"onun ruhu" - Translation from Turkish to Arabic

    • روحها
        
    • روحه
        
    • روحَها
        
    • وروحه
        
    • لروحها
        
    • شبحه
        
    • روحًا
        
    Ancak onun ruhu ebedi çukurda yanana kadar huzur bulmayacağım. Open Subtitles لكنني لن يهدأ لها حتى تحرق روحها في الحفرة الأبدية.
    Bedeni alevlere teslim edildiği zaman... onun ruhu hızla yükselerek serbest kalmış olacak. Open Subtitles عندما يتم وضع جسدها في اللهب، روحها سوف تتحرر وترتفع
    onun ruhu içinde sıkışıp ise , bütün kız kardeşleri yapmak zorunda ona dokunmak olduğunu, güç girmeleri. Open Subtitles إذا كانت روحها عالقة بالداخل كل ما على شقيقاتها أن تفعل هو لمسها للاستفادة من الطاقة
    Yeni bir savaş başlarsa onun ruhu mutlu mu olacak? Open Subtitles هل روحه يكون سعيدا إن بدأت حرب أخرى؟ نعم.
    O hala burda, biliyorsun. onun ruhu hala seni bekliyor. Open Subtitles لا زال هنا، أنت تعلم روحه لا زالت تنتظرك
    Onunla kalacak. onun ruhu üzerinde çalışmaya gidin. Open Subtitles . أنا سأبقى معها ، إذهبي و إعملي على روحها
    onun ruhu kadar güzel bir yüzük, ki bunu annesinden aldığını söyleyebilirim. Open Subtitles خاتم بمثل جمال روحها والتى كما أرى، ورثتها من أمها
    onun ruhu ile kendiminkini birleştirmeyi deneyeceğim. Ve çıkış yolumuzu öğreneceğim. Open Subtitles سأندمج مع روحها وهذا سيبين لنا طريقة الخروج
    Aslında ikisiyle de demek lazım bu işi devam ettirmenin onun ruhu için ne demek olduğunu düşünürsek. Open Subtitles لنقل أن الأمر يخص الإثنين على إعتبار كم يعني الأمر لها هذا ما نتابعه في روحها
    Bu büyünün bir bedeli vardı, onun ruhu benimki ile birlikte olacak. Open Subtitles تعويذة ربط لكن لها ثمن ربط روحها مع روحي
    Yüz yılın kadını ve şu an onun ruhu hakkında konuşuyorum. Open Subtitles إنها امرأة القرن و أنا أتحدث عن روحها الأن.
    onun ruhu Summoning zaten güç verdi. Open Subtitles استدعاء روحها أعطاها القوة مسبقاً
    Onunla konuştum. onun ruhu halen buradan. O şu an burada bizimle birlikte. Open Subtitles تحدثت معه، ما زالت روحه هنا إنه معنا الآن
    onun ruhu sonsuza kadar kendi kafatasına hapsolmaya lanetlenmiş. Open Subtitles ساحر سابق لعنت روحه إلي الأبد ومحبوس في جمجمته
    Melinda'nın dediğine göre Sam öldüğünde onun ruhu ışığa gitmiş ve Jim'in ruhu bir şekilde o bedene girmiş. Open Subtitles وتقول عندما توفي سام ذهبت روحه الى النور وجيم أخذ مكانها بطريقة ما
    Şimdi olanlar ise onun ruhu her idam yıldönümünde serbest kalır. Open Subtitles الآن ما حدث هو انه في كل سنة في ذكرى اعدامه روحه تنطلق بحرية
    Benim arkadaşımdı. Şimdi onun ruhu da benim kollarımda. Open Subtitles لقد كَانَ صديقَي الآن روحه سَتَكُون على ذراعي، أيضاً
    Biraz garip, insan algılarını da biraz aşıyor ama senin temin ederim bu onun ruhu. Open Subtitles فاسدة أكثر بقليل مشوهة أكثر بقليل من الطبيعة البشريّة لكني أستطيع التأكيد لك انها روحه
    onun ruhu şeytan olarak kalır. Çünkü O ışığı görmemeyi tercih eder. Open Subtitles وروحه بقت شريرة لأنه أختار ألا يري الضوء
    O onun ruhu barındırmak için bir vücut bulmaya devam ediyor, ancak organları ölmeye devam. Open Subtitles إنه يحاول أن يجد جسد لروحها ولكن الأجساد تموت
    Hiç bir ilerleme kaydedemedim. onun ruhu her an etrafımda sanki. Open Subtitles شبحه يحيط بى
    Ve onun ruhu için dua edeceğim. Çünkü sende olmadığını biliyorum. Open Subtitles وسأصلي لروحها، لأنّي أعلم أنك لا تملك روحًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more