Bonobolar, insanlar gibi, bütün hayatları boyunca oyun oynamayı severler. | TED | ان قردة البابون .. كما البشر تحب اللعب طيلة حياتها |
New York Times 17 Şubat tarihli pazar dergisine kapak hikâyesi olarak oyun oynamayı koyduğuna göre bu ciddi bir şey olmalı. | TED | يجب أن يكون الأمر جديا إذا كانت صحيفة نيويورك تايمز ضعت على غلاف العدد السابع عشر من فبراير ليوم الأحد موضوع اللعب |
Şimdi oyun oynamayı kes ve işini yap, seni dört ayaklı piton! | Open Subtitles | الآن دعيكي من العبث هنا و قومي بعملك, أيتها الأفعى بأربع أرجل |
Doğru düzgün iş yapıp oyun oynamayı kesersen öğrenirsin. | Open Subtitles | سوف تعرفنى عندما تعمل معى و توقف عن العبث و اللف و الدوران |
- oyun oynamayı bıraktık sanıyordum. - Ben de öyle sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا عملنا لعب الألعاب أنا عملت أيضا |
Ben seninle oyun oynamayı seni 18 yıl önce kovduğumda bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن ممارسة الألاعيب معك منذ أن فصلتك قبل 18 عاماً |
Eğer sana yardım etmemi istiyorsan oyun oynamayı hemen bırakmalısın! | Open Subtitles | إذا أردتِ مساعدتي، عليك التوقف ! عن لعب الألاعيب حالاً |
Oyun oynuyorum, ve başta neden oyun oynamayı bıraktığımı merak edene kadar oynuyorum. | TED | ألعب وألعب حتى أبدأ في التساؤل لما توقفنا عن اللعب اصلاً. |
Pekala, oyun oynamayı bırakıyorum. Sıradaki hayalar. | Open Subtitles | حسناً ، أنتهيتُ من اللعب الخصية هي التالية |
Eğer siz tahta alıp onunla oyun oynamayı denerseniz varlık onunla iletişim kurmayı denediğinizi hisseder ve bu da kapının açılışı olur, onu içeri davet eder. | Open Subtitles | و إذا ما قمت بأخذ لوح أويجا و حاولت اللعب معه فإن ذلك الكيان سيحس أنك تحاول التواصل معه و هذا يفتح الباب لدعوته إلى الداخل |
Günde en az dört saat bilgisayarda oyun oynamayı çok seviyorum. | Open Subtitles | هوايتي هي اللعب بالألعاب الإلكترونية على الأقل 4 ساعات باليوم |
Yani, eğer sen aynı şeyi söyleyemiyorsan gözlerine bak ve bunu söyle ya da oyun oynamayı bırak. | Open Subtitles | لذا اذا كنتِ تعلمين من تحبي وماذا تريدي انظري لعينيه وأخبريه بهذا وتوقفي عن اللعب |
- Neden oturup dinlenmiyorsun ... - Bırak oyun oynamayı . | Open Subtitles | ــ لم لا تجلس فى الشرفة000 ــ كُفى عن العبث |
oyun oynamayı bırak, Neden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | توقف عن العبث الآن، أنت تعلم ما أتحدث عنه. |
oyun oynamayı kesmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتوقفي عن هذا العبث هذا هو ما أريده |
Böyle bir zamanda nasıl oyun oynamayı düşünebiliyorsun aklım almıyor. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تفكر في لعب الألعاب في وقت كهذا , يا رجل |
Maskeli Balo flört etmek için harika bir ortam ama er ya da geç oyun oynamayı bırakıp maskeni çıkaracaksın. | Open Subtitles | موضوع التنكر هذا كله رائع للتغزل لبعض الوقت, ولكن عاجلا أو آجلا سيكون عليكم التوقف عن لعب الألعاب |
oyun oynamayı bırakma zamanımız gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم يحن الوقت الذي نتوقف فيه عن ممارسة الألاعيب |
Benimle oyun oynamayı bırak. | Open Subtitles | توقفي عن لعب الألاعيب معي , حسناً ؟ |
oyun oynamayı sever. Sürprizlerden hoşlanır. | Open Subtitles | إنها تحب ممارسة الألعاب تحب المفاجآت |
Eşli oyun oynamayı teklif edeceğim. Böylece ikiniz bir çift olabilirsiniz. | Open Subtitles | سأطلب منهم الإرتباط بلعبة الزوج وأصبح زوج |
Öyleyse oyun oynamayı kesin. Ya da sosyal hizmetler torununuzun gerekli korumasını üstlenir. | Open Subtitles | كُفّي عن الألاعيب إذاً، و إلّا ستقرّر خدمة رعاية الأطفال من سيكون في عهدته |
Şimdi oyun oynamayı bırakıp buraya geliş amacımız olan işi yapalım. | Open Subtitles | لذا توقف عن هذه الألاعيب ولنبدأ بفعل ما أتينا هنا لأجله |
oyun oynamayı bırakalım. | Open Subtitles | دعنا لا نخادع أنفسنا ! |
oyun oynamayı bırakıp konuşmasını söyle ona. | Open Subtitles | أخبره أن يكف بالتلاعب بنا كيف يمكنني إخباره ؟ |