Doğduğumda, hastane odasını inceleyen gözlerimde, diyor annem "Bu mu? Bunu daha önce de yapmıştım." gibisinden bir bakış varmış. | TED | عندما ولدت ، أمي قالت لي أني تطلعت حولي في غرفة المستشفى بنظرة تعبر على أنني كنت هنا من قبل |
Yani o adam paranoyak, hayalci bir psikolojik vaka. Adamın odasını gördüm. | Open Subtitles | اننا نتكلم عن شخص مختل عقليا, مجنون معتوه, لقد رأيت غرفة الفتى |
Sana misafir odasını göstereyim, bir yatak hazırlarım... Hayır, hayır. Böyle rahatım. | Open Subtitles | ـ دعني أريك غرفة منام الضيوف ـ كلا، كلا، سأكون بخير هنا |
Eğer çocuk askerî okula gidiyorsa, onun odasını ben alacağım. | Open Subtitles | لو ذهب الولد الى المدرسة العسكرية سوف احصل على غرفته |
odasını sahip olduğu güzel şeylerle doldurmuştu.. ..böylece gözlerini açtığında onları görebildi. | Open Subtitles | ملأت غرفتها بكل ما تمتلكه من أشياء جميلة لتراها حينما تفتح عينيها |
Glory'nin evinde Ben'in odasını buldum. Pek bir şey öğrenemedim. | Open Subtitles | لقد وجدت غرفة بين في بيت جلوري ألم تتعلم الكثير؟ |
Sana konuk odasını hazırladı, yani kalıp geceyi burda geçirebilirsin. | Open Subtitles | لقد جهزت غرفة الضيوف، لذا عليكِ أن تبقي وتقضي الليلة. |
Daha sonra kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize. | Open Subtitles | سنرسل وحدة بحث إلى منزلكم لاحقًا لكي نبحث في غرفة ابنتكم |
Cephaneliğe gidelim, geri dönüp Geçit odasını geri almaya çalışalım. | Open Subtitles | نحاول الوصول إلى مستودع السلاح ثم نرجع ونستعيد غرفة البوابة |
Kontrol odasını bulun, harici kapağı açın ve güvenliği sağlayın. | Open Subtitles | أعثروا على غرفة التحكم أفتحوا الفتحة الخارجية وأمنوا هذه المنطقة |
Yarın sabah davayı düşürmezsen, ya da birilerine bizden bahsedersen Karıcığının odasını mahvederiz. | Open Subtitles | إن لم ترمي القضية صباح الغد وأخبرت أحداَ عنا سنحول غرفة الزوجة لرماد |
Acil servisi ara, ne getirdiğimizi haber ver izolasyon odasını hazırlasınlar. | Open Subtitles | اتصلي على الكوارئ, أخبريهم أننا سنجلب مريضا, وأننا نريد غرفة معزوله |
Başka odamız yok, bu yüzden mülakat odasını kullanmak zorundayım. | Open Subtitles | ليست لدينا أي غرف شاغرة , لذا سنستخدم غرفة التحقيقات |
İkinci yatak odasını boşaltırsam, ...kocaman bir giyinme odan olur. | Open Subtitles | لو أفرغتُ غرفة النوم الثانية فستحصلين على مساحة تخزين هائلة |
Oturma odasını sarıya boyamışsın. Ne düşünüyorsun, seni pasaklı inek? | Open Subtitles | طلاء غرفة المعيشة باللون الأصفر، بماذا تفكّرين أيّتها البقرة الموحلة؟ |
- Evet. Buraya nasıl geldiğine bile emin değilim ve sürekli odasını değiştiriyorlar. | Open Subtitles | نعم لست متأكدة كيف إنتهى به الأمر هنا فهو يظل يغير مكان غرفته |
Bize yakın olmak için odasını değiştirmiştir, Çünkü senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | لقد بدّل غرفته لتكون الى جانب غرفتنا لأنكِ تعجبينه |
Projedeki genç bayanlardan biri, muhteşem bir bayandı, odasını banyoya kurdu. | TED | و أحدى الشابات في المشروع, كانت شابة رائعة, لقد بنت غرفتها في الحمام. |
Aslında -- başlangıçta kaçırdığımız bir şey var -- annesi odasını toplamasını istemişti. | TED | في الاساس لقد قمنا بتوسيخ الغرفة قليلا وقد طلب منه والده تنظيف الغرفة |
Gelişmiş tıbbî cihazlar kullanıyorlar. Ameliyat odasını taşımak kolay değildir. | Open Subtitles | يستعملون معدات طبية معقّدة، لن يكون نقل حجرة العمليات سهلاً. |
Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? | Open Subtitles | صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات |
Ama söyle bana, pisliğini kim temizleyecek bilhassa oturma odasını sıçıp batırdığında. | Open Subtitles | لكن اغبرني من سيقوم بتنظيفه بعد ان يقوم بتوسيخ غرفه المعيشة باكملها |
Eğer kontrol odasını bizden önce bulurlarsa sadece gemiyi uçurmakla kalmayıp,.. | Open Subtitles | إذا وصلوا لغرفة التحكم قبلنا، فلن يتمكنوا من التحليق بالسفينة فحسب |
Kontrol odasını kraliyet görüşmeleri için galeriye çevirmişler. | Open Subtitles | لقد حوّلوا غرفة التحكم إلى قاعة للاستقبالات الملكية |
Bu şekilde annen aptal dikiş odasını geri alır. | Open Subtitles | على الأقل بهذة الطريقِ أمِّكَ ستستعيد غرفةِ خياطتها الغبية. |
Dünyadaki her aile çocuklarının odasını temizlemesi konusunda takıntılıdır. | Open Subtitles | كلّ والدٍ بالعالمٍ مهووس .بشأنِ تنظيفِ طفلهِ لغرفته |
Gücümü milleti dövmek için kullanmazdım tabi kızlar soyunma odasını korurdum. | Open Subtitles | لم أكن لأستخدم قوايّ لأضرب الناس كنت سأستخدم قوايّ في حماية غُرفة خزانات الفتيات |
Aslında, ben eşinin yatak odasını görmek isterim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا أوَدُّ أَنْ أَرى غرفةَ نومها. |
odasını beğenmemiş ve bununla ilgili çok nükteli davranıyor. | Open Subtitles | وهو غير سعيداً بغرفته وهو حقاً ملح بشأنها |