"noktalarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقاط
        
    • فيها تقاطع
        
    Pekâlâ, bu telsizi al ve benim belirttiğim kontrol noktalarında olduğumu teyit et. Open Subtitles حسناً , هذا جهاز اتصال لاسلكي و الذي يثبت أنني في نقاط متعددة
    Ama bu örnekte, güvenlik noktalarında bazı insanların bu kontrollerden geçmelerine izin veriyor, çünkü bu ufak cihaz bu kişilerin zararsız olduğunu söylüyor, böylece bir sürü hayata mal oluyor. TED في هذه الحالة عند نقاط العبور، السماح لاشخاص بالمرور لان جهازك الصغير للتعقب يوافق على ذلك قد يكلف ارواحا
    Tüm giriş noktalarında sınır devriyemiz var tüm barikatlarda da. Open Subtitles لدينا دوريات حراسة في كل نقاط التفتيش وكلحواجزالطريقالجديدة, ولكننانزحفلنغطيكلمكان ايضا . ماذا سيفعل حقا في الواقع ؟
    Tüm giriş noktalarında sınır devriyemiz var tüm barikatlarda da. Open Subtitles لدينا دوريات حراسة في كل نقاط التفتيش وكلحواجزالطريقالجديدة,
    Yaşamımızda kendimizi dönüm noktalarında bulduğumuz anlar vardır. Open Subtitles هناك لحظات في حياتنا نجد انفسنا في فيها تقاطع الطريق
    Kontrol noktalarında bütün yardımları istiyorlar. Open Subtitles يريدون الجميع مشارك بالأمر عند نقاط التفتيش
    Güvenlik noktalarında metal detektörlerimiz olacak ve iyon tarayıcı da elbiselerdeki mikroskobik patlayıcı kalıntılarını tespit edecek. Open Subtitles سنضعُ كاشفاتِ معادن في نقاط التفتيش، و ماسحاتٍ آيونيّة لآثار المتفجّرات على الثياب.
    Kanaryalarınıza giriş çıkışın kilit noktalarında korumaları iki katına çıkarıp ikincil belirtiler için baktırsanız iyi edersiniz. Open Subtitles عليك جعل طيورك أن يبحثواعنمؤشراتثانوية.. مضاعة الحراس في نقاط رئيسية عند الخروج والدخول
    Havaalanında, tren istasyonları ya da kontrol noktalarında bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد أي شيء في المطارات أو محطات القطارات أو نقاط التفتيش
    Hayatın dönüm noktalarında, işiniz için bir strateji belirlemek, çocuğunuz için yetiştirme tekniği veya sağlığınız için bir rejim gibi bir hikâye yerine bir kanıtınız olduğundan nasıl emin olursunuz. TED عندما تكون في نقاط الإنقلاب في حياتك مثل اتخاذ قرار بشأن إستراتيجية عملك أو أسلوب تربية إبنك أو نظام لصحتك كيف تتأكد أنه ليس لديك قصة بل لديك دليل؟
    İlki, bu alıkoymalar, güney sınırında yapılan en üst düzey alıkoymalar değil ve aslında insanlar kendilerini kontrol noktalarında tanıtıyorlar. TED الأول، تاريخياً هذا لا يمثل مستوى عال لاعتراض طلبات اللجوء على الحدود الجنوبية، وفي الواقع، يقوم الناس بالتعريف عن أنفسهم عند نقاط التفتيش.
    Tüm giriş noktalarında, Kontrol noktaları kurulacaktır. Open Subtitles نقاط التفتيش ستكون في كل نقاط العبور
    Tren ışık noktalarında durmak zorunda. Open Subtitles لا بد أن يقف القطار عند نقاط الإشارة
    Dünya'nın kabuğunun altında çaprazlama gidip gelen kutuplarca oluşturulan elektromanyetik akımların olduğunu ve bunların yoğunlaşma noktalarında kesiştiğini bilmiyor musunuz yoksa? Open Subtitles أنتِ لا تعرفي بأن ثمة تيارات كهرومغناطيسية تم إنشاؤها من قبل البولنديين تلك التي تتقاطع تحت القشرة الأرض وتتقاطع في نقاط إرتكاز؟
    Enerji noktalarında mimari yapılar yaptılar. Open Subtitles فبنوا الهياكل المعمارية على نقاط الطاقة
    Hayır, yollar çok tehlikeli. Denetim noktalarında enseleniriz. Open Subtitles الطرقات خطرة، سيعرفوننا في نقاط التفتيش
    Kilit noktalarında sığ delikler var. Open Subtitles في نقاط مهمة كان هناك جروح سطحية عميقة
    - Herkes sokaklarda burada ve diğer kontrol noktalarında. Open Subtitles - جميع أفرادنا بالشوارعِ هناكَ - وهنا وفي نقاط التفتيش الأخرى
    - Herkes sokaklarda burada ve diğer kontrol noktalarında. Open Subtitles - جميع أفرادنا بالشوارعِ هناكَ - وهنا وفي نقاط التفتيش الأخرى
    Yaşamımızda kendimizi dönüm noktalarında bulduğumuz anlar vardır. Open Subtitles نجد انفسنا في فيها تقاطع الطريق لا
    Yaşamımızda kendimizi dönüm noktalarında bulduğumuz anlar vardır. Open Subtitles نجد انفسنا في فيها تقاطع الطريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more