Lütfen benden 90 yaşındaki büyük teyzenin kulede yaşayan bir vampir olduğuna inanmamı bekleme. | Open Subtitles | رجاءً لا تتوقع منى أن أصدق أن عمتك الكبيرة ذات الـ 90 عاماً مصاصة دماء و تعيش فى البرج |
Pekala, bütün bunların doğru olduğuna ve her şeyin tekrar etmekte olduğuna inanmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً تريدني أن أصدق أن هذا حدث مرة واحدة فقط ولن يحدث ثانيةً |
Benim gibi şüpheci birinin, bu olanların birkaç delinin geçmişte işledikleri saçma cinayetlerin sonucu olduğuna inanmamı beklemiyorsun herhalde. | Open Subtitles | أتدرين، جانبي الشكاك يجد صعوبة في تصديق أن كل هذا نتيجة قتل بعض الأشخاص المجانين في الماضي |
Gerçekten Ray'in eyalet sınırından silah geçirdiği için hapiste olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين مني تصديق أن (راي) في السجن بسبب تهريب الأسلحة؟ |
Onu bizden uzak tutanın bu alüminyum şapkalar olduğuna inanmamı bekliyor musun cidden? | Open Subtitles | هل تتوقع منّي أن أصدّق أنّ هذه القبعات منعتنا من أن نفقد الوعي؟ |
Gerçekten senin iyi bir büyücü olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل حقاً تتوقّع منّي أن أصدق بأنك مشعوذ طيّب؟ |
Hala bunun bir kundaklama aleti olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | الأ تزال تتوقع مني أن أصدق بأن هذه مجرد عبوة حارقة؟ |
Hâlâ Zane Taylor olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أمازلت تظن أنني سأصدق أنك (زين تايلور)؟ |
Yani, bütün olanlardan sonra, özellikle korkunç patlamada ölümünden sonra , iyi olduğuna inanmamı mı beliyorsun? | Open Subtitles | لذا , تريدني أن أعتقد بعد كل ّ شيء مررت به , بما في ذلك موتك في الأنفجار الناري أنت بخير ؟ |
Madem ki kurban açıkça kayboldu, tüm bunların bir hayal olduğuna inanmamı sağlıyor! | Open Subtitles | بما أن الضحية قد إختفت هذا يقودني إلى الإعتقاد بأن كل هذا كان مجرد حلم |
Birden bire ortaya çıkmasının sadece tesadüf olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني أن أصدق أن ظهورها المفاجيء هو محظة صدفة؟ |
Eric'in içinde iyilik olduğuna inanmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا تتوقع مني أن أصدق أن إيرك يستطيع فعل أي شيء جيد |
Tüm bunlara rağmen, hepsinin şans olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | و أنتَ تتوقع مني أن أصدق أن كل هذا بمحض الصدفة |
Bunun işle ilgili olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين مني أن أصدق أن الأمر بشأن العمل؟ |
Gerçekten Ray'in eyalet sınırından silah geçirdiği için hapiste olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين مني تصديق أن (راي) في السجن بسبب تهريب الأسلحة؟ |
Sen de sorumlunun Brian Mayhew olduğuna inanmamı istiyorsun, neden? | Open Subtitles | و تريدين مني تصديق أن (براين مايهيو) هو السبب |
Gerçekten de tüm bunlardan babamın ruhunun sorumlu olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتريدني حقًّا أن أصدّق أنّ روح أبي هي المسئولة عن تلك الأحداث؟ |
Siz ikiniz, benim cinayeti itiraf edenin katil olmadığını hiçbir bir suç işlemeyenin de katil olduğuna inanmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تُريداني أن أصدّق أنّ الرجل الذي إعترف ليس له علاقة بجريمة القتل، -وأنّ الرجل الذي ليس له علاقة هو القاتل؟ |
Bunun mümkün olduğuna inanmamı sağlayacak hiçbir şey görmedim! | Open Subtitles | لمْ أرَ أيّ شيءٍ يجعلني أصدّق أنّ ذلك مُمكن. |
Benden, 17 yaşında bir çocuğun senden iyi olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أمن المفترض أن أصدق بأنك تركت صبي في 17 من عمره بالتغلب عليك؟ |
Kötü biri olduğuna inanmamı istiyorsan, buraya gel ve öyle olduğunu ispatla! | Open Subtitles | هل تريدني أن أصدق بأنك شخص سيء إذن أخرج إلى هنا وأثبت ذلك ليّ |
Gerçekten bunun için burada olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Tabii ki hayır. | Open Subtitles | أتتوقعينَ مني أن أصدق بأن ذلك سبب مجيئكِ إلى هنا؟ |
Gerçekten de Gaius'un bir cin olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقع بجدية أنني سأصدق أن (جايوس)جني |
Kurtarılmaya değer olduğuna inanmamı istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريدنى أن أعتقد أنك تستحق النجاة ؟ |
Hayır, yaptıklarımın sonuçları olduğuna inanmamı sağlayarak yetiştirdin. | Open Subtitles | لا، ربيتيني على الإعتقاد بأن هناك عواقب لأفعالي |