"oğlunla" - Translation from Turkish to Arabic

• ابنك
• إبنك
• أبنك
• بابنك
• ابنكِ
• ولدك
• وابنك
• إبنكِ
• بإبنك
• ابنكَ
• بأبنك
• لابنك
• لولدك

Hayır. Hayır. Sen oğlunla dalga geçtin, o da kendi oğluyla.
لا، لا، فقد سخرت أنت من ابنك وسخر هو من ابنه

Seni yenip, aslan kral olduğum zaman, zavallı oğlunla daha çok vakit geçirebilirsin.
سيكون لديك متسعاً كبيراً من الوقت لتقضيه مع عذرك البائس المتمثل فى ابنك

Ve bu işi halledebileceğin zaman belki seni oğlunla tanıştırabilirim.
وعندما تستطيع أن تفعل ذلك، ربما أقوم بتقديمك إلى ابنك

Beni oğlunla tanıştırmaya hazır değilsin, bu yüzden burada buluşmak istedin.
أنتٍ لست مستعدة لكي اقابل إبنك لهذا أردتٍ ان نتقابل هنا

Eğer kendi isteğinle dönersen sana söz veriyorum, oğlunla tanışacaksın.
ولهذا سـًـلم نفسك وأعدك بأنك سوف تلتقي مع أبنك الرضيع

Bu yüzden, oğlunla temas kurarsan onu suç işlemeye teşvik etmiş olma ihtimalin olur.
و هذا يعني أن أي اتصال بابنك يساعد و يؤكد معاملته كهارب

Ama bir gün buradan çıkacak ve... - ...küçük oğlunla oynayabileceksin.
لكن تذكري أنه في يومٍ ما يتغادرينه وستلعبي مع ابنكِ

Az önce oğlunla aranda geçen ilginç bir konuşmayı dinledim.
لقد كنت استمعإلى محادثة مثيرة للإهتمام بينك و بين ابنك

Sen bunu izlerken, ben de oğlunla çok kaliteli zaman geçireceğim.
عندما تشاهد ذلك، سأكون قد قضيت الكثير من الوقت مع ابنك.

Ama gerçek hâlâ şu ki, oğlunla görülen son insan sensin.
لكن الحقيقة لا تزال قائمة بإنّك آخر شخص شوهد مع ابنك.

oğlunla bir kez takıldı ve aniden "Şunu sikeyim, bunu sikeyim.".
وبعد قياده واحده مع ابنك وفجأه بدأ بلعن هذا لعن ذلك

Ama oğlunla tanıştığım günden beri bunun tamamen doğru olmadığını fark ettim.
ولكن منذ التقيت ابنك ، وأنا أعلم أن هذا ليس صحيحا تماما.

Hem yağmaya çıkacak olsam oğlunla birlikte yağmaya giderim, seninle değil!
ولو كنت أعتزم شنّ غارة لفعلت ذلك مع ابنك وليس معك

oğlunla bir anlaşmaya vardık. Tüyleri Bora'ya satma, bana sat.
لقد عقدت لتوّي اتفاقا مع ابنك بعني الريش، لا تبعه لبورا

- Eğer bu gerçekten oğlunla ilgiliyse onun ölmek için büyümesini istemezdin.
.. إن كان هذا بشأن إبنك لن تُريد أن ينضج لكي يموت

Eve git ve oğlunla ilgilen, tamam mı?
الآن ، إذهبي إلى البيت وكوني مع إبنك ، حسناً؟

oğlunla bizzat orada olacaksın çünkü sen onunla çalıştın, onunla poz verdin.
إن كنت فعلاً هناك مع أبنك... لأنك تمرنت معه وأنت تعرض معه

Polisin beni bilgilendirmesine göre devam eden bir soruşturma var, ve bu durumda, oğlunla yapacağın her bağlantı onun kaçak olduğu durumuna yardım edecektir.
و هذا يعني أن أي اتصال بابنك يساعد و يؤكد معاملته كهارب

oğlunla tanışamam.
لا يمكنني مقابلة ابنكِ لقدكنتأتسائلفحسب..

Eski kocan yeniden evlendi, oğlunla konuşmuyorsun sırlarını kiminle paylaşıyorsun?
زوجك تزوج مرة أخرى ، لا تتحدثين مع ولدك ، لذا من ستثقين به ؟

Sana yeni ailenle, yeni oğlunla biraz daha vakit geçirebilmen için fırsat sunuyorum.
أعطيكى فرصه لتقضى بعض الوقت مع عائلتك الجديده وابنك الجديد

oğlunla tanıştıktan sonra esrara, ekstaziye başladı.
أصبحت تقابل إبنكِ ثم بدأ بتدخين المخدرات

Tıpkı benim de senin Chicago Üniversitesi'ndeki oğlunla uğraşacağım gibi.
هذا صحيح كما سأفعل بإبنك فيجامعة"شيكاغو"

Bencil kaltak öldü seni aptal oğlunla yalnız bıraktı.
ماتت الأنانية الحقيرة... تركتكَ وحدك مع ابنكَ الغبي

oğlunla bir araya gelmeni benden daha çok isteyen kimse yok.
لا أحد يريد رؤيتك تجتمعين بأبنك ثانية أكثر مني , صدقيني.

Oğlum oğlunla tanışmadan önce başı hiç belaya girmemişti.
ابني لم يسبق له وأن كان في مشاكل لغاية مقابلته لابنك.

Evinizi aramak istiyoruz. oğlunla konuş.
نريد أن نفتش منزلك والتحدث لولدك