"olmadığı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • حيث لا
        
    • خالية من
        
    • ما بدون
        
    • خال من
        
    • يطولها
        
    • مكان لا
        
    • ليس به
        
    • عالم بلا
        
    • لا تكون فيه
        
    • مكان حيث
        
    • تحدث لست على
        
    • خالياً من
        
    • خالٍ من
        
    Bir peri masalı değil. Acının olmadığı bir yaşam değil. Open Subtitles إنه ليس تلك القصة الطفولية حيث لا تعرف الألم البتة
    Kuralların ve sorululukların olmadığı bir hayat yaşamak istediğini söyleyip duruyordun. Open Subtitles إنكِ تستمرين بالقَوْل بأنكِ ترغبين بحياة خالية من القواعد، والمسؤوليات
    Sen sadece bu kadar çok binanın olmadığı bir yere sür. Burası Gotham. Open Subtitles فقط قد إلى مكان ما بدون العديد من البنايات.
    Evet ama erkeklerin olmadığı bir dünyada yaşamayı kim ister ki? Open Subtitles نعم، ولكن الذي يريد أن يعيش في عالم خال من الرجال؟
    Kimsenin ona zarar veremeyeceği bir yeri hayal edin ...hatta kimsenin onun izini bulmasının imkanı bile olmadığı bir yeri. Open Subtitles تخيّلوا مكانًا لن يطولها فيه أذى، وبالواقع لا يمكن لأحد حتّى أن يقتفيها.
    Çok fazla olduğunu biliyorum, ama 100 bin dolarla, bir tanıdığın ya da bir bilenin olmadığı bir yerde yaşayabiliriz. Open Subtitles وأعلم أن هذا كثير لكن مقابل 100 ألف دولار يمكننا الذهاب إلى مكان لا يعرفنا أحد فيه ولا ما جرى
    Bir şekilde seninle birlikte gitmek istiyorum. Bu tür sözcüklerin olmadığı bir dünya bulmak. Open Subtitles أريد أن نجد عالماً ليس به وجود لمثل هذه الكلمات.
    Eğer işimi düzgün yaparsam kan emicilerin olmadığı bir dünyada yaşarsın. Open Subtitles إن أتممت مهمّتي بشكل صائب، فستحيين في عالم بلا مصّاصي دماء.
    Amerika'nın bir numaralı süper güç olmadığı bir dünya düşünmenizi istiyorum. Open Subtitles أريدكم جميعاً أن تتخيلوا عالماً لا تكون فيه أمريكا رقم واحد في العالم
    Her şeyin tekdüze olmadığı bir yerde yaşamanın ne güzel olacağı hakkında. Open Subtitles كم هو لطيف أن يكون هناك مكان حيث الأشياء ليست ثابته جداً
    Clary, haberimin olmadığı bir savaş mı var? Open Subtitles (كلاري) هل هناك حرب تحدث لست على علم بها
    Bu, ilk bakışta verimsiz ve yaşamın olmadığı bir yerdir. Open Subtitles كاشفاً بقاعاً شاسعةً من الوحل والرمل. للوهلة الأولى، يبدو المكان قاحلاً و خالياً من أشكال الحياة.
    Hiçbir kuralın olmadığı bir yerde yaşamanın nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi? TED هل تخيلت يوماً كيف قد تكون الحياة في مكان خالٍ من أي قواعد؟
    Hey, güneşin olmadığı bir yerde sıkışmamı mı istiyorsun ? Open Subtitles أتريدني أن ألصق ذلك بمكان حيث لا تشرق الشمس فيه؟
    Ve biz de, her ne kadar bireysel olmak istesek de, karmaşıklığın grup başarısı gerektirdiğini kabul etmekten başka çaremiz olmadığı bir notaya geldik. TED ووصلنا إلى مكان حيث لا خيار أمامنا لكن الاعتراف، كما فردي كما نريد أن نكون، ويتطلب تعقد نجاح الفريق.
