"olarak görüyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعتبر
        
    • تعتبرين
        
    • يعتبرك
        
    • اعتبرت
        
    • يرى أن
        
    • يعتقد أنني
        
    • ويعتبرني
        
    • يعتبرنا
        
    • يعتبره
        
    • يعتبرهم
        
    • يعتبرونه
        
    • كذريعة لاتباع أساليب
        
    • أنه يرى
        
    • الناس ترى
        
    Söyler misiniz, kendinizi bir şarap meraklısı olarak görüyor musunuz? Open Subtitles أخبرني أيها الوكيل , هل تعتبر نفسك عاشقاً للنبيذ ؟
    Bak, beni ilgilendirmez, ve sorduğum için affet, ve burnumu sokmam istemem, ama, kendini mutlu biri olarak görüyor musun? Open Subtitles حسناً، حسناً هذا ليس من شأني، وسامحني على السؤال و لا أقصد ألتطفل لكن هل تعتبر نفسك شخصاً سعيداً ؟
    Pekala, kendinizi bir takım oyuncusu olarak görüyor musunuz? Open Subtitles حسناً . هل تعتبرين نفسكِ متعاونة مع الفريق؟
    Bak, sen kaybettin ama ülkenin yarısından fazlası seni başkanları olarak görüyor. Open Subtitles اسمع، لقد خسرت لكن لا يزال نصف الشعب يعتبرك رئيسه
    Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor. Open Subtitles اعتبرت الحكومة هؤلاء الناس ليسوا ذي صلة.
    Bence Elis, insanların budalalıklarından çekinmeyi ikiyüzlülük olarak görüyor. Open Subtitles أعتقد أن إليس يرى أن ردة فعلنا المذعورة حول حماقة الإنسان والبشر ما هو إلا نفاق
    Babama asla söyleyemeyeceğim şeyler yapmaya geldik çünkü beni hâlâ cici kız olarak görüyor. Open Subtitles نحن جئنا لنفعل الأشياء , التي لا أستطيع أن أخبر أبي بها لأنه يعتقد أنني فتاه جيده
    ve albümümüz çıktığında ilk birkaç haftada 25,000 kopya sattı ve plak şirketi bunu bir fiyasko olarak görüyor. TED و تباع منها حوالي 25,000 نسخة في الأسابيع القليلة الأولى، والشركة تعتبر هذا فشلاً.
    Bay Krieger,Bay Morrisonu gerçekten bir şaman olarak görüyor musunuz? Open Subtitles سيد.كريجر هل تعتبر حقا السيد.موريسون الشامان؟
    Ve şu anda şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda taraftarınız... sizi bir kahraman olarak görüyor. Open Subtitles على الرغم من ذلك، وبالنسبة لعددكبيرومفاجىءمنمؤيدينا، أنتَ تعتبر بطلاً.
    Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor. Open Subtitles الحكومّـة تعتبر هؤلاء الاشخاص لا صِلة لهم بالموضوع
    Amerika Hükümeti, bazı devrimcileri terörist olarak görüyor. Open Subtitles الحكومة الأمريكية تعتبر الثوّار إرهابيين
    Bayan Kane, bunu eşinizin en büyük başarısı olarak görüyor musunuz? Open Subtitles سيدة " كين " هل تعتبرين هذا أعظم إنجازات زوجك ؟
    Kocanızı terörist olarak görüyor musunuz? Open Subtitles هل تعتبرين زوجكِ إرهابياً؟
    -Seni bir elçiden fazlası olarak görüyor. Open Subtitles نعم. إنه يعتبرك أكثر من مجرد سفير.
    Yine de bazıları seni skandalın bir kurbanı olarak görüyor. Open Subtitles ولكن... يعتبرك البعض ضحيةً للفضيحة
    Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor. Open Subtitles اعتبرت الحكومة هؤلاء الناس ليسوا ذي صلة.
    İktidarsızlığı evrimi önlemek amacıyla dişilik hormonları tarafından yapılan bir saldırı olarak görüyor. Open Subtitles هو يرى أن عجزه الجنسي كهجوم هرمونات أنثوية لمنع التطور.
    Beni hâlâ harika vücutlu, beleşçi gazi olarak görüyor. Open Subtitles هو يضل يعتقد أنني فريلودينغ المخضرم مع ميزات مثالية
    Beni kocaman, kötü bir kapitalist olarak görüyor ve-- Open Subtitles ويعتبرني رأس مالي سيء...
    Ve şimdi de bizi bir tehdit olarak görüyor. Open Subtitles والآن هو يعتبرنا كنوع من تهديد.
    Kurallara karşı geldi ve babası artık onu bir sorumluluk olarak görüyor. Open Subtitles لقد تخطى الحواجز ووالده يعتبره الان شوكة في ظهره.
    Başkan seni şemsiyesi altındaki biri olarak görüyor. Open Subtitles العمدة يفكر بأنك واحد ممن يعتبرهم تحت مظلته
    CIA' den birçok kişi hala onu tehdit olarak görüyor. Open Subtitles الكثير من في وكالة الاستخبارات المركزية لا يزالون يعتبرونه تهديداً
    İnsanlar burayı kestirme yoldan bir şeyi yapmanın hoş görüldüğü veya hayattan uzaklaşıldığı veya yanlış olduğunu bildiği şeyleri yapabildiği bir yer olarak görüyor. Open Subtitles الطريقة يرى الناس هذا المكان كذريعة لاتباع أساليب ملتوية أو الانقطاع عن الحياة أو تفعل أشياء أنهم يعرفون مخطئون
    Kesin olan tek şey, Dünya'yı planına karşı bir tehdit olarak görüyor. Open Subtitles ويمكن للمرء أن يفترض أنه يرى الأرض كتهديداَ لخطته.
    İnsanlar kendilerini emsalsiz ve kendilerine yeten sistemler olarak görüyor ama biz parçaların bir bütünüyüz. Open Subtitles الناس ترى أنفسها فريدة مكتفية ذاتياً، ولكننا مجرد مجموعة من قطع الغيار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more