"olanlar için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لما حدث
        
    • على ما حدث
        
    • بشأن ما حدث
        
    • عما حدث
        
    • بشأن ماحدث
        
    • عما حصل
        
    • بخصوص ما حدث
        
    • لما حصل
        
    • عمّا حدث
        
    • على ماحدث
        
    • حول ما حدث
        
    • لما جرى
        
    • بشأن كل
        
    • مما حدث
        
    • على كل هذا
        
    Bak, kız arkadaşınla olanlar için çok üzgünüm, gerçekten üzgünüm. Open Subtitles انظر، أنا آسف لما حدث مع خليلتك، أنا حقاً كذلك
    Bunun için biraz geç olabilir ama olanlar için özür dilerim. Open Subtitles . ربما يكون هذا متأخراً ولكن أنا آسفٌ لما حدث حينها
    Bash Kenna'ya olanlar için onu suçladığını biliyorum ama Navarro Kralını "idare" etmeyeceksin. Open Subtitles باش,أعرف بأنك تلومه على ما حدث لكينا, لكن لن تتعامل مع ملك نافار.
    olanlar için üzgün olduğunu söyledi, ama söylediği tek bu değildi. Open Subtitles لقد إعتذر بشأن ما حدث,و قال أنه أمر عابر
    Sam'in oğluna olanlar için bu örgütten bir kişiyi sorumlu tuttuğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن سام يظن واحدا من تلك المنظمة مسؤلا عما حدث لأبنه
    Gitmeden önce, olanlar için gerçekten üzgün olduğumu söylemek istedim. Open Subtitles قبل أن تذهب أردت أن أخبرك بأني بغاية الأسف لما حدث
    olanlar için çok üzgünüz Ajan Scully. Open Subtitles نحن جميعاً نشاركك الحزن لما حدث, أيتها العميلة سكالي.
    Bak, annene olanlar için üzgünüm, tamam mı? Open Subtitles اسمع، أنا فعلاً آسف لما حدث لوالدتك، حسناً؟
    ne yanlış nede doğruydu olanlar için affetmeni istiyorum Open Subtitles ما كان خطأ او صواب أطلب منك السماح لما حدث
    Dinle, Andy geçen akşam olanlar için çok üzgünüm. Open Subtitles أصغي آندي أنا آسفة فعلاً لما حدث لك تلك الليلة
    Öğleden sonra olanlar için üzgünüm. İkinizi bilseydim, böyle... Open Subtitles آسف على ما حدث بعد ظهر اليوم إذا كنت أعرف، لما كنت
    Ögleden sonra olanlar için üzgünüm. Ikinizi bilseydim, böyle... Open Subtitles آسف على ما حدث بعد ظهر اليوم إذا كنت أعرف، لما كنت
    Ve Susan'a olanlar için hep seni suçladık. Open Subtitles وحمّلناك اللوم دائماً على ما حدث لـ سوزان.
    olanlar için çok üzgünüm ama senin kişiliğine bir saldırı değildi. Sadece bir hataydı. Open Subtitles آسفة بشأن ما حدث لكن لم يكن هجوماً شخصياً عليكِ
    Geçen sefer olanlar için çok üzgünüm, seni davet ettiğim için. Open Subtitles آسف جداً بشأن ما حدث مؤخراً أن أطلب منك الخروج بهذه الطريقة
    Bu konuda çok ciddiyim çünkü tüm olanlar için kendimi sorumlu hissediyorum. Open Subtitles إننى جاد فى هذا الشأن لأننى أعتبر نفسى مسؤولاً عما حدث
    Önceki olanlar için üzgünüm. - Benim kadar üzgün olamazsın, ufaklık. Open Subtitles ــ آسف بشأن ماحدث قبلاً ــ لست آسفاً بقدري, أيها الولد
    olanlar için çok üzgünüm.. - Söyleceğin şey, sen lokmanı yutana kadar bekleyebilir. Open Subtitles انا اسفة عما حصل احتفظي بما تريدين قولة حتي تبتلعي ما في فمك
    Bana güçlük çıkarmayın. Bakın asansörde olanlar için üzgünüm. Open Subtitles ..لا تغلقى سماعه الهاتف انا اسف بخصوص ما حدث فى المصعد
    Yolun sonuna geldik artık, bilmeni isterim ki olanlar için çok üzgünüm. Open Subtitles الأمر واشك على الأنتهاء وأريد فقط أن أعلمك أنني متآسف لما حصل
    olanlar için üzgünüm, ama lütfen söyle. Open Subtitles آسفة عمّا حدث سابقاً، ولكن أرجوك أخبرني فحسب.
    Bu arada açık konuşacağım olanlar için kendinizi suçlamayın sakın. Open Subtitles ودعوني اقول لكم صراحةً, انا لا ألومُ احداً منكم على ماحدث.
    Ben Barry Egan. Geçen gece olanlar için arıyorum. Open Subtitles أنا باري إجان , أنا أَتصل حول ما حدث الليلة الماضية
    Sadece tüm olanlar için çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Open Subtitles أنا فقط أردت أن أقول أننى آسفة لما جرى حول ذلك الأمر
    Evet olanlar için üzgünüm. Ama bendeki bilgi doğruydu. Open Subtitles أجل ، أنا آسف بشأن كل ذلك لكن معلوماتي كانت جيدة
    Yoksa sen sokağın aşağısındaki aileye olanlar için mi endişelisin? Open Subtitles أو أنت قلق مما حدث. للعائلة التي في أخر الشارع.
    Bu olanlar için çok üzgünüm. O sadece bir Wookiee. Open Subtitles أنا آسف على كل هذا و مع ذلك، فهو ووكى فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more