"onu bulmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • العثور عليه
        
    • نجده
        
    • العثور عليها
        
    • للعثور عليه
        
    • لإيجاده
        
    • نجدها
        
    • إيجاده
        
    • نعثر عليه
        
    • للعثور عليها
        
    • إيجادها
        
    • لإيجادها
        
    • البحث عنه
        
    • تجدها
        
    • نعثر عليها
        
    • أعثر عليها
        
    O zamandan beri, onu bulmak için çok çaba harcadık. Hiçbir şey bulamadık. Open Subtitles لقد وضعنا كثيرا من القوة البشرية من اجل العثور عليه,ولكنهم لم يعثروا عليه.
    O halde, ben de onu bulmak için başka kaynaklara başvuracağım. Open Subtitles و لتوقعى لذلك فقد أعددت مصادر أخرى لتساعدنى فى العثور عليه
    Bak, biz gerçekten onu bulmak gerekir ve biz zaman tükeniyor. Open Subtitles ، إنظري ، يجب علينا حقاً أن نجده و الوقت يداهمنا
    Bütün o kar fırtınası içinde onu bulmak zor olsa gerek Open Subtitles لم يكن من السهل العثور عليها بنزول كل هذا الثلج
    onu bulmak için tarayıcıları kullanamaz mıyız? Open Subtitles هل يمكننا إستخدام المستشعرات للعثور عليه ؟
    Eğer bunu size söylersem bu bilgiyi onu bulmak için kullanabilirsiniz. Open Subtitles إذا أنا كنت أن أخبرك ذلك أنت قد تستعمل المعلومات لإيجاده.
    Bu kesin kanıt muhtemelen onun mekanında bulunuyor ve o bizden önce onu bulmak zorunda kalabilecek. Open Subtitles سيكون هناك قطعة دليل استنتاجي ربما ترقد في محيط مكاه وعليه إيجادها قبل أن نجدها
    onu bulmak için uğradığı onlarca seferden birinde bıraktı bunu. Open Subtitles هُنا في احدى المرات التي أتت فيها وهى تُحاول إيجاده
    Artık onu bulmak günlerimizi alacak. Open Subtitles بفضل سياستك ورأسك الصلب سوف نستغرق اياما حتى نعثر عليه الآن
    Tehdit oluşturduğu için onu bulmak için koca bir nesli katletmiş. Open Subtitles تهدد خطراً على قواه, قام بقتل جيل كامل لمحاولة العثور عليه
    Bu yüzden, onu bulmak istiyorsak radyasyon bulunmayan yerlere bakmak zorundayız. Open Subtitles إذا كنا نريد العثور عليه فعلينا البحث عن أماكن دون إشعاع
    Oğlu kaçınca, Sam onu bulmak için yollara düştü. Open Subtitles عندما هرب إبنه، سام سخر كل شيئ في سبيل العثور عليه
    Birisi rapor vermezse onu bulmak için 48 saatimiz vardır. Open Subtitles إذا أختفى أحد ما سيكون لدينا 48 ساعة حتى نجده
    - Tek yapmamız gereken onu bulmak. - Çocuklar, bakın. Open Subtitles ـ الآن يجب علينا أن نجده ـ يا رفاق، أنظروا
    onu bulmak istiyorsan efendi Happy'ye git. Open Subtitles , اذهب الى السيد هابى ان كنت تريد العثور عليها
    Çok zor onu bulmak malum. O da sana 150. Open Subtitles معروف أن العثور عليها صعب جداً وتلك بـ150 فقط لك انت
    Bu gidişle, onu bulmak yıllarımı alır. Open Subtitles بهذا المعدل ستتطلب مني سنوات للعثور عليه
    Daha kötü bir şey yapmadan onu bulmak için elimizden geleni yapacağız. Open Subtitles سنقوم بكلّ ما بوسعنا لإيجاده و للحرص ألّا يقع ما هو أسوأ
    belki ona da yalan söylemişlerdir. onu bulmak zorundayız. Open Subtitles محتمل أن يكونو قد كذبوا عليها أيضا يجب علينا أن نجدها
    Göreviniz onu bulmak. Ziller çalıyor mu? Open Subtitles يحاول قسم الأبحاث إيجاده أيذكرك هذا بشىء ما؟
    onu bulmak için her şeyi yapacağız. Bir şeyler öğrendiğimizde sizi ararız. Open Subtitles سنقوم بأقصى جهدنا للعثور عليها وسنتصل بك بمجرد أن نسمع أي شيء
    Bu bürodaki herkesin, onu bulmak için var gücüyle çalışmasını istiyorum. Anlaşıldı mı? Open Subtitles أريد كل شخصٍ في هذه الدائرة لجعل إيجادها هو الأولوية الأولى، أذلك مفهوم؟
    Umarım o belgelerde yazılanlar onu bulmak için gereken bilgileri verir. Open Subtitles نأمل أن يكون المكتوب في تلك الوثائق سيُعطينا ما نحتاجه لإيجادها
    Altın, onu bulmak için sarf edilen emek yüzünden bu kadar değerlidir. Open Subtitles لذلك يستحق الذهب قيمتة الكبيرة نتيجة الجهد الأنسانى المبذول فى البحث عنه
    Bulduğun zaman, onu bulmak için bu kadar uğraştığını duyunca çok etkilenecektir. Ben de öyle umuyorum. Open Subtitles حسناً , حينما تجدها , ستكون مُتأثرة بمدى عملك جاهداً لكى تجدها حسناً , هذا ما اتمناه
    Buralarda bir yerde bir portal var. Tek gereken onu bulmak. Open Subtitles ثمّة بوّابة بالجوار في مكان ما يجب أنْ نعثر عليها ببساطة
    onu bulmak için uğraşıyordum. Onca yol teptim. Open Subtitles كنت أحاول بشتى الطرق أن أعثر عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more