"olduğu yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • حيث يحدث
        
    • حيث يوجد
        
    • حيث توجد
        
    • هو مكان
        
    • ك مكان
        
    • حيث كان
        
    • حيث يتواجد
        
    • إنه حيث
        
    • هذا موقع
        
    • انه حيث
        
    • المكان الذي كان
        
    • حيث تتواجد
        
    • حيث تكون
        
    • حيث هناك
        
    Bu sarı alan, bu ince şerit mucizenin olduğu yer. TED هذه المنطقة الصفراء، القطعة الرفيعة، هي حيث يحدث السحر.
    Şu anda oğlumun olduğu yer orası. Open Subtitles ذلك حيث قادتهم البوابة ذلك حيث يوجد طفلي الأن
    Washington DC. Paranın olduğu yer. Bazı araştırmalar yaptım. Open Subtitles (واشنطن)، حيث توجد الأموال، إسمعوني، قمت بالإستقصاء وذهبت للمكتبة
    Ama orası yıldızın olduğu yer değil mi? Open Subtitles لكن هذا هو مكان النجم ؟
    Paralı depoların olduğu yer sanırım. Open Subtitles يبدو ك مكان تخزين على الطريق الرئيسي
    Eskiden kuyruğunun olduğu yer mi acıyor? Open Subtitles هل تشعرين بألم في الحدبة فوق مؤخّرتك حيث كان ذيلك ؟
    Burası, dosyanın olduğu yer. Open Subtitles هذا هُو المبنى حيث يتواجد الملف.
    Polislerin olduğu yer. Palazzo Gioia. Open Subtitles إنه حيث رجال الشرطة في فندق البلازا جويا
    Burası her şeyin olduğu yer. Open Subtitles ها هو, هذا المكان حيث يحدث كل شيء.
    İşte her şeyin olduğu yer. Open Subtitles هنا حيث يحدث كل شئ
    Shibuya'ya, Yamatesen'de ki Ueno'dan, ...oradan da Touyokosen'den Daikanyama istasyonuna, ...işte, benim favori mağazamın olduğu yer orası. Open Subtitles من وينو على ياماتيسين إلى شيبويا ثم من تويوكوزين إلى محطة ديكانياما حيث يوجد دكاني المفضل
    Bir sürücü bana diyordu ki Fransa sahiline gitmek için bir araba kiralamak istiyor ve araba sahibi de arabasını veriyor ve diyor ki; "Biliyor musun, uçurumların olduğu yer burası ve bütün sahiller burada ve bu en güzel sahil, ve bu da en iyi balık restoranının olduğu yer." TED سائق كان يخبرني أنه ذهب لتأجير سيارة ليذهب نحو سواحل فرنسا والمالك أعطاها لهم, وقال: "أتعرف ماذا, هنا يوجد المنحدر, وهنا جميع الشواطئ, وهذا هو شاطئي المفضل, وهنا حيث يوجد أفضل مطعم أسماك ".
    Aynı zamanda Kelly'nin de olduğu yer. La Cienega'ya varmadan önce ne kadar zamanımız var? Open Subtitles هناك حيث توجد (كيللى)، كم لدينا حتى تصطدم يـ"لاسينجا"؟
    Onları kurtarmak için niye bu kadar çabaladığımızı anlamıyorum. Orası Emily'nin olduğu yer. Open Subtitles ذلك المكان حيث توجد "إيميلي"
    O şeyin olduğu yer orası. Open Subtitles هذا هو مكان الشئ
    Ayrıca haritada tek lazım olan yer Dean'in olduğu yer. Open Subtitles إضافة إلى ذلك (فالجزء الوحيد الذي نريده من الخارطة هو مكان (دين
    Paralı depoların olduğu yer sanırım. Open Subtitles يبدو ك مكان تخزين في الطريق الرئيسي
    Komadayken kardeşinin olduğu yer burası. Open Subtitles هذه حيث كان شقيقك فيها عندما كان في غيبوبته.
    Orası gerçek paranın olduğu yer. Open Subtitles حيث يتواجد المال الحقيقي
    Polislerin olduğu yer. Palazzo Gioia. Open Subtitles إنه حيث رجال الشرطة في فندق البلازا جويا
    Burası patlamanın olduğu yer mi? Open Subtitles هل هذا موقع الانفجار؟
    Orası ilk buluşmamızın olduğu yer. Open Subtitles انه حيث قمنا بموعدنا الاول
    - Yani burası her şeyin olduğu yer değil mi? Open Subtitles اذن هنا المكان الذي كان محور الاحداث كلها هاه ؟
    Ve işte insanoğlunun, alim insanın, hikayeye dahil olduğu yer tam da burasıdır. Open Subtitles وهذا حيث تتواجد انت كائن بشري عاقل لندخل صلب الموضوع
    Nükleer reaktörlerin, radyasyon sızıntısının ve ölümcül nükleer atıkların olduğu yer mi? Open Subtitles حيث تكون المفاعلات النووية والتسريبات الإشعاعية والغبار المميت؟
    Hemen hemen her şeyle ilgili bir Şirin'in olduğu yer. Open Subtitles حيث هناك السنفور يكون كل شيء تقريبًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more