Bu tür bir öz güvenin, tam da istediğimiz geleceğin kilidini açmak için ihtiyacımız olan anahtar olduğunu bilen bir dünya. | TED | العالم الذي يعرف أن ذلك النوع من الثقة هو بالضبط ما نحتاجه لكي نطلق العنان للمستقبل الذي نرغب به |
O anahtarın nerede olduğunu bilen tek kişi Bay Trent. | Open Subtitles | والشخص الذي يعرف أين المفتاح هو السيد تيرنت |
En sonunda onlara ne olduğunu bilen olmamasına rağmen, bir süre sonra, Prens kayboldu ve Richard'ın iktidarı güvenli gözüktü. | TED | مع أنه لا أحد يعرف ما حدث لهم بالتحديد إلا أنه بعد فترة اختفى الأمراء و بدا أن حكم ريتشارد آمن. |
Hayatta olduğunu bilen dört kişi var. | Open Subtitles | لم يكن هناك غير أربعة أشخاص يعرفون أنك لازلت حيا |
Adamın neyin peşinde olduğunu bilen başka birileri daha olmalı buralarda. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شخص آخر في هذا المستشفى يعلم بأنه يفـعل شيء ما |
Söylesene Danny Rayburn gibi, peşinde birisi olduğunu bilen bir adam nasıl olur da burada öylece silahsız bekler? | Open Subtitles | أخبرني شيئاً، كيف يمكن لرجل مثل (داني رايبرن) وهو يعرف أنه ثمة من يطارده أن ينتظر هنا بمفرده أعزل؟ |
Ama mesele şu ki bu evde hala 3 milyon dolar var... ve seninle benden başka paranın burada olduğunu bilen yok. | Open Subtitles | لكن واقع الأمر أنة لا تزال هناك 3 ملايين دولار في المنزل ولا أحد غيري وغيرك يعرف أنها هنا |
Jax'in orada olduğunu bilen yalnızca bir kişi daha vardı. | Open Subtitles | فقط الرجل الآخر يعرف بأن " جاكس " كان هناك |
Harry'nin Zehir olduğunu bilen iki kişi ben ve babasıyız. | Open Subtitles | الشخصان الوحيدان اللذان يعرفان أن هاري هو فانم هما أنا |
Ben bunu yutmadım. Berkeley'de neler olduğunu bilen biri olmalı! | Open Subtitles | أنا لا أشتريه يجب أن يكون هناك شخص ما في بيركيلي الذي يعرف ما حدث |
Ben bu denizaltıdaki adamları neyin öldürdüğünü bunun bir intihar görevi olduğunu bilen son kişiyim. | Open Subtitles | الذي قتل الرجال على متن تلك الغوّاصة، الذي يعرف هي كانت مهمّة إنتحارية. |
Dünya'daki en harika kadının sen olduğunu bilen Dünya üzerindeki tek kişi ben olabilirim. | Open Subtitles | ربما اكون الشخص الوحيد على هذه الأرض الذي يعرف.. بانك اعظم امرأة على الأرض |
Durrell ve Lionel'ın nerede olduğunu bilen var mı? | Open Subtitles | هل من أحد يعرف أين دوريل ولايونيل اليوم؟ |
Yani fıstığa alerjisi olduğunu bilen yok muydu? | Open Subtitles | أنت تقول لي لا أحد يعرف كان حساسية من الفول السوداني؟ |
Neden birileri senin hayatta olduğunu bilen kişileri öldürmek istiyor? | Open Subtitles | لماذا قد يريد أحدهم قتل الأشخاص الذين يعرفون أنك لازلت حياً ؟ |
Burada olduğunu bilen yok. | Open Subtitles | لاأحد يعلم بأنه هنا |
Paraya ihtiyacı olduğunu bilen birisi. | Open Subtitles | كان يعرف أنه يحتاج للمال |
Hasta olduğunu bilen bir tek ben varım. | Open Subtitles | , هي في دار ضيافة و أنا الشخص الوحيد الذي يعرف أنها مريضة |
Çünkü elektrikli sandalyenin... sarı olduğunu bilen çok az kişi vardır. | Open Subtitles | .... لأن لا أحد يعرف بأن الكرسي مطلي باللون الأصفر |
Ve çünkü, arabayı, bende para olduğunu bilen silahlı iki adamın bulunduğu ağaçların arasına sürecek kadar aptal değilim. | Open Subtitles | ... و لأنني لستُ غبياً لأقود سياراتي باتجاه الغابة لأبحث عن رجلين مُسلحين ببنادق آلية يعرفان أن معي مالاً |
Arabada uyuşturucu olduğunu bilen başka biri var mıydı? Hayır. | Open Subtitles | هل كان هناك اى شخص آخر يعرف ان هناك مخدرات فى السياره |
Senin suçlu olduğunu bilen biri neden sana 'potansiyel suçlu' desin? | Open Subtitles | لما يقوم شخص يعرف انك مذنب و يدعوك مذنب "مُحتمل"؟ |
Ayağa kalk ve kendini tanıt. Politik görüşünün ne olduğunu bilen var mı? | Open Subtitles | قف وأقر على ذلك هل يعرف اي واحد عن هذة السياسات ؟ |
Biz etrafa sorduk ama; nerden olduğunu bilen yok gibi. | Open Subtitles | نحن نتسائل، لكن لا أحد منا يعرف من أين أنت |
Hey, Easy Grubu'nun nerede olduğunu bilen var mı? | Open Subtitles | هل يعلم أحدكم أين توجد سريّة إيزي ؟ |
Orada neler olduğunu bilen tek kişi O. | Open Subtitles | إنه الشخص الذي يعلم بما يدور هناك |
Bunların ne olduğunu bilen var mı aranızda? | TED | حتى هل من أحد منكم يعرف ماهية هذه الأشياء ؟ |