Ama yine de kaçırdığımız bir nokta var: Parmaklar çok yüksek çözünürlüklü etkileşim sağlıyor. | TED | لكنها نوعاً ما تبتعد عن هدفها: وهو ان الاصابع لها دقة عالية جداً. |
Abbey Kelton'ın midesindeki Parmaklar ona ait değil ve 6 tanesi işaret parmağı. | Open Subtitles | لم تكن اي من الاصابع الموجودة في معدة آبي كيلتون لها و ستة منهم هي أصابع سبابة |
Parmaklar kenara, ayaklar omuz genişliğinde. | Open Subtitles | ضعي اصابع قدمك نحو الحافه ابقي قدماك وكتفك منفصلان اكثر قليلاً فقط |
Size olmaz, sadece bebek Parmaklar için. | Open Subtitles | ليست اصابعك انت انه يعمل مع اصابع الاطفال فقط |
Buna "parmak yuvarlama" diyoruz. Kıvrak Parmaklar, tetiği ateşlersin. | Open Subtitles | يسمى تحريك الأصابع أصابعك بسرعة على الزناد |
Bütün Parmaklar tavşan, kurukafa, tavşan, kurukafa olacak. | Open Subtitles | كل إصبع الآخر، مثل، الأرنب، الجمجمة، الأرنب، الجمجمة؟ |
Abbey Kelton'a parmak yedirerek bize anlatmaya çalıştı. Parmaklar bir mesajdı. | Open Subtitles | كان يحاول ان يخبرنا عن طريق اطعام الاصابع لآبي كيلتون |
Tamam "Operasyon Parmaklar Kumda" Aslında kısaltması daha iyi oldu. | Open Subtitles | حسناً جيد العملية الاصابع في الرمال في الواقع أنها أفضل منطوقة |
Elini düz tut, Parmaklar dışarı işte böyle. | Open Subtitles | اجعلي يدكي مستويه , الاصابع بعيدا , هكذا |
Bakın , ben bu riski alamam Parmaklar çöp haline | Open Subtitles | انظرى , لا استطيع المخاطره بهذه الاصابع التى ستفسد |
Parmaklar bir şey haykırmak zorunda değil, değil mi? | Open Subtitles | الاصابع لا تضطر ان تصرخ فى اى احد أليس كذلك ؟ |
Gözlerim elektrikli testereyi gördügü zaman aklimda elden ayrilmis Parmaklar canlaniyor. | Open Subtitles | عندما ترى عيني مفتاح المنشار عقلي يرى اصابع بدون يد. |
Tadını alabiliyorum...ve Parmaklar... | Open Subtitles | يمكنني ان اشعر بطعم اصابع القدم |
İnce uzun Parmaklar ve oldukça narin. | Open Subtitles | اصابع طويلة ورقيقة انها جميلة. |
Parmaklar pantolonun içine. Geriye adım at, adımla, temas. | Open Subtitles | أصابعك هنا في حزامك خطوةللخلف,وأخريألمسألارض. |
Seni eğiten kişinin kim olduğunu merak edip, tüm Parmaklar beni göstermeyecek artık. | Open Subtitles | بدلاً من هذا, ماهم متأكدون منه أنهم سيتسائلون من هو الغبي الذي حاول تعليمك و عندما يشار إلي إصبع الإتهام, سأكون متأكداً تماماً في أن أكون |
Dün sadece öpüştünüz mü, yoksa Parmaklar faaliyete geçti mi? | Open Subtitles | هل كانَ تقبيلاً فقط يوم أمس أم لمسات بالأصابع أيضاً؟ |
Bu balıklardan bazıları, yüzgecinde kol kemikleri olanlarında Parmaklar filizlendi, yüzgeç başına 7 veya 8 parmak. | TED | بعض هذه الأسماك، التي لديها عظام ذراع في زعانفها، أصابع نابتة، 7 أو 8 لكل زعنفة. |
Parmaklar, Süveyş Kanalı ve Güney Afrika burnu etrafındaki hayati gemi rotalarını geziyordu. | Open Subtitles | تتبعت الأصابع المسارات الحيوية للنقل البحري: عبر قناة السويس وحول القرن الأفريقي جنوباً |
Parmaklar, bacaklar, eller gitmiş. Teknik olarak ölmüştüm. | Open Subtitles | اصابعي , قدمي , يدي , قطعت انا تقريبا ميتة |
Arkanı dön. Eller arkanda olsun. Parmaklar yukarda. | Open Subtitles | استدر , يديك خلف ظهرك , الابهام باعلى |
Sonra, başparmak şuraya, diğer Parmaklar da buraya gelecek. | Open Subtitles | ومِن ثم, تضعين ابهامكِ هنا وباقي أصابعكِ هنا. |
Reklam yarışmalarına katılan, sünger Parmaklar dağıtan ve tişört silahı kullanan bir kadın. | Open Subtitles | فتاه تذهب الى العروض التروجيه ولديها ايدى بها صوابع مصنوعه من الرغوه وتطلق مدفع التيشرتات والان اصبح هذا الحلم حقيقى |
Eğer Parmaklar bir gösteri olsaydı senin şu baş parmağın perdeyi kapatan oyuncu olurdu. | Open Subtitles | فقط عندما تعتقد أن الأصابع هم الجاذبية لديك إبهام أغلق تلك المقولة |
Baş parmağını eline yapıştır, bütün Parmaklar dümdüz olsun, saç çizgisinin altından hızla indir! | Open Subtitles | ليكن الإبهام في راحة يدك والسبابة والوسطى مع الخنصر والبنصر متصافة وارفعها بمستوى شعرك ومن ثم انزلها |
Evet, Emily,Parmaklar. | Open Subtitles | - نعم، إيميلي، مِنْ الأصابعِ. |