Kralları enfekte eden parazitler ophryocystis elektroscirrha diye adlandırılıyor, söylemesi zor. | TED | الطفيليات التي تصيب فراشات ملك الملكة تسمى إفريوسيستيس إلكتروسيرا ممتلئة الفم |
Eğer herhangi biri kan örneğini bilgisayara verip test etmek yerine bir kez olsun baksaydı parazitler üzerlerine atlayabilirdi. | Open Subtitles | إن نظر الإنسان بدمه بأي وقت طوال الطريق بدلاً من إجراء الفحوصات فقط بالحاسوب كان ليكتشف الطفيليات بكل سهولة |
Artık parazitler kendilerini gösterdiğine göre öncelik İmparator'u tedavi etmektir. | Open Subtitles | الآن وبعد أن أظهرت الطفيليات نفسها الأولوية هي علاج الإمبراطور. |
Ama yan etkiler vardı, parazitler ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | لكن كان هناك أعراض جانبية طفيليات أو ما شابه |
parazitler gibi kanımızı emiyorlar. | Open Subtitles | انهم يمتصون دمائنا لانهم طفيليات سيمتصون دمائنا ال ان نصبح نحن كمدينة |
Bunların seviyeleri, parazitler doğrudan enjekte edildiğinin yüksek olasılık olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | في الواقع، مستويات الفيروس مرتفعةٌ جداً بحيث أن هنالك تفسير واحد وهو أن الطفيلي قد .حقن فيهم مباشرةً |
O Nano parazitler temas etmesiyle birlikte insan etini tüketebiliyor. | Open Subtitles | تلك الطفيليات النانونية تستطيع استهلاك لحم البشر عند الاحتكاك معه |
Bunu yapan başka parazitler de var-- taşıyıcılarını kısırlaştıran. | TED | هناك بعض الطفيليات التي تقوم بذلك..والتي تقوم بجدب مضيفها. |
parazitler bizi bayağı hikayelerin cazibesine direnmeye davet eder. | TED | تدعونا الطفيليات إلى مقاومة جاذبية القصص الصريحة. |
Peki, parazitler konaklarını bu yönde nasıl kontrol ediyorlar? | TED | كيف تتحكم الطفيليات بحاضناتها بهذه الطريقة؟ |
Bu azalma, arı ölümlerinin olağan nedenleriyle açıklanamayacak kadar çok görünüyor. Bu olağan nedenler hastalık, parazitler veya açlık olabilir. | TED | هذا الانحسار يبدو أكبر من أن يتم تفسيره بالأسباب الاعتيادية لوفاة النحل وحدها: المرض أو الطفيليات أو الموت جوعا. |
Çekilin yolumdan parazitler! | Open Subtitles | ابتعدوا عن طريقي أيها الطفيليات لقد قلت ابتعدوا عن طريقي |
Belediye su şebekemize parazitler ve diğer maddelerin karışmadığından emin olmak için testler yapar. | Open Subtitles | المدينة تدير فحص أختيار لتأكيد أن الطفيليات والمواد الغريبة الأخرى غير منقولة خلال نظام مياهنا |
Ondaki parazitler insanın bağırsaklarında yumurtlar ve hastalıklara yol açar. | Open Subtitles | يحمل الطفيليات التي ستعيش في أمعائك وتضع بيض مسببة كل أنواع الأمراض |
parazitler gibi kanımızı emiyorlar. | Open Subtitles | انهم يمتصون دمائنا لانهم طفيليات سيمتصون دمائنا ال ان نصبح نحن كمدينة |
parazitler yumurtalarını canlı bir yaratığa, yaşayan bir konakçıya bırakırlar daha sonra da yumurtadan çıkarak yaratığı içten dışa tüketirler. | Open Subtitles | طفيليات تضع بيضها بداخل مخلوق حي مضيف حي ثم تفقس وتستهلك المخلوق من الداخل إلى الخارج |
Ona, beynimdeki parazitler yüzünden taşınması gerektiğini mi söyleyeceksin? | Open Subtitles | ستخبرينها بأن عليها ترك المنزل بسبب وجود طفيليات في دماغي؟ |
İniş takımlarında parazitler var. | Open Subtitles | هناك طفيليات في أجهزة الهبوط والإقلاع |
Ana havalandırmada parazitler var. | Open Subtitles | هناك طفيليات في التهوية الرئيسية |
Formülündeki parazitler aslında DNA sarmalına tutunuyor. | Open Subtitles | الطفيلي في صيغته يربط نفسه مع خيوط الحمض النووي |
Mikroplar ve parazitler İki yüzlüler ve şerefsizler | Open Subtitles | منافقون و طفيليون غيلان و مخادعون |
O parazitler çok lezzetlidir. | Open Subtitles | حسناً ، هذه الطفيلات طعمها رائع بالنسبة لي |
Böcekler, parazitler, kaynak eksiklikleri aşırı yayılmalarını önler. | TED | الآفات والطفيليات ونقص الموارد يمنعهم من التوسع أكثر من اللازم. |