"olduğunu sanıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يظن نفسه
        
    • يعتقد أنه
        
    • تظن نفسها
        
    • يظن أن
        
    • يعتقد أن
        
    • يعتقد أنك
        
    • تعتقد أنها
        
    • تعتقد بأنها
        
    • يظن أنه
        
    • تظن أن
        
    • يعتقد بأن
        
    • يعتقد بأنه
        
    • يعتقد نفسه
        
    • يعتقد أنها
        
    • يعتقد أنّه
        
    Bunu kendisine söyler misin, çünkü kendisinin çok pembe olduğunu sanıyor? Open Subtitles هل يمكنك أن تقولي له ذلك بنفسك ؟ لأنه يظن نفسه طفل مدلل
    - Bir kılıçla adam olduğunu sanıyor. - Büyük kim? Open Subtitles يعتقد أنه يلمع مع السيف - مع العظيم من ؟
    Bu sarışın kız biz esmerler gibi zeki olduğunu sanıyor! Open Subtitles تلك الشقراء تظن نفسها ذكية مثل ذات الشعر البنيّ
    O tam bir salak, Calculus'un bir imparator olduğunu sanıyor. Open Subtitles إنه غبى للغاية، فهو يظن أن كلمة حساب اسم إمبراطور.
    Herkes benim iki ayağımın çukurda olduğunu sanıyor, bir ayağımın değil. Open Subtitles الجميع يعتقد أن قدمي أصبحتا في القبر لكن هناك واحدة فقط
    Hayır. Cuba Gooding Jr. olduğunu sanıyor. Kar Köpekleri'ni çok seviyor. Open Subtitles رقم وهو يعتقد أنك كوبا غودينغ جونيور يحب حقا سنو الكلاب.
    Oyuncu olduğunu sanıyor. Kesin yutar. Open Subtitles تصرّفي بودّية، فهو يظن نفسه متلاعباً سيبتلع الطعم
    Korkacak bir şey yok. Hamile olduğunu sanıyor. Open Subtitles لا شيء تخافون منه يظن نفسه بأنه حامل
    Bu Matt kim olduğunu sanıyor? Open Subtitles ماذا يظن نفسه هذا الرجل على اى حال
    Hata yapıyor. Zamanı olduğunu sanıyor. Yok. Open Subtitles ، إنه يرتكب خطأ فديحاً يعتقد أنه يمتلك وقتاً، بالعكس
    Tedavi olabileceği tek yerin orası olduğunu sanıyor. Open Subtitles ، مما سبب مرضه يعتقد أنه المكان الوحيد الذي يوجد به علاجه
    Kendisinin ölmüş olduğunu sanıyor ve meleklerin gelip götürmesini bekliyor. Open Subtitles انها تظن نفسها ميـّته . و هي تنتظر أن يأتي ملاك ليأخذها
    Kim olduğunu sanıyor acaba? Open Subtitles أعني , ماذا تظن نفسها على أي حال ؟ قائدة مشجعات
    Boşandığımızdan beri, dikkatimi çekmenin tek yolunun sorun çıkarmak olduğunu sanıyor. Open Subtitles أعني منذ طلاقنا يظن أن الطريقة الوحيدة لجذب إنتباهي هي بإثارة الجلبة
    Babam da aynı şeyi yapıyor. Tarlanın hâlâ ona ait olduğunu sanıyor. Open Subtitles لقد فعل أبى نفس الشئ لا زال يعتقد أن الحقل ملكه
    Kendisinin de katile dönüşeceğini çünkü hepinizin kötü bir planın parçası olduğunu sanıyor. Open Subtitles و هو يعتقد أنك قاتل و يخاف أن يصبح مثلك لأنكما جزء من شئ فظيع
    Adamım! Kız çok akıllı olduğunu sanıyor. Çünkü Stanford'a gidiyor. Open Subtitles انها تعتقد أنها ذكيه جداً لأنها تعمل فى ستانفورد
    Balo Kraliçesi olduğu için her şeye sahip olduğunu sanıyor. Open Subtitles هي تعتقد بأنها هي كل شيء لأنها كانت ملكة حفلات الرقص
    Belli ki veda konuşmacısı, hâlâ herkesten akıllı olduğunu sanıyor. Open Subtitles وبشكل واضح، التلميذ المتفوق مازال يظن أنه أذكى من الجميع.
    Çoğu insan bu yürüdüğümüz yolun demiryollarına ait olduğunu sanıyor. Open Subtitles غالبية الناس تظن أن هذه الأرض التى نمشى عليها مِـلك للسكك الحديدية
    - Merhaba. - Komik olduğunu sanıyor. Komik bir şey yaptığını sanıyor. Open Subtitles ـ هيا ـ يعتقد بأنه مضحك, يعتقد بأن المضحك يعمل
    Kim olduğunu sanıyor, düğünümü berbat ederek? Open Subtitles من يعتقد نفسه على آي حال؟ إنهيقتحمحفلزفافي!
    Sert bir adam olduğunu sanıyor ama küçük bir serseriden başka birşey değil. Open Subtitles أنة يعتقد أنها يفهم , أنة لا شىء هل تريد أن تتسلق على الحائط؟
    Red John, benden bir adım geride ama bir adım önde olduğunu sanıyor aslında, iki adım geride ve bunu bilmiyor. Open Subtitles (ريد جون) خلفي بخطوة لكنّه يعتقد أنّه أمامي بخطوة، لذا في الواقع، فهو متأخّر خطوتين خلفي، ولا يعرف ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more