onu korumak istiyorsun biliyorum ama daha iyi bir yolu olmalı. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنكِ تريدين حمايته ولكن هناك طرق أفضل من ذلك |
Sana söylemek istemedim çünkü olan biteni öğrenmeden onu korumak istedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أخبرك لأنني أردت حمايته حتى أفهم ما يجري |
Temizlik zamanında çok sayıda büyücü onu korumak için öldü. | Open Subtitles | في يوم التطهير، سحرة عظام عديدون ماتوا وهم يحاولون حمايتها |
İkizi olduğu için onu korumak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ قلتي أنكِ تريدي حمايتها ولكن أعتقد أن هذا كان لأنكِ الأخت الكبيرة |
İnsan onu korumak için bedeli ne olursa olsun ödemeye hazır olmalı. | Open Subtitles | على المرء أن يدفع أي ثمن لحمايتها. ألا توافقني؟ أجل، أوافقك كلياً. |
Ölüp çürüyene kadar onu korumak için yapmam gereken her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وحتى تحين وفاتي و يبرد جسدي سأفعل كل ما يتوجب علي لحمايته |
Ben onun babasıyım. onu korumak benim görevimdi. Ben beceremedim. | Open Subtitles | انا والدها , ووظيفتى ان أحميها , ولقد قمت بذلك |
Kim olduğunu bilseydi onu korumak çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الأيسر بكثير حمايته لو كان يعرف من هو |
Hiçbirini kontrol edemem ve onu korumak için o kadar uzun süre çok çabaladım ki artık yapamaz oldum. | Open Subtitles | أمور لم أستطع السيطرة عليها لقد حاولت جاهدة ولوقت طويل حمايته حتى جاء الوقت الذي لم أستطع فعل ذلك |
Yine de, onu korumak için durmadan zamanı donduramazsın. | Open Subtitles | كذلك، لا يمكنكِ الإستمرار في التجميد بقصد حمايته |
Hayır. Bundan hepimiz sorumluyuz, onu korumak bizim görevimizdi. | Open Subtitles | لا فنحن أيضاً مسؤولين خاصة وأن مهمتنا هي حمايته |
"Bir gün, onu korumak için kendimi sorumlu hissettim." | Open Subtitles | و هذا أزعجني. ذات يوم, أحسست أنني مجبرة على حمايتها. |
Yani onu korumak içn gönderceğimiz bu da kişi de tehlike altında demek. | Open Subtitles | هذا سيعرض الضابط المسؤول عن حمايتها للخطر |
Mankene Phillip saldıracak. Avcının görevi onu korumak. | Open Subtitles | فيليب سيهاجم الدمية ووظيقة المبيدة هي حمايتها |
Laurel'e ne kadar kızgın da olsan onu korumak için yapabileceklerini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | كما جنون كما كنت في الغار، لا أستطيع أن أتخيل أنك لن تفعل أي شيء لحمايتها. |
Yutmuş olsam bile, onu korumak için seni gönderdiğine asla inanmam. | Open Subtitles | حتى لو فعلت أنا لا أصدق هذا أبدا أنه كان يريد أن يرسلك لحمايتها |
Kızıma da endişelenmemesini, onu korumak için bir planım olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | وسأخبر أبنتي ألا تقلق بأن لدي خطة لحمايتها |
Eğer onunla yatıyorsan, onu korumak için yalan söyleme ihtimalin daha yüksek. | Open Subtitles | إن كنتِ على علاقة جسدية معه، فسيبدو من الأرجح أنكِ تكذبين لحمايته |
onu korumak için. Suçlular onu tehdit etmesin diye. | Open Subtitles | من أجل أن أحميها أخشى من أن يهددها أحد المجرمين |
Miles beni gerçekten mutlu ediyor. Ve ben onu korumak için denemek için yapmanız gereken her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | و أنا سأفعل كل ما يجب أن أفعل لأحاول أن أحميه |
Ben onun annesiyim. onu korumak için orada olmalıydım ama yoktum. | Open Subtitles | أنا الأم التي كان من المقترض أن تكون هناك لكي تحميه و لكنني لم أكن |
Onu bu türden bir saçmalığa maruz bırakman nasıl onu korumak oluyor? | Open Subtitles | كيف تعريضها لهذا ؟ لهذا النوع من الهراء يحميها ؟ |
Narcisse'den kurtulana kadar, onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | حتى نتخلص من نارسيس، سأفعل كل ما يلزم لإبقائها آمنة |
Masum olduğunu düşündüğü için mi yoksa onu korumak için mi yalan söylüyor bilmem ama yerini biliyor. | Open Subtitles | لا أدري إن كانت تكذب لتحميه أم لأنها تعتقد أنه بريء، لكنها تعلم أي مكانه |
- Hem de en kötüsünden, canım. Çok kötü adamlar onu arıyorlar. Onu bulmalıyım, onu korumak istiyorum. | Open Subtitles | الأسوأ يا عزيزي رجال أشرار جداً يبحثون عنها يجب أن أعثر عليها لأحميها |
onu korumak için her şeyi yapabileceğine kendini ikna ediyorsun. | Open Subtitles | تقنع نفسك بأنّك تؤمّنها بأيّة وسيلة ضروريّة. |
Sevsin ya da sevmesin fark etmez, onu korumak zorundayız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نحميها , سواء أعجبها ذلك أم لا .ـ |
Buna rağmen onu korumak için gerekli önlemleri almayı beceremedin. | Open Subtitles | مع ذلك أخفقت في إتخاذ إجراءات كافية لحمياته |
Ve hepsinden önemlisi, bu ansiklopedi yeni nesil biyologlara başlamış arayışları için ilham verebilir-- ki benim için bu 60 yıl önce başlamıştı: Yaşamı aramak, onu anlamak ve nihayet - ve hepsinden ötesi - onu korumak. | TED | والأهم من ذلك كله، يمكنها أن تلهم الجيل الجديد من علماء الأحياء للمواصلة في السعي الذي بدأ، بالنسبة لي شخصياً، قبل 60 عاماً: للبحث عن حياة، لفهمها وفي النهاية -- فوق كل هذا -- للحفاظ عليها. |