Buna sibersapıklık deniyor, Bayan Volker. Belki biraz abartmış olabilirim ama O program, oğlum kadar benim de hayatımı değiştirdi. | Open Subtitles | ربّما قد بالغتُ قليلا، لكن غيّر ذلك البرنامج حياتي بقدر ما فعل مع حياة إبني. |
O program benim, Beyaz Saray ile ilk flörtümdü. | Open Subtitles | ذلك البرنامج كان نظرتي الأولى على البيت الأبيض، |
Hatta O program için gerekirse diye laflarım bile hazır. Tanrı korusun. | Open Subtitles | حتى أنني جهزت ما سأقوله في ذلك البرنامج |
O program bazen çok komik oluyor. | Open Subtitles | أحيانا ذلك البرنامج مضحك. |
O program, "Suçun İçinde" Mattie hakkında pek çok yargı yarattı ben, ona nasıl yardım etmeye çalıştığımı anlattım. | Open Subtitles | -لقد عرض ذلك البرنامج التلفزيونى حلقة عن ماثيو -وقالو كم ساعدته ... |
O program. - Kızgın adam. | Open Subtitles | أجل، ذلك البرنامج |
- O program bir harika! | Open Subtitles | ذلك البرنامج رائع |
Üzgünüm, Gabe, ama O program çoğu kurabiyede çıkmıyor. | Open Subtitles | "عذراً يا (غايب)، لكن ذلك البرنامج لم يحتوي على العديد من الكعكات" |