Bu kısmı sesli okumadığın zaman daha iyi. | Open Subtitles | هذا الجزء يبدو أفضل عندما لا تقرأه بصوت عالي |
Senin hiç okumadığın iş sayfalarından ön sayfaya taşındık ve her geçen gün gittikçe artıyor. | Open Subtitles | نقلنا قسم الأعمال الذي لا تقرأه إلى الصفحات الأولى في أي يوم الآن ستكون هنالك مجزرة |
Buraya gelene kadar senaryoyu okumadığın için de aptal gibi hissediyorsundur. | Open Subtitles | و ربما تشعر بالحماقة لأنك لم تقرأ النص حتى جئت الى هنا |
Aynı bokun laciverti denir ona. Benim hoşuma gitmeyen şey okumadığın şeyi okudum demen. | Open Subtitles | ما أريدك أن تفعله هو أن تعترف أنك لم تقرأ ماقلت أنك فعلت |
Tamam. Kitap okumadığın bir gün nasıl hissediyorsun? | Open Subtitles | عندما يمر يوم لم تقرأ فيه كتاباً |
Ben hala bu iki devin, bu evrenin iki hakiminin boş zamanlarında Harry Potter filmleri izledikleri gerçeğini sindirmeye çalışıyordum ki Milliken bu tartışmayı "Kitabı okumadığın için böyle düşünüyorsun" diyerek kazanabileceğini düşündü. | TED | كنت مازلت مأخوذ بالفكرة التي تقول بأنهم من الجبابرة سادات الكون في أوقات فراغهم يشاهدون أفلام هاري بوتر عندها فكر السيد ميليكان بأنه سيربح النقاش بقوله " أنت تعتقد بأنه جيد جدا لأنك لم تقرأ الكتاب " |
Hiç okumadığın bir yazar mı? | Open Subtitles | كاتب لم تقرأ قصصه ؟ |