    Liberya'nın uzak köşelerinde kızların ilkokulu bitirme şanslarının olmadığı bir yerde, Musu ısrarlıydı. TED هناك في ليبيريا القروية، حيث لا تتمكن معظم الفتيات من إنهاء تعليمهن الإبتدائي، كانت موسو مصرة.
    Avusturalya'ya geldiğinde, başka kartalların olmadığı bir kıta buldu. Open Subtitles ، عندما وصل أستراليا وجد قارة خالية من العقبان الأخرى
    Evet, çocuklarımın sorunlu çocukların olmadığı bir okula gitmesini istiyorum. Open Subtitles أجل , أريد لأطفالي أن تلتحق . بمدرسة خالية من المضطربين
    Bu Sam şiddetin, devrimin, yozlaşmanın olmadığı bir gelecekte büyüyecek. Open Subtitles هذه سام سيكبرون في عالم خال من العنف و خالية من الثورة، خالية من الفساد.
    Şarbonun, şarbonlu zombi ve koyunların olmadığı bir yere. Open Subtitles مكان ما بدون هذه الجمرة الخبيثة او زومبى الخمرة الخبيثة او اغنام الجمرة الخبيثة
    Söyliyim parmaklıkların olmadığı bir yerde olmak güzel... Open Subtitles على أن أخبرك... ...أنه من الجيد أن أكون في مكان ما بدون قضبان.
    Her zaman israf olacaktır. Çöplerin olmadığı bir dünyada yaşayabileceğimizi düşünecek kadar gerçekçilikten uzak değilim. TED سيكون هناك مخلفات دائماً. أنا لست ذلك الشخص الغير واقعي الذي يظن أننا يمكن أن نعيش في عالم خال من الفضلات.
    Bu Sam şiddetin, devrimin, yozlaşmanın olmadığı bir gelecekte büyüyecek. Open Subtitles سام سيكبر في عالم خال من العنف و خالي من الثورة، خاليين من الفساد
    Kimsenin ona zarar veremeyeceği bir yeri hayal edin ...hatta kimsenin onun izini bulmasının imkanı bile olmadığı bir yeri. Open Subtitles تخيّلوا مكانًا لن يطولها فيه أذى، وبالواقع لا يمكن لأحد حتّى أن يقتفيها.
    İşim gereği dünyanın her tarafına gittim henüz acının var olmadığı bir yere ayak basmadım ama aynı zamanda acının var olduğu her yerde bir iyileşme potansiyeli de vardı. TED عملى أخذني بجولة حول العالم، ولم أضع قدما بعد فى مكان لا يوجد به ألم ففيها جميعها تكون جهود المعالجة غائبةً بالكامل.
    Hiçbir arkadaşının olmadığı bir takımda oynamaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيك أن ينتهي بك الأمر إلى فريق ليس به أيا من أصدقائك؟
    Scientology'nin en sevdiğim konsepti suçun olmadığı bir dünya savaşın olmadığı bir dünya ve deliliğin olmadığı bir dünya. Open Subtitles رُبّما تكون فكرتى المُفضّلة عن الساينتولوجى هى: عالم بلا جريمة, عالم بلا حرب, عالم بلا جنون.
    Dişli kadının olmadığı bir film. Open Subtitles فيلم لا تكون فيه امرأة خارقة للعادة
    Clary, haberimin olmadığı bir savaş mı var? Open Subtitles (كلاري) هل هناك حرب تحدث لست على علم بها
    Yanlış anlaşılmaların ve ayrımcılığın olmadığı bir dünya hayal et. Tüm çatışmaların ve savaşların son bulduğu bir dünya. Open Subtitles .تخيل عالماً خالياً من التحامل و سوء الفهم تصفية جميع النزاعات البشرية و نبذ الحرب
    Hilafet için ölüp dinsizlerin olmadığı bir dünya yaratmak için. Open Subtitles للموت من أجل جيش الخلافة ويقودونهم لعالم خالٍ من الكفار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more