"noktasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقطة
        
    • لنقطة
        
    • النقطة
        
    • نقطه
        
    • مفترق
        
    • نُقطة
        
    • كنقطة
        
    • للنقطة
        
    • لمرحلة
        
    • إلى الجسر
        
    • موقع التجمع
        
    • نقطةً
        
    • نقطةِ
        
    • مكان الالتقاء
        
    • من أجل الإخلاء
        
    Bulduğumuz şey, taşma noktasına önümüzdeki on yıl içinde ulaşacağımız. TED اكتشفنا أن نقطة التحول تلك على بعد عقد من الزمن.
    Eğer kişi uçuş sırasında yaralanırsa yolcu kalkış noktasına geri döndürülür. Open Subtitles في حالة إصابة الراكب أثناء الرحلة يعود الراكب إلى نقطة الانطلاق
    Çok fazla kargaşa var. Gates'i göremiyoruz. F-16'nın arkasındaki sancak gözleme noktasına gidin. Open Subtitles اذهب إلى نقطة المراقبة في الجهة اليمنى خلف الإف 16 وهذا ما تفعله.
    Neden çarpışma noktasına muhtemelen genç bir çocuk tarafından elinden tutarak götürülüyor? TED فلماذا يقوده أحدهم من يده من قبل صبي صغير على الأرجح، لنقطة التلاحم؟
    Oldukça etkili. Amaç A noktasından B noktasına olabildiğince yaratıcı bir şekilde geçmek. Open Subtitles الهدف منها هو الوصول من النقطة أ إلي ب بكل الطرق الإبداعيّة الممكنة.
    Sonunda Edo'dan ayrılıp Hakone Denetim noktasına varmışken... ..bir karaborsacı tarafından aldatıldık. Open Subtitles لقد غادرنا إيدو أخيراً إلى نقطة تفتيش هاكوني, لكن خدعنا تاجر سريع.
    Kuzey ve Güney Kabileleri arasındaki gerilim kopma noktasına gelmişti. Open Subtitles التوترات بين قبائل الماء الشمالية والجنوبية قد وصلت نقطة الأنهيار
    Pek silahlı denemez, A noktasından B noktasına naklediyorum sadece. Open Subtitles ليس بهذا التسلح فقط أنقل أغراض من نقطة إلى أخرى
    çok net duruyor tüm işaretler ardımızda başlangıç noktasına dönelim. Open Subtitles نعم لنصفى اذهاننا كل الاحتمالات خلفنا لنعد الى نقطة الاسقاط
    benim babam kendi büyükbabasına karşı gelmişti, neredeyse evlatlıktan reddedilme noktasına kadar, çünkü bizi okutmaya karar verdi. dördümüzü birden. TED كان والدي في نزاع مع جده، إلى نقطة كادت أن تصل إلى الحرمان من الإرث، لأنه قرر أن يعلمنا نحن الأربعة.
    Sosyal eleştiriler yapmak yerine öz eleştiri yapmaya yöneliyoruz, bu bazen kendimizi imha noktasına varıyor. TED وبدلًا من صنع انتقادات اجتماعية أصبحنا أكثر وأكثر منهمكين في نقد الذات أحيانًا إلى نقطة تدمير الذات
    Bir saniye içerisindeki 65,000 etkinleştirme noktasına bakabilir. TED يمكنه رؤية 65000 نقطة للتفعيل في كل ثانية
    Eğer kapağın altına bakarsanız, hız ve performans gibi birçok ölçü birimi anlamında, sürecin durma noktasına kadar yavaşladığını görürsünüz. TED إن نظرت تحت الأغطية، طبقاً للعديد من المقاييس مثل السرعة والأداء، فالتطور قد تباطأ إلى نقطة التوقف بالفعل..
    Yani bu doyma noktasına gelmemizi önlemek için bir şeyler yapabiliriz. TED فهناك أشياء يمكننا القيام بفعلها لكي نمنع أنفسنا من الوصول إلى نقطة التحول تلك.
