"parçalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • القطع
        
    • شظايا
        
    • أعضاء
        
    • أجزاء
        
    • اجزاء
        
    • بقايا
        
    • الشظايا
        
    • أشلاء
        
    • أجزائها
        
    • قطع
        
    • الأجزاء
        
    • حطام
        
    • قطعه
        
    • بتجميع
        
    • أخذ
        
    Ve bu da, esasında Richard'ın söylediği derin şey: Bir şeyi anlamak için, küçük parçalarını anlamak lazım. Etrafındaki her şeyden azıcık anlamak lazım. TED ولذا، فأنه شئ عميق أن تحدث ريتشارد حول: لفهم أي شئ، يتوجب عليك فهم قليل من القطع. شئ قليل عن كل شئ يحيط به.
    Senin onun parçalarını bir hurda arabaymış gibi almana asla izin vermeyeceğim. Open Subtitles قدر الإستطاع أنا لن أسمح لك بأن تقطيعها لأجل القطع كسيارة مهجورة
    El bombası parçalarını topladık. Sadece bir tane kullanılmış gibi görünüyor. Open Subtitles لقد جمعنا شظايا القنبلة المتبقية يبدوا أنة تم استخدام واحدة فقط
    Bu da eğitiminin bir parçası mı, vücut parçalarını koklamak? Open Subtitles ذلك جزء التدريب هنا، الطالب العسكري، يشتمّ أعضاء الجسم؟
    Açık bir şekilde saatin parçalarını alıp hepsini birleştirip bir saat oluşturduğunu anlıyoruz. TED ولكن ما نفهمه بوضوح أنك تحصل على أجزاء هذه الساعة وتجمعهما وتكوِّن الساعة.
    İngiltere'nin her yanına parçalarını döküyor. Open Subtitles لقد ترك اجزاء من جسده في كل انحاء انجلترا
    Köylüler bu topraklarda adamlarının kemik parçalarını yıllar boyunca toplayacaklar. Open Subtitles الفلاحون سيجمعون بقايا عظام رجالك من هذه الحقول لعقودٍ قادمة
    Çikolata sertleşecek ben de onu parmağımdan kırıp, parçalarını takvimin içine geri koyacağım. Open Subtitles سوف اجعل الشوكولا صلبة، و اخرجها من اصبعي، ثم اضع القطع في التقويم.
    Rüzgâr esince şehir temizlik görevlileri küçük parçalarını aramak zorunda kalsın. Open Subtitles لذا عمال مدينة النظافة يضطروا لمطاردة القطع الصغيرة عندما الريح تطيرهم
    Bozulduğunda da düzelmesi için makinenin karmaşasını anlayabilen, düzeltebilen ve parçalarını bir araya getirip hayat kurtarmaya devam etmesini sağlayabilen bir biyomedikal mühendis takımı gerekiyor. TED وإذا حصل ذلك تحتاج فريقا من مهندسي الطب الحيوي والذين يفهمون تعقيدها يمكنهم إصلاحها وتوريد القطع لتستمر في حفظ الأرواح
    Ufak kıymık parçalarını bir kırık cam parçasıyla doğradım. Ve küçük bir ev inşa ettim. TED وقمت بتشريح شظايا صغيرة من الخشب والزجاج وشيدت شقة صغيرة.
    Bunu başarmak için kadim kutsal bir emanetin parçalarını bulmam lazım. Open Subtitles للحصول على هذه، لا بد لي من العثور على شظايا من بقايا القديمة المقدسة.
    Bunu bilgiye erişmek için kadim kutsal bir emanetin parçalarını bulama gerek. Open Subtitles للحصول على هذه، لا بد لي من العثور على شظايا
    "Ertesi gün ceset parçalarını toplayıp sığınağa geri attık." Open Subtitles وفى اليوم التالي جمعنا أعضاء الأجساد وألقيناهم مرة أخرى فى المخبأ
    Vücut parçalarını, eskiden başka şey olan yerlere bırakıyor. Open Subtitles إنّه يلقي أعضاء الجثّة في أماكن كانت أشياء أخرى
    Ortaklarımızın yaptığı şey beyin dokusunun küçük parçalarını hayal etmekti. TED وما فعله مساعدونا هو رسم أجزاء صغيرة من نسيج دماغي.
    Sonra arka koltuğu temizleyin. Beyin ve kafatası parçalarını toplayın. Open Subtitles اذهب الى المقعد الخلفي ونظف كل اجزاء المخ الملقية
    Gözlerinin önünde canlı bir hayvanın ölüşünü ve sonra kalan cansız parçalarını yemeyi turistler eğlenceli buluyor. Open Subtitles مشاهدة يموت الحيوانات الحية أمام أعينهم ومن ثم الاضطرار إلى أكل بقايا هامدة ردود مسلية تسبب من كل من السياح.
    Durumu şimdilik riskte değil. Ama kalan kurşun parçalarını da çıkartmam gerek. Open Subtitles لقد مرت مرحلة الخطر حالياً، ولكن يجب أن أزيل تلك الشظايا المتبقية
    Eğer terminale girme çabasında bulunursanız gününüzün geri kalanını, ceset parçalarını toplamakla geçirirsiniz. Open Subtitles إن قمت بأيّ مجهود لدخول صالة الركاب ستقضى بقية اليوم فى جمع أشلاء الأجسام
    Erkeklerin aksine kadınlar en hassas parçalarını kendi içlerinde saklarlar. Open Subtitles على عكس الرجال، النساء ابقاء على معظم أجزائها حساسة مخبأة داخل.
    Bir arabayı parçalayıp, parçalarını 24 saat içinde ülkenin herhangi yerine götürebiliriz. Open Subtitles نستطيع تجزيئ السيارة وبيعها قطع لأي مكان حول المنطقه في 24 ساعه
    Birisi Kutsal Kâse'nin parçalarını taşıman için sana emanet etmiş. Open Subtitles شخص ما يثق بك لنقل تلك الأجزاء من الكأس المُصدقة
    Far parçalarını laboratuara gönderdim. Open Subtitles ارسلت حطام ضوء السيارة الى المخبر
    Kocasını baltayla doğradı ve parçalarını postayla ülkenin her yerine gönderdi. Open Subtitles لقد قامت بفرمه بواسطة فأس و أرسلت قطعه بالبريد عبر أنحاء البلاد
    Eğer iskeletin açıkta kalan bütün parçalarını kafatasından kuyruğa kadar birleştirirseniz, yaklaşık 9 metrelik bir boyu var. Open Subtitles بتجميع الأجزاء المكشفة من الهيكل العظمي مع بعضها من الجمجمة إلى الذيل، أُقدّر طوله حوالي 29 قدم
    İlki, sadece DNA parçalarını alıyor ve bunları yan yana geri ekliyor. TED الأولى، أخذ الحمض النووي وإعادة وصل القطعتين معاً،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more