| Paketin içindeki şey uyuşturucudan çok daha değerli bir şey. | Open Subtitles | ما يُوجد بداخل ذلك الطرد هو أكثر قيمة من المُخدرات |
| Onun peşinde olduğu Paketin içinde ne olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا علمنا ماذا كان في الطرد الذي أخذه |
| Bu süre içerisinde, siz de bana gerçek Paketin nerede olduğunu söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | خلال هذة الدقائق أنت ستخبرنى بمكان الطرد الحقيقى. |
| Fakat bugün insanlar en temel gereksinimin eğitim olduğunu söylüyorlar, Paketin bir parçası olabilir. | TED | لكن اليوم، الناس تقول أن التعليم أمرٌ أساسي للبشر، يجب أن تكون جزءاً من الحزمة. |
| Sean'dan sevimli bir Paketin var ve çiçek gibi görünüyor. | Open Subtitles | لديكِ حزمة جميلة من "شون" و هي تبدو حزمة أزهار |
| Maalesef, Paketin üzerinde ve kâlbin kendisinde bulunan izlerden hiç birşey çıkmadı. | Open Subtitles | للأسف، لايوجد أي جيناتٍ للقاتل أو بصمات على العلبة أو القلب نفسه |
| Neşelen bebeğim, ödül Paketin geldi. | Open Subtitles | يَبتهجُ، طفل رضيع , رزمة جائزتكِ وَصلتْ. |
| Paketin mevzilenmesine üç , iki, bir, bum. | Open Subtitles | الرزمة ستنتشر في ثلاثة، إثنان، واحد، إزدهار. |
| Şu anda Doğu Körfezi Petrol Şirketinin merkezinde... bu sabah Paketin yollandığı yerdeyiz. | Open Subtitles | هنا في مقر شركة بنزين الخليج الشرقية حيث سلم الطرد هذا الصباح |
| Paketin hâlâ onda olup olmadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | انا بحاجة لأن اعرف ماذا اذا كانت العميلة مازالت تمتلك الطرد |
| Öncelikli görevin Ajan Anderson'un ve Paketin güvenliğini sağlamak. | Open Subtitles | اولويتك هى ان تتأكد من ان العميلة اندرسون و الطرد يصلوا للأمان |
| Ya da Paketin üstüne yanlış adres yazılmıştı. | Open Subtitles | أو أنه قد كُتِب العنوان الخاطيء على الطرد |
| Paketin açıIdığını anlarlarsa.., ...daha tehlikeli bir duruma düşersin. | Open Subtitles | إذا لاحظوا أن الطرد قد تم التلاعب به، فقد يضعك هذا في موضع خطير. |
| Biraz meşguldüm,Carla.Paketin peşinde olan sadece ben değilim. | Open Subtitles | يداي مشغولتين يا كارلا ، لست الوحيد خلف هذا الطرد |
| Anladığım kadarı ile o Meksikalı beyefendiler bu Paketin içindekileri istiyorlar. | Open Subtitles | حسنـًا، بقدر ما أستطيع قوله أنّ هؤلاء السادة المكسيكيين يريدون ما يوجد في ذلك الطرد |
| Paketin üzerine rastgele bir posta kutusu numarası yazmış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه كتب رقم صندوق بريدٍ عشوائي على بيان مُحتويات الطرد. |
| Paketin ambalajını konuşmayalım, asıl Paketin içindekileri konuşalım. | Open Subtitles | دعونا نتوقف عن الحديث حول مجموع حزم العروض والبدء في الحديث عما هو في الحزمة |
| Halbuki aşılanan şey elinde tuttuğun o Paketin içindekilerden oluşan bir DNA klonuydu, bir testti. | Open Subtitles | ما حقنوا به كان نسخة من الحمض النووى الذى تحملينه داخل هذه الحزمة كإختبار |
| Bunu farketmemiş olabilirsin Marshall Eriksen, ...ama öküz gibi büyük bir Paketin var. | Open Subtitles | ربما لست مدرك هذا يا مارشال اريكسون ولكن عندك حزمة ضخمة |
| alo? Paketin arkasina bakarsan orda yaziyo, Kyeong Tae. | Open Subtitles | كيونج تاى اذا نظرت ستجد المقادير على العلبة |
| Neşelen bebeğim, ödül Paketin geldi. | Open Subtitles | يَبتهجُ، طفل رضيع , رزمة جائزتكِ وَصلتْ. |
| Olay yeri inceleme Spencer ın parmak izlerini hem matkabın .hem de gönderilen Paketin üzerinde buldu. | Open Subtitles | محققوا مسرح الجرائم وجدوا بصمات سبنسر على كلا الحفار و الرزمة التي تمت أرسالها الى بيته |
| Geçen gün alınması gereken bir Paketin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ذكرت بالأمس أن هنالك طردٌ تحتاجين لنقله؟ |
| Paketin içinde ne olduğu sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | أنت لا تعلم أو تهتم لما هو بداخلها |