    Umarım benim başımdan geçenler size de ilham vermiştir, çünkü şimdi taşma noktasına geldik. TED وأنا اتمني ان تكون رحلتي قد الهمتكم، لأن الآن هي نقطة التحول.
    ufuktaki yok olma noktasına kadar uzaklaşacaklar, ve sizlerden iki şeyi fark etmenizi istiyorum. TED وهم في طريقهم لتتراجع نحو نقطة التلاشي في الأفق ، وأريد التنبيه لشيئين آخرين.
    Sizin oturduğunuz noktada komşuluk göreviniz pantolonunuza dökülme riskine rağmen, birayı varış noktasına gidebilmesi için bir yanınızdan alıp diğer yanınızdaki kişiye vermek. TED وواجبك كشخص مجاور هو تمرير القارورة معرضاً سروالك للخطر، لإيصالها لنقطة الوصول.
    Buradan çıkma noktasına ulaşmak ne kadar sürer? Open Subtitles كم من الوقت يستغرق للوصول من هنا لنقطة الازاله ؟
    Dünyanın neresi olursa olsun A noktasından aldığım şeyleri B noktasına taşıyorum. Open Subtitles أنقل الأشياء من النقطة أ وحتى النقطة ب في جميع بقاع الأرض.
    Gök Kancası, bizi kovalıyorlar. Buluşma noktasına yetişemeyeceğiz. Open Subtitles نحن مطاردين,لن نستطيع الوصول الى نقطه الالتقاء
    Dönüm noktasına geldik. Devam etmek mi istersin, geri dönmek mi? Open Subtitles نحن الان فى مفترق طرق هل تودى المواصلة أم العودة
    Öyle ki burada, robot bu haritadaki A noktasından B noktasına nasıl gideceği problemi sadece çözmekle kalmıyor, ayrıca B noktasına her defasında gideceği en iyi yolun ne olduğunu buluyor. TED الروبوت في هذه الحالة لا يحل فقط مُشكلة ، كيف تذهب من النقطة A الى النقطة B على هذه الخريطة ، لكنه أيضاً يُحدد ماهي أفضل نُقطة B في كل لحظة.
    Burası hedef noktasına hiç benzemiyor, bedava yemek nerede? Open Subtitles هذا المكان لا يبدو كنقطة الهبوط أين الطعام المجانى ؟
    Artık kutsanmış ve yüce şeylerin bile bazen bize zarar vereceğini anlama noktasına geldik. Open Subtitles نحن وصلنا للنقطة التى حتى الشىء المبارك , الشىء المقدس
    Demek istediğim, oyunu bitirme noktasına gelmiştik. Open Subtitles أعنى أننا قد وصلنا لمرحلة يجب علينا فيها التوقف عن اللعب
    Bağlantı noktasına gideceklerdir. Önlerini kesebiliriz. Sen git. Open Subtitles هم متجهون إلى الجسر يمكننا أن نقطع عليهم الطريق
    Kapıdan ilk çıkıp buluşma noktasına giden ilk kişi bendim. Open Subtitles كنت أول الخارجين وأول من وصل إلى موقع التجمع
    Bu, trafik kamerasının kör noktasına çıkıyor. Open Subtitles إنَّ هذا يقودُ إلى نقطةً عمياءَ لكاميرا مراقبةِ حركةِ المرور
    Bizi güvenli bir kontrol noktasına ulaştıracak bir rota bulmaya çalışacağım. Open Subtitles سأحاول أن اجدَ لنا طريقاً لنعودَ إلى نقطةِ تفتيشٍ آمنةٍ
    Randevu noktasına gidip Locke'u almayacağız. Open Subtitles لن نذهب إلى مكان الالتقاء ذاك لنقلّ (لوك)
    Overwatch, F3 noktasına ilerliyoruz, paket yanımızda. Open Subtitles إلى المراقبة نحن أوسكار مايك معنا الحمولة ونتجه نحو فكستروت 3 من أجل الإخلاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more