| Bu arada da... yalnızlıktan sıkılırsan... arkadaşınla oyna. | Open Subtitles | في هذه الاثناء إن كنت تشعر بالوحدة العب مع صديقك |
| Eğer golf oynamak seni daha iyi hissettirecekse, O zaman oyna. | Open Subtitles | وإذا لعب الغولف يجعلك تشعر بالتحسن إذا العب الغولف |
| "Plaja git, güneşte oyna, temiz hava al biraz." diyorum. | Open Subtitles | أقول له: "إذهب للشاطئ" "إلعب تحت الشمس استنشق الهواء النقي" |
| Büyük oyna koca kahraman, yapabilirken. | Open Subtitles | للعب لعبة الرجل الضخم متناسق الجسم التى تستطيعها |
| En iyi oyunumu oynamam şart değil. Ayrıca sen nasıl oynarsan oyna... ..seninle oynamak bir zevk olur. | Open Subtitles | ليس على أن ألعب أفضل ما عندى الى جانب أن اللعب معكم |
| Sen bütün gün dama oyna dur, karınla hiç ilgilenme. | Open Subtitles | تلعب الشطرنج طول الوقت وتنسى زوجتك المسكينة |
| Baban şimdi gidiyor uslu,uslu kenarda oyna ve suya çok yaklaşma. | Open Subtitles | انا ذاهبة الان العبي على الشاطئ و لا تقتربي الى الماء |
| Yarım saat oyna, ardından o eve gelene kadar yazarsın. | Open Subtitles | إذن العب لمدة 30 دقيقة واكتب حتى يعود للمنزل |
| Peter, bununla oyna.Efendim, Şu anlaşmayı gözden geçirdimde içinde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | بيتر .. العب بهذه سيدي لقد راجعت هذا العقد وهو لا يغطي شيء على الإطلاق |
| - İlk ifade alımım falan değil. - O zaman, kurallarına göre oyna. | Open Subtitles | هذة ليست اول جلسة اقرار لى حسناً , العب حسب القواعد |
| Oyunu, günümüzde oynandığı gibi oyna. | Open Subtitles | إلعب هذه اللعبة بالطريقة التي تُلعب بها اليوم |
| Jeetu ağabey, dikkatli düşün ve öyle oyna tamam mı? | Open Subtitles | أوى ، سيد جيتو ، 179 رن شىء كبير فكر جيداً و إلعب ، حسنا يا سيدى ؟ |
| Doğru. Zoru oyna. İşinin zevkini çıkar. | Open Subtitles | صحيح , إلعب أنك صعب المنال وأحصل على المرح من إنجاز الأعمال |
| Neden ara vermiyorsun gel biraz top oyna Bana bir kaç hareket göster. | Open Subtitles | لماذا لا تستريحين وتأتين للعب ببعض الكرات؟ أرني بعضهم يتحرك |
| Şimdi uslu bir kız ol ve gidip arkadaşlarınla oyna. | Open Subtitles | الآن ، كوني فتاة جيدة واذهبي للعب مع أصدقائك |
| küçük inek mağrana geri dön ve, sabah 5'e kadar o üzücü bilgisayar oyununu oyna, | Open Subtitles | أرجع الي كهفك المعتوه ألعب ألعاب الكمبيروتر الجزينة خاصتك حتي الخامسة صباحاً |
| Sen git keçilerle oyna. Ama bana yapma! | Open Subtitles | يمكنك أن تلعب و تنهب هذه الماعز و لكن ليس أنا |
| Hadi adil oyna. Uçaktaki kızla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | هيا العبي بعدالة الفتاة التي على الطائرة لابد أن أتحدث معها |
| Aynı ofisindeki gibi oyna, bir şey olmaz. | Open Subtitles | إلعبي بنفس الطريقة التي بالمكتب, و ستكوني على مايرام |
| Bir dahaki sefere kendi hayatınla kumar oyna. | Open Subtitles | في المره القادمه عندما تقامر راهن على حياتك |
| - Keyfine diyecek yoktur. - Kes sesini de oyna. | Open Subtitles | ـ تتعانق مثل الحشرات في السجادة ـ كف عن هذا وألعب |
| Sen de odana git. Bebeğinle saklambaç oyna. | Open Subtitles | والعبي الغميضة مع هؤلاء وتأكدي من إختفائهم جميعاً |
| - Sen gidip bilgisayarınla oyna. | Open Subtitles | ألا يجب عليك أن تذهب إلى المنزل لتلعب بالكمبيوتر |
| Git altı patlarınla oyna. Ben ve kedicik biraz konuşacağız. | Open Subtitles | اذهب وإلعب بمسدسك ذو الست طلقات، أنا والقطة هنا نحتاج أن تكلم |
| Bebeğim, git biraz odanda oyna. Bu telefon görüşmesini yapacağım, tamam mı? | Open Subtitles | عزيزتي، إذهبي وإلعبي في غرفتكِ قليلًا، سأقوم بإنهاء هذه المكالمة حسنًا؟ |
| Devam et ve istediğin bütün akıl oyunlarını oyna. | Open Subtitles | لذا انطلقوا و العبوا كلّ العاب الذكاء التي تريدونها, لا أقبل ذلك |
| Bak kartlarını doğru oyna, eminim bir iki davamız olur. | Open Subtitles | هيي، ألعبي بأوراقك الصحيحة أنا واثق من أننا سننجح في قضية أو أثنان |