Gördük ki, Onları bulmak çok da zor değilmiş. | TED | وقد تبين أنه ليس من الصعب العثور عليهم. |
Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi Onları bulmak aşırı zor fakat bilim insanları genelde çok zeki insanlardır, onlar da bu süreçte birçok teknik deniyor ve yıldızları gözlemlemeye başlıyorlar. | TED | حسنًا، كما قلت بالنسبة إلى إخفاقي بشأن الكوكب الذي كنتُ أبحث عنه، العثور عليهم أمرٌ صعبُ للغاية، لكن يميل العلماء ليكونوا أذكياء جدًا واستخدموا العديد من التقنيات المختلفة وبدأوا في مراقبة النجوم. |
Tamam, sakin ol ve sadece Onları bulmak için nasıl odaklanmaya çalışın gerekir. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن تهدأي و نحاولي فقط أن تركزي على إيجادهم |
Erik'in Onları bulmak için, beni normalde işe yaradığına ikna ettiği daha az teknolojik bir yöntemi var. | Open Subtitles | إريـك لديه طريقته الخاصه والبسيطه .. فى إيجادهم وهذا ما طمأننى بأعماله العاديه |
Hem bilginize, duvarlarımızın içinde ölü rakunlar var ama Onları bulmak için para biriktiriyoruz. | Open Subtitles | ولمعلوماتك ، بحوائطنا مجموعة من حيوانات الراكون الميتة ، لكننا ندخر المال للعثور عليهم |
Japon polisi Onları bulmak için herseyi yapıyor. | Open Subtitles | وتبذل الشرطة اليابانية أقصى جهدها لإيجادهم |
Senin yüzünden kaçırıldılar! Onları bulmak zorundasın! | Open Subtitles | لقد اختفوا بسببك عليك أن تعثر عليهم |
Onları bulmak zorundasınız. | Open Subtitles | تعرف كل الناس في هذا المبنى عليك أن تجدهم |
Bizim işimiz oraya gidip Onları bulmak ve kurtarmak. | Open Subtitles | مهمتنا أن ندخل هناك نعثر عليهم ونخرجهم |
Onları bulmak da Amerika karşı istihbaratı için çok iyi olacaktır. | Open Subtitles | العثور عليهم سيكون الكأس المقدسة للإستخبارات الأمريكية المضادة |
Beni dışarıda çürümeye bırakan bazı insanlar var. Bazen Onları bulmak istiyorum. | Open Subtitles | هناك من تركني خارجاً حتى أتعفّن أحيانا، كل ما أريده هو العثور عليهم |
Burayı havaya uçurmadan önce Onları bulmak zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ العثور عليهم قبل ان يفجر هذا المكان |
İzleme ekipmanları ile Onları bulmak kolay olsa gerek. Batıya gidiyorlar. | Open Subtitles | مختلف لا بد أن يكون العثور عليهم سهلا بمعدات التتبع إنهم يتجهون غربا |
Ben de Onları bulmak istiyorum ama yardım olmadan hiçbir şansımız yok. | Open Subtitles | أريد العثور عليهم أيضًا لكن ليس لدينا فرصة بدون مساعدة |
Çocuklar yanlarındayken, Onları bulmak zor olmayacaktır. | Open Subtitles | مع وجود الأطفال لن يكون من الصعب إيجادهم |
Örümcek başına 2 milyar jenny etkileyici bir ödül olsa da Onları bulmak imkansız. | Open Subtitles | إثنان مليار دولار جائزة لمَن يجد عنكبوتًا، لكن إيجادهم في حدّ ذاته أمرًّا مستحيلًا. |
Hayır, Onları bulmak zorundayım. Galiba birbirlerini öldürecekler. | Open Subtitles | لا,عليّ إيجادهم أعتقد أنهم سيقتلون بعضهم بعضاً |
Saldırıya geçmelerinden önce Onları bulmak için bir şansımız var. | Open Subtitles | فلدينا فرصة للعثور عليهم قبل أن ينفذوا الهجوم |
İçeriye girmek, Onları bulmak ve o cehennemden kurtarmak için 30 dakikadan az bir süremiz kaldı. | Open Subtitles | لدينا اقل من 30 دقيقة لإيجادهم والخروج من هذا الجحيم. |
Yani, yer altına inmeden önce Onları bulmak için ufak bir penceremiz var. | Open Subtitles | أذاً لدينا نافذةٌ صغيرة لنعثر عليهم من خلالها قبل أن يختفوا |
Ne Onları bulmak sonra üç gücünü gerekirse? | Open Subtitles | ماذا لو احتجنا لقوة الثلاث بعد أن نجدهم ؟ |
Ama biliyorsunuz ki, bu kabuklar, Onları bulmak zordur. | TED | ولكن كما تعلمون، فهذه الأصداف من الصعب إيجادها. |
Onları bulmak istiyorsun. Ben bunu yapabilecek kişiyim. | Open Subtitles | أذا أردتي أن تجديهم, سوف أكون الشخص الملائم لهذا العمل |