"oynadığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلعب
        
    • تلعبها
        
    • لعبت
        
    • تلعبين
        
    • تلعبه
        
    • تتلاعبين
        
    • تلعبينها
        
    • لعبتها
        
    • لعبك
        
    • لدور
        
    • تمارسها
        
    Hayır. Benim için oynadığın sürece hesaplar benden. Open Subtitles لا، عندما تلعب لأجلي، أنا أتحمَّل التكاليف.
    Oyunu nasıl oynadığın değil, kaybedip kazanmak önemlidir. Open Subtitles لا يهم كيف تلعب مهما يكن سواء تربح أو تخسر
    Ettiğin her sözü, oynadığın her bir oyunu izliyor olacağım. Open Subtitles اى كلمة تقولها او اى لعبة تلعبها سأعرفها
    oynadığın kâğıtları hatırlayamıyorsan, kazanmayı nasıl beklersin? Open Subtitles حسن إذا لم تكن تتذكر الأوراق التي تلعبها فكيف تتوقع أن تفوز؟
    Tamam, oynadığın için teşekkürler ama tam bir cevap veremedin maalesef. Open Subtitles حسناً, شكرا لأنك لعبت معي ولكنك فشلت في إعطائي جواب كامل
    Senin her zaman oynadığın oyun. Tek farkla: Bu gece ben kazandım. Open Subtitles نفس اللعبة التي تلعبين لكن الليلة، ربّحت
    Valeler senin oynadığın oyuna göre çok daha iyi, Taki. Open Subtitles الأولاد ممتازين مقارنة بالهراء الذي تلعبه انت با تاكي
    Baban oynadığını görmek istiyor, parktaki adamlarla oynadığın gibi. Open Subtitles والدك يريد ان يراك تلعب مثل الرجال في المتنزه
    Belki... birlikte golf oynadığın bir kaç yargıç? Open Subtitles ربما .. بعض من القضاة تلعب معهم القولف ؟
    - Anlaşmamız şöyle olacak şimdi. Bu oyunlardan birini oynadığın her an, bir çıkartma alacaksın. Open Subtitles كل دقيقة تلعب بها أحدى هذه الألعاب ، بالمقابل تحصل على الملصقات
    Oyunu oynadığın zaman, sen daha fark etmeden bilgisayarını ele geçiriyor ve bilgisayarını da, bilirsin işte. Open Subtitles عندما تلعب اللعبة, يقوم البرنامج بالسيطرة على جهازك من غير أن تدرك ذلك إنه يجعل كومبيوترك ,انت تعلم
    Babanla oynadığın ebedi satranç oyununda piyonuz sadece. Open Subtitles نحن مجرد بيادق في لعبة الشطرنج التي تلعبها مع أبيك
    oynadığın daha fazla oyunla... fazla ve daha da fazla parayı... cebine uçurabilirsin. Open Subtitles اكيد.اكثر الانواع التي تلعبها ينتج عنها مال و مال اكثر التي سَتطِيرُ إلى جيبِكَ
    Şu oynadığın oyuna çok benziyor. Open Subtitles انها في الواقع تشبه اللعبة التي تلعبها الى حد كبير
    İtalya'da geçirdiğimiz yaz onunla oynadığın küçük çocuk. Open Subtitles الغلام الصغير الذى لعبت معه بالصيف الذى قضيناه فى إيطاليا؟
    Yani ona sunduğun tüm bu ayrıcalıkların temelini bebekken birlikte oynadığın bir kızla aynı ismi taşımasına dayandırıyorsun. Open Subtitles أنت تفرض هذا على حقيقة أن لديها نفس أسم فتاة لعبت معها و أنت صغير
    Bilirsin hani şu erkek düşkünü ikizleri oynadığın? Open Subtitles تعرفين الفيلم الذي تلعبين به؟ لقد شاهدت جزءاً منه
    oynadığın ödlek rolü için akademi ödülü almalısın. Open Subtitles انت يجب ان تحصل على جائزة الاكاديمية لما تلعبه من دور المراقب
    O terzilerle oyun oynuyorsun, herkesle oyun oynadığın gibi. Open Subtitles أنتي تتلاعبين بـ أصحاب المتاجر كما تتلاعبين بالجميع
    oynadığın oyun çok tehlikeli bir hal alabilir. Open Subtitles تباً لها من لعبة لعبة حافة الهاوية الّتي تلعبينها.
    Öğleden sonra bir ara gelde senin oynadığın oyun ile benimki arasındaki farkı göstereyim sana. Open Subtitles تعالى قليلا بعد الظهر. سوف اريك الفرق بين المبارة التى لعبتها و المباراة التى سالعبها
    Hiç bir muhbir ile karşılaşmadım ve umarım karşılaşmam... ama senin oynadığın muhbir, tam bir muhbirin olması gerektiği gibiydi, anlıyor musun? Open Subtitles لم ألتقي بمخبّر وأمل بأن لا أفعل ذلك، لكن طريقة لعبك لدور المخبّر، هكذا يجب أن يكون.
    oynadığın o video oyunları da... saldırgan yüzünü keşfetmeni sağlıyor, öyle değil mi? Open Subtitles و تلك الالعاب التي تمارسها تلك الالعاب الرائعة تسمح لك بإستكشاف الجانب العنيف منك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more