"o acı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك الألم
        
    • الالم
        
    • الألم الذي
        
    • هذا الألم
        
    • المعذب
        
    Yaşadığınız acıyı anlıyorum Dedektif. Ama o acı, rüyalarınızda onunla mücadele etmeniz gerektiğini söylemek için yankılanıyor. Open Subtitles أتفهّم الألم الذي تشعر به أيّها المُحقِّق ولكن ذلك الألم يتكرّر في حلمك ليخبرك
    o acı öylece büyülü bir şekilde yok olacak değil ya. Open Subtitles ...ذلك الألم العميق لا يمكنه الإختفاء فجأة...
    doktor olarak, hayatını kurtaramıyacağımdan kesin emin olsaydım ve o acı çekseydi, Open Subtitles كطبيب، إذا أنا كنت متأكّد بأن أنا لا أستطيع أن أنقذ حياتها... وهي كانت في ذلك الألم الكثير،
    Öyle değil mi? Bazen sırf o acı yüzünden bile yapılır. Open Subtitles احيانا ربما حتى بسبب الالم يفعلون ذلك
    Ama o acı da zamanla geçer, inan. Open Subtitles ولكن الالم يزول بمرور الايام ,صدقينى
    - Sanırım şerife gitmeliyiz. - o acı hakkında, daha fazla şeyler duymak istiyorum. Anlat bakalım. Open Subtitles أعتقد أننا يجب أن نحضر الشريف أنا أريد أن أسمع المزيد عن هذا الألم ، أخبرنى
    On yaşın getirdiği o acı veren sisin altında hayatımın geri kalanını kendime ait ufak bir parça sevgi bulmaya ve onu sonsuza kadar yanımda taşımaya adamıştım. Open Subtitles لقد كان ذلك سديم المعذب بعمر الـ 10 سنوات عندما كرست بقية حياتي لإيجاد قطعتي الصغيرة جدا و الخاصة جدا والمحببة جدا لي
    Ve ne kadar korkutucu olsa da onu hissetmene müsaade edersen o acı seni güçlü kılacak. Open Subtitles وكما هو مُخيف لك، ذلك الألم سيجعلك أقوى سمحت لنفسك بالشعور به...
    Hissettiğin tüm o acı ve kayıp... Open Subtitles و كل ذلك الألم و الخسارة التي تحسين بها
    İşte yine o acı. Open Subtitles اوه, جاء ذلك الألم مرة اخرى
    Tüm o acı çok... Open Subtitles كل ذلك الألم ..
    Ve o acı çekiyor . Open Subtitles بالاضافه الى الالم الموجود لديه
    Evet, o acı... baya şiddetliydi, bu yüzden kendi kendimi tedavi etmeye başladım daha sonra işime zaiyat vermeye başladı ve küçük hatalar yaptım. Open Subtitles نعم، الالم كان... كان شديدا جدا, لذا بدأت باخذ الادوية, ثم اصبح يأثر على عملي,
    Ama sonra yine o acı... Open Subtitles و لكن الالم عاودني
    Fakat o acı bütün dünyaya yayılacak. Open Subtitles لكن هذا الألم الذي يقاسيه سينعكس على الأرض
    İşe yarıyor. Bırak o acı içinde kalsın. Open Subtitles الأمر ينجح، تقبلي الألم الذي تشعرينه.
    Bütün... o acı ve travma. Open Subtitles كل هذا الألم والعذاب
    On yaşın getirdiği o acı veren sisin altında hayatımın geri kalanını kendime ait ufak bir parça sevgi bulmaya ve onu sonsuza kadar yanımda taşımaya adamıştım. Open Subtitles لقد كان ذلك سديم المعذب بعمر الـ 10 سنوات عندما كرست بقية حياتي لإيجاد قطعتي الصغيرة جدا و الخاصة جدا والمحببة جدا لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more