Subtitles | إنها لاتزال قلقة بشأن مسألة ترك الجامعة , وأنها ليست مؤهلة |
| Bu sitenin amacı, başarılı erkekleri bir sürü nitelikli kadınla tanıştırmak. | Open Subtitles | ان هذا الموقع يحوي الكثير من النسـاء المؤهلات للزواج |
| - Bay Wisley seçkin ve nitelikli bir beyefendi. -Yapma, anne! | Open Subtitles | السّيد ويسلي رجل محترم وشاب مؤهّل جداً - أوه ، أمّي - |
| Yeni başkan olarak nitelikli beş kadını işe aldığımı söylediğimde bir yönetim kurulu üyesi bana bu soruyu sormuştu. | TED | هكذا سأل واحد من أعضاء المجلس عندما، كرئيسة جديدة، أعلنتُ أول تعييناتي لخمس نساء مؤهلات. |
| Karşınıza sizi Washington'da temsil etmek için buradaki herkesten daha nitelikli bir kişinin ismini aday göstermek üzere gelmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | أقف أمامكم لوضع في الترشيح اسم رجل أكثر تأهيلا من غيره لتمثيلكم في واشنطن. |
| Ama çoğu kişi "nitelikli Federal Sağlık Merkezleri" sisteminin bir parçası olan bir klinikten randevu almaya çalışır. | TED | لكن الأغلبية يحاولون الحصول على موعد في عيادة تعد جزءًا من النظام تسمى المراكز الصحية المؤهلة فيدراليًا. |
| Aslında benim argümanım da erken okul öncesi eğitim programlarının daha çok ve daha nitelikli iş imkanları yaratarak aynı şeyi yapabileceğidir ama farklı bir yolla. | TED | إن حجتي بشكل جوهري بأن التعليم المبكر للاطفال بإمكانه أن يؤدي الى نفس النتيجة تماماً وهو خلق المزيد من الفرص الوظيفية الأفضل. |
| Mesaj iletmek için biraz fazla nitelikli değil misin? | Open Subtitles | ألستِ اسمى تأهيلًا من ارتياد دور موصّلة الرسائل؟ |