oyunculuk sanatı denen şey, benim özellikle saygı duyduğum birşey değil. | Open Subtitles | ما يسمى فن التمثيل ليس واحدا الذي منه أصبحت عالي الشأن. |
oyunculuk derslerimden dramatik yapı hakkında pek çok şey öğrendim. | Open Subtitles | أملك الكثير حول التركيب المثير التركيب المثير من دروس التمثيل |
Sonra da her şeyi satıp Hindistan'a oyunculuk okuluna döneceğim. | Open Subtitles | ثم سأقوم ببيع مشاريعي التجارية وأعود للهند إلى مدرسة التمثيل |
Bu yıl Judith Weston adındaki bir oyunculuk öğretmeniyle bir kurs aldım. | TED | أخذت حلقة دراسية هذه السنة مع معلمة تمثيل تدعى جوديث ويستون. |
Millet, bunu konuşmuştuk ama. oyunculuk, kendini vermeyi gerektirir. Hareket ve tepki. | Open Subtitles | أيها القوم , لقد تحدثنا عن هذا التمثيل ينبع من رد الفعل |
Paraya ve oyunculuk kursuna ulaşmak istiyorsan işini düzgün yapmalısın. | Open Subtitles | فاذا كنتِ تريدين مالكِ ودروس التمثيل يجدر بكِ اصلاح الامور |
Ayrıca, oyunculuk okulum benim için geçmişteki kinlerden çok daha önemli. | Open Subtitles | بالإضافة أنّ مدرسة التمثيل خاصّتي أكثر أهمية لي مِن ضغينة قديمة. |
Korkmuştum, ama oyunculuk yapmak ya da yapmamak konusunda değil. | Open Subtitles | أنا خائفة , لكنني لست خائفة من التمثيل أو عدمه |
Bu hafta gelmeyeceğini söylemiştin, ben de oyunculuk sınıfımla parti yapayım dedim. | Open Subtitles | قلت أنك لن تأتي هذه العطلة، لذا خططت لحفلة لزملائي بمعهد التمثيل. |
30'lu ve 40'lı yıllarda belli bir oyunculuk tarzı vardı. | Open Subtitles | في الثلاثين او الاربعين يكون لديك نوع معين من التمثيل |
Fakat, oyunculuk öğrencileri rol yapmamalı. | TED | مع ذلك، قسم التمثيل لا يفترض ان يمثلوا. |
Ve ikinci berbat kariyer seçimimi yaptım: Yarı dönemliğine oyunculuk okumaya karar verdim. | TED | لذلك قمت باختياري المهني المروع الثاني قررت دراسة التمثيل لفصل واحد |
Doktoradan izinli olarak oyunculuk derslerine gittim. | TED | انسحبت من رسالة الدكتوراه , و ذهبت الى صفوف التمثيل |
Çok önceleri oyunculuk eğitimi almış gibi makyaj ve sahte bir kimlik de varmış gibi. | TED | اعتقدت اننى احتاج للتدريب على التمثيل مثل مكياج او تعريف مزيف |
Bovling topunu ağabeyime fırlattığım ve ondan sektiği kurgusal bir öyküyle onu güldürdükten sonra benden kendi oyunculuk ajansına katılmamı istedi. | TED | وبعد أن أضحكتها بقصتي المتخيلة، عن كيف ألقي على أخي الكرة وترتد، طلبت مني أن أنضم إلى قسمها في التمثيل. |
Seçmeleri kazanırsan, geri dönmeyi boş ver ve orada kalıp oyunculuk dersleri al. | Open Subtitles | ،إذا تمّ قبولكِ في الفيلم، فَــلننسي أمر العودة إلى هنا و إبقي هُناك و تلقّي دروس تمثيل |
Bunu izleyince iyi oyunculuk nedir hatırlayacak. | Open Subtitles | عندما يَرى هذا، هو سَيُذكّرُه ما تمثيل جيدِ. |
Hayır, hayır. Bakın, ben oyunculuk yapmayı hiç düşünmedim. | Open Subtitles | كلا،كلا، أترين، أنا لم أخطط للتمثيل أو أي شيء |
Önceden hiç oyunculuk yapmamıştım. Ama kaptan dizide olabiliyorsa ben neden olmayayım dedim. | Open Subtitles | لم أمثل من قبل قط لكن إن ظهر القبطان البحري في البرنامج ، فلمَ لا أشترك أنا؟ |
Normalde yaptığım birşey değil, ama gerçekten oyunculuk kaslarımı esnetme fırsatı buldum. | Open Subtitles | ليس هذا عادة ما أقوم به ولكني أردت فرصة لصقل موهبتي التمثيلية |
Ona okuma denmez, bir oyunculuk gösterisiydi. | Open Subtitles | انها لم تكن في القراءة ، بل كانت في الأداء. |
oyunculuk yapmayalı uzun zaman olmuştu. Ve daha önce hiç böyle önemli bir role çıkmamıştım. | Open Subtitles | اٍننى لم أقم بالتمثيل منذ وقت طويل و لكننى لم ألعب أبدا هذا الدور الحيوى |
14 yaşında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda oyunculuk ve tiyatro eğitimi almaya başladım. | Open Subtitles | عندما كان عمري 14 سنة بدات التمثيل في صفوف الدراما على مسرح انقرة للفنون |
Karşılığında para aldığın bir oyunculuk işi yaptın mı? | Open Subtitles | يتوجب عليك الحصول على عمل تمثيلي في المكان الذي يدفع لكي فيه |
Hayır, sadece yazdığı uygulamayla ilgili bir atölye çalışmasında oyunculuk yaptım. | Open Subtitles | لا، قد مثلت في ملتقى تعارف بخصوص تطبيقه البرمجي |
İmprovda vestiyerdeydim ve oyunculuk yapıyodum. | Open Subtitles | كنت الفتاة التى تأخذ القبعات فى أمـبـروف وكنت اعمل كممثلة |
(TV) 12. sınıfta oyunculuk eğitimi için özel bir okula katıldı. | Open Subtitles | .. في الصف الـ 12 التحقت بمدرسة فنون تمثيلية خاصة |
oyunculuk dersinde balkon sahnesini oynamıştım. | Open Subtitles | أنا قمت بتمثيل مشهد الشرفة في فصل التمثيل |
Bunun için çok yoğun bir oyunculuk sergilemeniz gerekiyor, efendim. | Open Subtitles | قد يتطلّب هذا تمثيلاً مؤثراً من طرفك يا سيّدي |
Yani oyunculuk derslerime de devam edebileceğim. Uyuşturucudan uzak duruyorum. | Open Subtitles | لا زلت آخذ صفي بالوكالة لم أتعاطى المخدرات في سنة |