| Okuman iyiydi. Ama boyun müsait değil. | Open Subtitles | القراءة لابأس بها، لابأس بها أنت فقط لست بالطول المناسب |
| Okuman yazman olmadığı için yapamadığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنه بسبب أنك لا تتقن القراءة و الكتابة |
| Mehra Mobilya hakkında hiçbir şey bilmediğin için de şirketin maddelerini Okuman gerek. | Open Subtitles | ولأنك لا تعرف شيئاً عن أثاث ميهرا.. عليك أن تقرأ عن أدب الشركه.. |
| Benim için çalışacaksan eğer, satır aralarını Okuman lazım. | Open Subtitles | أذاكنتيستذهبينفيعملمعي, فستحتاجين ألي تعلم قراءة ما بين السطور |
| Tüm o kardioloji kitaplarını Okuman hoşuma gidiyor mu bilmiyorum. | Open Subtitles | لست أعرف إن كنت أريدك أن تقرأي هذه الكتب الطبية |
| Sana yazdığım bir not. Okuman gerek. | Open Subtitles | إنها ملاحظة كتبتها لك يجب عليك أن تقرأها |
| Okuman gereken başka kitaplar da var. Sanırım hoşuna gider? | Open Subtitles | ويوجد العديد من الكتب التي تستحق القراءة أنا متأكد من أنك ستستمتع بقرائتها |
| Biraz daha Okuman gerekecek. | Open Subtitles | في الواقع، كيف هذا تحول بالنسبة لكِ؟ يجب عليك قيام بقليل الكثير من القراءة |
| Bu da gece Okuman için | Open Subtitles | هذه من أجل الطقوس بالإضافة سيساعك على القراءة في الليل |
| Senin Okuman da yoktur tilki bozuntusu ama tabelada... | Open Subtitles | اسمع، ربما أنّك لا تجيد القراءة أيها الثعلب، لكن العلامة تقول |
| Hem, ayet numaralarını Okuman gerekmez. | Open Subtitles | وأنت ليس من الضروري أن تقرأ أرقام الآيات |
| Sen sadece okuyacaksın. Okuman var, değil mi? | Open Subtitles | كل ما يجب عليك أن تفعله هو أن تقرأ أنت تستطيع أن تقرأ, أليس كذلك؟ |
| Gelen duyuruları daha sık Okuman lazım patron. | Open Subtitles | عليك إذن أن تقرأ مذكراتك أكثر أيّها الرئيس |
| Doğru olduğuna inanmak için kaç farklı dilde Okuman gerekiyor? | Open Subtitles | بكم لغة مختلفة عليك قراءة ذلك قبل أن تصدّقي أنّه صحيح؟ |
| Doğru olduğuna inanmak kaç farklı dilde Okuman gerekiyor? | Open Subtitles | بكم لغة مختلفة عليك قراءة ذلك قبل أن تصدّقي أنّه صحيح؟ |
| Bak, senin şeyi Okuman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | حسناً, انظري, أليس من المفترض عليكِ قراءة.. |
| İznimiz olmadan, benim ya da Bay Lensherr'in düşüncelerini Okuman çok ayıp. | Open Subtitles | انه لأمر فظ جدا ان تقرأي افكاري او افكار السيد لينشر من دون اذن |
| Bunun için bir moda dergisi Okuman gerekiyordu bunu yaptığından da şüphe duyarım. | Open Subtitles | لأنه كان يتوجب عليكِ أن تقرأي مجلّةأزياء.. وأشكّ أنكِ فعلتِ ذلك يوماً |
| - Umarım kusura bakmazsın ama gerekli eşyalarına ilaveten, sana Okuman için birkaç kitap getirdim. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع، ولكن بالإضافة إلى الأجهزة الغير ضرورية، جلبتُ بعض الكتب لأجل أن تقرأها |
| İngilizce Okuman var mı, onu öğrenmek istedim. | Open Subtitles | فقط أردت أن أعرف إن كنتي تقرأين الإنجليزية |
| Baştan başlanacak hepsini Okuman gerek. Yoksa uyuyamam. | Open Subtitles | و عليك أن تقرأيها لي كلها وإلا لن أستطيع النوم |
| Geçebilir miyim lütfen? - Kitabı Okuman lazım. Okumalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تقرئي الكتاب يجب عليك أن تقرئيه. |
| simdi sirada senin benimkini Okuman var. Basla bakalim. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن دوركَ لتقرأ عقلي، هيّا امضي إذاً. |
| Sanırım Okuman hayrına olacak. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ عليك قراءتها بنفسك. |
| İyileşmeni hızlandırmak için Okuman için bir şeyler getirdik. | Open Subtitles | أحضرنا بعد المواد الصالحة للقراءة لتسرع فترة النقاهة. |
| Ben yokken okumanι biraz daha geliştirmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد بأنك قد تحتاج لقراءة التوراه اثناء غيابي |
| Lütfen şimdi git. Sana yatarken Okuman için bir şey vereceğim. | Open Subtitles | اذهب، لكن يجب أن اعطيك شيئا ما لتقرأه .. |
| Annenler kesinlikle haklılar. Hepsini Okuman lazım. | Open Subtitles | والدتيك محقتان دون أدنى شك يجب أن تقرأيه كاملاً |
| Her neyse, senaryomu Okuman lazım, dostum. | Open Subtitles | علي اي حال يجب ان تقرا مخطوطاتي |