"parçaladın" - Translation from Turkish to Arabic

• حطمت
• دمرتني
• بتحطيم
• حطّمت
• مزقت
• مزّقتِ
• من فصلنا

Sana uzak duracağımı söyledim ama telefonumu parçaladın.
أعرف أني قلت أني سأبقي بعيداً ولكنك حطمت هاتفي

Telefonumu parçaladın,.. ..bu yüzden başka bulacağız ve bu yoldan bir kaç kilometre ileride yaşayan bir ihtiyar adam var.
،بما إنك حطمت هاتفي فإننا بحاجة لهاتف آخر ، لذا فهناك رجل عجوز

Hitler'in arabasını parçaladın. O ne yaptı sana? !
لقد حطمت سيارة (هتلر) ماذا فعل لك يوماً؟

- Seni ben yarattım. - Beni parçaladın.
-ومن ثم دمرتني بكره شديد

sopayla her şeyi parçaladın
بدأت بتحطيم الأشياء بهذا المضرب

Onun saygı duyduğu tek kişi sendin. Ve bu yüzden onun ruhunu parçaladın. Onu Bludhaven'da bir barınakta bulduk.
كنت الشخص الوحيد الذي اتّخذه قدوة، ولهذا فإنّك حطّمت روحه.

Kulağımı parçaladın. Artık küpe takamıyorum.
مزقت أذني الآن لا أستطيع لبس الأقراط

Sense gözünü kırpmadan dolabında ne varsa parçaladın.
لقد مزّقتِ خزانة ملابسها ولم تنهركِ تماماً.

Bisikletini parçaladın mı?
هل حطمت دراجتها؟

Sen benim bulmaca kutumu parçaladın.
أنت فقط حطمت صندوق لغزي.

Hey! Farımı niçin parçaladın?
هاااي لماذا حطمت مصباحي؟

Bisikletimi parçaladın.
. لقد حطمت دراجتي

Adamın kafasını parçaladın.
لقد حطمت رأس الرجل

Hadi ama, dostum. Kapımı parçaladın.
يا رجل لقد حطمت بابي

- Camı sen mi parçaladın?
حطمت الزجاج الأمامي؟

Beni ve ailemi tamamen parçaladın.
أنت دمرتني بالكامل أنا وعائلتي !

Arabayı neden parçaladın?
لماذا تقوم بتحطيم السيارة؟

Ve bu yüzden onun ruhunu parçaladın. Onu Bludhaven'da bir barınakta bulduk.
كنت الشخص الوحيد الذي اتّخذه قدوة، ولهذا فإنّك حطّمت روحه.

- Ailemi parçaladın.
كنت مزقت عائلتي.

Tamam, o zaman neden bu resmi parçaladın?
..حسنا، إذن لماذا لماذا مزّقتِ الصورة؟

Bizi parçaladın. Artık biz diye bir şey kalmadı. N'oluyor be burada?
أنت من فصلنا, ما كان بيننا أنت فصلته لقد تغيرت مشاعري نحوك