"olma şansı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة لتكون
        
    • الفرصة لأكون
        
    • فرصة أن
        
    • فرصة لأكون
        
    • أيُحتمل أنّه
        
    • يُحتمل أنّها
        
    • فرص حدوث
        
    • لأن يكون
        
    • إحتمال أن
        
    Yeni bir aileye sahip olma şansı ya da düşmanlara. Open Subtitles .. فرصة لتكون لديك عائلة جديدة او يكون لديك اعداء
    Bir şeyler yapabileceğimiz zaman sana polis olma şansı vermiştim. Open Subtitles عندما كان بالأمكان فعل شيء , لقد عرضت عليك فرصة لتكون شرطي
    Ve birden bire, bambaşka bir doktor olma şansı yakaladım. Open Subtitles وفجأة,اتيحت لي الفرصة لأكون نوعا جديدا كليا من الأطباء
    Michael'in baba olma şansı vardı ama o bundan kaçmayı tercih etti. Open Subtitles مايكل حصل على فرصة أن يكون أبًا ، لكنّه تهرّب منها
    Ama bu, bana daha önce olmadığım bir şey olma şansı veriyor. Open Subtitles لكن هذا ، هذا الأمر أعطاني فرصة لأكون شيء لم يكن أبدًا
    Acaba endüstriyel santrifüj almış olma şansı var mı? Open Subtitles أيُحتمل أنّه أخذ طارد مركزيّ صناعيّ؟
    Uyuşturucuyu burada almış olma şansı var mı? Open Subtitles هل يُحتمل أنّها تعاطت المخدّر هنا ؟
    O kişinin benim kadar hoşgörülü olma şansı da çok az. Open Subtitles بينما بوجودك مع شخص مثلي سيقلل فرص حدوث ذلك
    - Telemetri, bunun araç arızası olma şansı var mı? Open Subtitles إلى نظام الإستشعار، أثمة فرصة لأن يكون هذا عطل بالأجهزة؟
    Eğer bebeğimin hâlen hayatta olma şansı varsa... Open Subtitles إن كان هناك إحتمال أن طفلي ما زال حيا
    Sana tekrardan bir Denizci olma şansı sunuyorum. Open Subtitles أنا أعرض عليك فرصة لتكون جنديّ بحرية مجدداً
    Kaderinde olmasa bile başkasının hikâyesinde kahraman olma şansı vereceğim sana. Open Subtitles إذا لم تكن كذلك في قصتك، سأعطيك فرصة لتكون بطلا في قصة شخص اخر
    Ve birden bire, bambaşka bir doktor olma şansı yakaladım. Open Subtitles وفجأة,اتيحت لي الفرصة لأكون نوعا جديدا كليا من الأطباء
    Ve birden bire, bambaşka bir doktor olma şansı yakaladım. Open Subtitles وفجأة,اتيحت لي الفرصة لأكون نوعا جديدا كليا من الأطباء
    Tüm bunda Oliver Epps'in mağdur olma şansı var mı? Open Subtitles هل هناك أي فرصة أن أوليفر إبس هو الضحية في كل هذا، أيضا؟
    İyi anlamda özel biri olma şansı var. Open Subtitles ،لديه فرصة أن يكون مميزًا بالطريقة الجيدة
    Vurgun, her şeyin bir parçası olma şansı. Open Subtitles عملية الإستلام، فرصة لأكون جزءاً من كلّ هذا.
    İyi bir baba olma şansı. Open Subtitles وهناك فرصة لأكون أبّا جيداً.
    Acaba endüstriyel santrifüj almış olma şansı var mı? Open Subtitles أيُحتمل أنّه أخذ طارد مركزيّ صناعيّ؟
    Uyuşturucuyu burada almış olma şansı var mı? Open Subtitles هل يُحتمل أنّها تعاطت المخدّر هنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more