Nasıl birşey olduğunu bile bilmiyorum. Doğru olup olmadığını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف ماهذا الشئ و لا أعرف إن كان صحيحاً |
Kötü niyetli ağızlar, hayatında ilk defa... aşık olduğunu bile söylüyorlar. | Open Subtitles | حتى أن الألسنة الحاقدة تقول أنه يُحب لأول مرة في حياته |
Herifte anahtar var ama onun ne olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل حصل على المفتاح وهو لا يعلم ما هو حتى |
Onun ne sorunu olduğunu anlatmak için bir kelime olduğunu bile sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن حتى أنه كان هناك كلمة تصف ما ارتكب من أمور |
Sebebi senin yaptığın bir şey mi? Çünkü ben unuttum bile, ne olduğunu bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أهو بسبب شيء فعلته, لأني غارقة فيه تماماً, حتى أني لا أتذكر ما كان |
Kim olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | . أنت حتى لا تعلم من أنت . أنت لا شيء أقل من لا شيء |
Lanet olsun, tahmin ederim akrabaların burada olduğunu bile bilmiyordur. | Open Subtitles | اللعنة. أراهن أن أهلك لا يعرفون حتى أنك بالبلدة. |
Çantalarında neler olduğunu bile bilirim. | Open Subtitles | حتى أنني أعرف كيف يحملون حقائبهم اللعينة |
Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة |
- Bütün bu soruları istemiyorum. - Senin kim olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | ـ أنا حتى لا أعرف من تكون ـ أنا أود أن تعرفين من أنا |
Keşke yardım edebilseydim. Nerede olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإستطاعتي المساعدة أنا حتى لا أعرف أين يوجد الرجل |
Neler olduğunu bile bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | يا إلهى أنا حتى لا أريد أن أتخيل ما سيحدث؟ |
Ama bazıları, çok geç olana kadar böyle bir yetenekleri olduğunu bile bilmezler. | Open Subtitles | لكن بعضهم لا يعرفون حتى أن هذه الموهبة مُلْكَهم حتى وقت متأخر جداً |
GD'de bir depo olduğunu bile bilmiyordum. Andy ne durumda? | Open Subtitles | لم أعرف حتى أن غلوبال لديها مخزن إذا، كيف أندي؟ |
Aslında sistem bir bardak suyun orada olduğunu bile bilmiyor. | TED | في الواقع، فالنظام لا يعرف حتى أن كوب الماء يوجد هناك. |
Ben sadece mesajı iletiyorum. Ne olduğunu bile bilmiyorum, efendim. | Open Subtitles | انا فقط ابلغ الرسالة ، انا لا اعرف ما هو حتى ، سيدي |
Beni götürmediği bir kulübe olduğunu bile bilmiyordum! | Open Subtitles | لم أعرف حتى أنه يوجد كوخاً لم يكن يأخذني إليه |
Diğer odadakinin ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | حتى أني لا أعرف ماذا يوجد في الغرف الأخرى |
Kardeşinden o kadar çok intikam almak istiyordun ki bu insanların kim olduğunu bile umursamadın. | Open Subtitles | أنت تريد العودة لأخيك بأي شكل أنت حتى لا تَهتمُّ من يكونوا هؤلاء الناس |
Kahretsin.sen Brett'in Jessica ile değil Jennifer ile evli olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرفين أن بريت متزوج من جينيفر وليس جيسيكا |
Beklemenin nasıl bir şey olduğunu bile anımsamıyorum. | Open Subtitles | حتى أنني لا أستطيع أن أتذكر ما هو الانتظار |
Trende olduğunu bile bilmiyordum Kapalı alan korkusu var trene binmezdi | Open Subtitles | أنا لا أتذكر حتى أنها كانت على القطار هي إنها ،، تخاف ،،، لا يمكن أن تكون على القطار |
- İsyancıların karargahının nerede olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى لا نعرف أين القاعدة الأساسية للثوار |
- Senin hislerin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتّى أنّ لديكَ أيّ مشـاعر أنتِ فتـاة حمقـاء |
- Ne olduğunu bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ليس تلك انا لا أعرف ما حدث حتى |
Cross'u 20 yıldır görmediğini söylüyor. Hayatta olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | قال انه لم يرى كروس منذ عشرون عاما ولا يعرف حتى ان كان حيا |
Geçen yıla kadar... ben daha uzaylılar olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | حتى السنه الماضية , لم أكن اعرف حتى انه يوجد كائنات فضائية |
Annem benim annem olduğunu bile bilmiyor beni görmüyor. | Open Subtitles | انها لا تعلم حتى انها أمي هي لا تسمعني لا تراني |