| Chop,seksi partiler, normal partiler kadar büyük değil, değil mi? | Open Subtitles | تشوب حفلت الاثاره ليست كبيره مثل الحفلات العاديه, هذا صحيح؟ |
| Bu şeylerle iş sonrası yapılan partiler bayağı müthiş olabilirdi. | Open Subtitles | الحفلات التي تلي هذه المُؤتمرات يُمكن أن تُصبح قذرة للغاية. |
| Haftalarca evimde spontane partiler oldu. | TED | انطلقت الحفلات بشكل عفوي في منزلي كل ليلة لأسابيع |
| Bazen özel partiler düzenler ve kulüpten kızları oraya çağırırdı. | Open Subtitles | انه يقيم حفلات خاصة احيانا و يستأجر فتيات من النادى |
| Çünkü sen doğumgünlerini sevmezsin, zaten sürpriz partiler de çok korkunç olur. | Open Subtitles | لأنك تكره يوم ميلادك أو إنك تظن أن حفلات أعياد الميلاد فضيعة |
| Evet ve sonra, buraya insanları doldurup partiler veririz. | Open Subtitles | نعم, ثم ندعو الناس الى هنا ونقيم الحفلات ثانية |
| Biliyorsun ki böyle partiler hep sarhoş kavgalarıyla sonuçlanır. | Open Subtitles | تعرف نوع الشجارات المرتكبة من قبل السكارى التي تحدث في تلك الحفلات |
| Sana ne. Ahlak kuruluna ne tür partiler verdiğini anlatmamı istedi. | Open Subtitles | انها تريدني ان اذهب الى مجلس الأعلان واخبرهم كل شيء بخصوص الحفلات |
| Şarkılı, flüt sesli, ilahili partiler sebt mi deniyor ne deniyorsa artık. | Open Subtitles | الحفلات بالغناء والناي و الاناشيد هذة هي مؤتمرات للساحرات |
| Ben de eskisi kadar partiler verip yakışıklı İtalyanlar peşinde koşmuyordum. | Open Subtitles | ربما أنني لم أنسى أموري مثل الحفلات والإيطاليون الوسيمين |
| Sonra millete hediye dağıtmaya, hesap tutmadan partiler vermeye başladı. | Open Subtitles | ثم يبدأ بإعطاء الهدايا ويقيم الحفلات الفخمة |
| Her an bir şeyler çıkabilir. Zaten partiler geceleri düzenleniyor, gündüzlerim boş. | Open Subtitles | الشيء يمكن أن يأتي بأي لحظة لكن الحفلات في الليل |
| Ben çocukken, böyle yemekli eğlenceli partiler yoktu. | Open Subtitles | لم نحصل على هذه الحفلات في الصغر بالطعام المتكلّف والترفيه |
| Bir parti yaptık. Burası Afrika -- Afrika'da güzel partiler yapıyoruz. Ve geçen ay, benim için sürpriz bir parti yaptılar. | TED | حسنا , كنا في حفل , هذه هي إفريقيا كان لدينا حفلات جميلة في إفريقيا . و الشهر الماضي , أقاموا لي حفلاً مفاجئً |
| partiler, piknikler, barbeküler ve kilise pazarlarına gittin mi? | Open Subtitles | او هل يراك الاشخاص الشباب ؟ ذهبتي إلى أي حفلات،نزهات، حفلات شواء، او الاسواق الخيرية للكنيسة؟ |
| Bazı partiler için şimdiden teklifler gelmeye başladı bile. | Open Subtitles | أقسم ، حصلنا على بعض الطلبات لنعمل حفلات عشاء |
| Pastalar, hediyeler ve çeşit çeşit köfteler olan partiler. | Open Subtitles | حفلات فيها قالب حلوى وهدايا والكثير من الأطعمة وأرغفة اللحم |
| O'nun parasıyla neşe içinde partiler planlıyorsunuz. | Open Subtitles | بمنتهي السعادة أنتِ ترتبين حفلات وسهرات بأمواله |
| Müzik, kızlar, partiler. | Open Subtitles | انها موسيقى رائعه , ولديك الاثرياء ولديك الأطراف |
| partiler için böyle yerlerin kiralandığını bilmiyordum. - Adın ne? | Open Subtitles | لم أكن أعرف هل يمكن استئجار الأماكن مثل هذه الأحزاب. |
| Başkaları gibi, doğum günleri ve partiler için yanıp tutuşmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكترث كما يفعل الناس بكل أعياد الميلاد والحفلات. |
| Diğer gazeteler ise, huzursuzluk milliyetçi partiler içinde tetikleyici unsurlar oldu diyor... | Open Subtitles | اخرون يقولون ان الاضطرابات اشتعلت بواسطة عناصر من الاحزاب القومية |
| partiler umurumda bile değil. Hepsi bu kadar, beyler. | Open Subtitles | ..أنا لا آبه بالحفلات .هذا كل شيء للآن أيها السادة |
| Verdiği partiler Akdeniz'in öbür tarafından bile duyulabiliyormuş derler. | Open Subtitles | يقولون بأنه يمكنك أن تسمع صدى حفلاته في الجهة الخرى من البحر المتوسط |
| Marge, geceleri küçük partiler verselerdi, tuhaf olmaz mıydı? | Open Subtitles | (مارج) ، ألن يكون غريباً لو أنهما يحتفلان بالليل؟ |
| İşlerim ve birlikte partiler düzenlediğim Bollywood yıldızları kayboldular. | TED | نجوم بوليوود الذين كنت أذهب للحفلات معهم وكانوا يشترون أعمالي اختفوا. |
| Çok çıIgın partiler yapıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم في أيامهم أقاموا حفلاتٍ صاخبة. |
| Adamım, hayat dediğin oydu.. kızlar, partiler 8 katrilyon desibelden dolayı çatlamış anfiler | Open Subtitles | كانت تلك الحياة مذهلة نساء وحفلات وموسيقى عالية للغاية |
| Şimdi, hikayeyi anlatabilmek için, ABD tarihinde çok önemli bir ana geri dönmek istiyorum, bu an partiler arası anlaşmazlığın ve particiliğin doğduğu an. | TED | الآن، لأقول لكم القصة، أرغبُ في العودة إلى لحظة مهمة حاسمة في تاريخ أمريكا، وهي تلك اللحظة التي تم فيها ظهور الخلافات التعصبية والحزبية. |
| Yardım için böyle lüks partiler düzenlemek biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألَيسَ من الغريب أنهم يَرْمونَ هذه الأطرافِ المُبهرجةِ للمالِ؟ |