"olmaya başladı" - Translation from Turkish to Arabic

• أصبح
• بدأ يصبح
• بدأت
• وأصبح
• بدأ يحدث
• الأمر يصبح
• الأمور تصبح
• انهالت
• الوضع يزداد
• تصبح أكثر

Bu aralar, her şey ya doğru ya da yanlış olmaya başladı.
أصبح كل شيء إما أن يكون صواب أو خطأ ماذا فعلت ؟

Bir süre karnımızı balıkla doyuruyoruz, zira et nadir olmaya başladı.
كان السمك طعامنا لفترة من الزمــن و بعدها أصبح اللحم نادراً

Eşcinsel evlilik yasal olduğundan beri çok fazla baskı olmaya başladı.
منذ أن أصبح زواج الشواذ قانونياً أصبح هنالك الكثير من الضغط

Aslında orası biraz kalabalık olmaya başladı.
حسناً، في الواقع، بدأ يصبح نوعاً ما مزدحماً عن هنا

Ama sonra, baş ağrıları mide bulantıları ve idrarında kan olmaya başladı.
بعـدها بدأت تظهـر علامــات أخــرى الصداع .. الغثيـان .. دم في البـول

Favori renklerim olmaya başladı ve renkli rüyalar görmeye başladım.
أصبح لديّ ألواني المفضلة، وبدأت في الحلم بالألوان.

Evet daha ucuz olmaya başladı, ekmek üreticeleri her türlü şeyi eklemeye karar verdi.
ولأنه أصبح أرخص ، قررت شركات تصنيع الخبز أن تضيف إليه العديد من الأشياء.

Sanırım küçük kardeşimiz esaslı bir erkek olmaya başladı.
أظن أن شقيقنا الصغير .أصبح رجلاً حقيقياً

Bütün o yıkıcı davranışlar, çocuklarımıza örnek olmaya başladı.
كل ذلك السلوك المدمر لقد أصبح نموذجاً يحتذى به بالنسبة لأطفالنا

Olacağı şu ki, seni bir kez daha haşat edeceğim adamım. Bu iş sıkıcı olmaya başladı
سأهزمك مرة واحدة فقط، ثم ننتهي، الأمر أصبح مملاً يا رجل

Bu kadınlarla çıkmaya başladığımdan beri, Çok güvensiz olmaya başladı.
مُنذُ أن بَدأتُ مواعيدي مع تلك النساء ، أصبح غير آمن جداً

Baba, Pazar günleri hızla.... en favori günüm olmaya başladı.
أبي، يوم الأحد سرعان ما أصبح يومي المفضّل بالأسبوع.

Bak anne, bu rutin giderek daha da yorucu olmaya başladı.
سأخبرك بشىء يا أمى هذا الروتين أصبح متعب وسيئ

Gerçekten başka sözlere ihtiyacı var, bunlar sıkıcı olmaya başladı.
إنها تحتاج إلى نوع آخر من الترفيه، لأن هذا أصبح ممل جداً

Demek istediğim bize çok ciddi bir yük olmaya başladı. Emekliye ayırabiliriz.
إنه أصبح مسؤولية كبيرة علينا أن نخليه لسبيله

Bu olay cidden sorun olmaya başladı.
أتعلم، هذا النوع من الأمور بدأ يصبح مشكلة حقيقية

Kardeşinin eskiden bu mekanda takıldığını biliyorum ama senin de buraya çöreklenmen oldukça garip olmaya başladı.
اعرف ان اخاك كان يتسكّع في هذا المكان لكن استمرار مجيئك هنا بدأ يصبح غريباً جداً

Tasarlandıkları şekilde, motorlar yakıt basıncı düşünce, devre dışı olmaya başladı.
المحركات بدأت بالإنغلاق, كما أنخفض ضغط الوقود تماماً كما تم تصميمها

Ama bu, oyun ciddiyetinin sonu oldu ve yine resmi olmaya başladı.
لكنها كانت النهاية نهاية اللعب الجاد وأصبح العمل رصينا مرة أخرى

Bu gece de Lisa'yla kabindeyken, gene olmaya başladı.
والليلة مع ليزا بدأ يحدث مرة أخري

Anne şimdi gidemem. Çok ilginç olmaya başladı.
أمي ، لا يمكنني المغادرة لقد بدأ الأمر يصبح مشوقا

Sonrasında aramız daha iyi olmaya başladı.
بعد ذلك بدأت الأمور تصبح أفضل بيننا.

Ben oradayken kim olduğumu az çok hatırlıyordum sonra görüşler ve testler olmaya başladı.
لمّا كنت بالداخل، أمكنني بالكاد تذكّر هويّتي ثم انهالت عليّ رؤى واختبارات

Bu iş tehlikeli olmaya başladı bebeğim.
ولكن بدأ الوضع يزداد خطراً، عزيزي

O muhabir ile bir tehlike olmaya başladı.
.. إنها تصبح أكثر خطورة كل يوم هي وذلك الصحفي