Bu hiç de adil değil, sırf onun yüzünden vaktimi... buna devam edemeyeceğim. | Open Subtitles | أتعلم ليس عادلاً أن لا أتمكن بسببه قضاء الوقت.. من الصعب إكمال هذا |
SD'nin başkanı. Direnişteki pek çok insan, onun yüzünden öldü. | Open Subtitles | رئيس الـ اس دي, بسببه قتل الكثير من رجال المقاومة |
onun yüzünden boşanacağını öğrendi ve onu caydırmaya çalışırken bayıldı. | Open Subtitles | لقد إكتشف أنك ستتطلقين بسببه وإنهار بينما كان يحاول نصحه |
Evet, bence de. Üstelik onun yüzünden pek kayak da yapamadım. | Open Subtitles | اجل , ويمكننى القول بأنى لم امارس الكثير من التزلج بسببها |
onun yüzünden iki vampir bizi toprağa gömmek için can atıyor. | Open Subtitles | بسببها ، لدينا إثنين من مصاصي الدماء لديهم رغبة أن يدفنونا |
Basit bir soygun olması gerekiyordu her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
Ama şimdilik onun yüzünden mahvolduğunuzu görmek istemeyecek kadar sizi önemsiyorum. | Open Subtitles | لكن الآن , أنا أهتم بك جدًا لأراك تفسدي حياتك بسببه |
Biz bu gibi anları vahşice seversek, sonra belki iyi yaşamayı öğrenebiliriz -- ölüme karşın değil, ama onun yüzünden. | TED | لو نحب مثل هذه اللحظات , بضراوة لربما نستطيع أن نعيش بشكل جيد ليس حقداً على الموت ولكن بسببه |
onun yüzünden, okuldan ayrılmam için iki hafta süre verdiler. | Open Subtitles | أعطوني إجازةَ إسبوعين مِنْ المدرسةِ بسببه |
Bütün olanlar onun yüzünden. Bu hırsızları o gönderdi. | Open Subtitles | كل هذا بسببه انه يرسل لنا كل هؤلاء اللصوص |
onun yüzünden bilgiyi Dixon aldı. | Open Subtitles | لم أنجح.بسببه, ديكسون حصل على المعلومات. |
Tamam, ama onun yüzünden bütün hafta çifte vardiya yapmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | حسناً .. لكن لدينا ورديتان في عطلة الإسبوع بسببه |
Aldığım en iyi tavsiyeydi. Ben de sanat okuluna gittim, onun yüzünden. | TED | و هذه كانت أفضل نصيحة تلقيتها في حياتي. و بسببها ذهبت إلى معهد الفنون. |
onun yüzünden iki oğlumu gömdüm! Yolumuzdan çekil şimdi! | Open Subtitles | لقد دفنت ولدان من اولادى بسببها والان تحركى من طريقى |
Mlle. Brewster, onun yüzünden büyük para kaybetmişti. | Open Subtitles | انسة بروستر, لقد خسرت صفقة كبيرة من المال بسببها, |
onun yüzünden Karabinalı askerle beş saat geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت خمس ساعات مع الشرطه الايطاليه بسببها |
Stan hep onun yüzünden psikiyatr olduğunu söyler. | Open Subtitles | ستان دائما قال انه بسببها اصبح طبيبا نفسيا |
Hep onun yüzünden. Sizden nefret ediyor. Evet! | Open Subtitles | هي السبب, إنها تكرهكم كم سيكون رائعاً أن ترى مثل هذه في الأحجام الحقيقية |
Annem onun yüzünden öldü. | Open Subtitles | وفاة أمي كانت ذنبه |
Onu hedef göstermek istemiyorum ama yine de hemen hemen hepsi onun yüzünden. | Open Subtitles | ولكن كل شيء كان الى حد كبير ذنبها. |
onun yüzünden... çocuğum olmuyor. | Open Subtitles | لقد تسبب في حرماني من إنجاب الأطفال لقد تسبب في حرماني من إنجاب الأطفال |
onun yüzünden kaç kez geç kaldık. | Open Subtitles | لقد جعلَتني أتأخّر عديد المرّات |
Bunların hepsi onun yüzünden. | Open Subtitles | كل شيء بسببهِ هو. |
Aristokrat onun yüzünden bize işkence etti! | Open Subtitles | إنه سبب كل هذا التعذيب لنا من السيد هنا |
"Ve onun yüzünden milyonlarca Amerikan Yerlisi bugün burada değil. | TED | "وبسببه مات ملايين السكان الأصليين. |
Ölürsen, onun yüzünden öleceksin, benim değil. | Open Subtitles | إذا لقيت حتفك فسيكون ذلك من صنعه هو و ليس منى |
La Nina mı El Nino muydu neydi, onun yüzünden. | Open Subtitles | بسبب رياح لا نينا و لا نينو أو مهما كان اسمها |