| Tüm devlet daireleri kapandı döl beyinli yani tüm Pasaport ofisleri de kapandı. | Open Subtitles | حَسناً , للأدمغةِ، إنّ الحكومةَ في إضراب لذا كُلّ مكاتب جواز السفر مُغلقة. |
| Pasaport ve diğer şeyler için sık sık görüşeceğiz. | Open Subtitles | وسأحضر لك جواز السفر الخاص وأشياء أخرى أى جواز سفر؟ |
| Birkaç gün içindeki uçuşların yolcu listelerine ulaşıp bu isimleri Pasaport fotoğraflarıyla karşılaştırabilirim. | Open Subtitles | ولوج قوائم رحلات الأيام القليلة المقبلة، ثمّ مقارنة تلك الأسماء بصور جوازات السفر |
| Yetkililer tarafından sahte olduğu anlaşılacak 3 tane Pasaport hazırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد ثلاثة جوازات سفر يتمّ حجزها بواسطة دائرة الهجرة والتجنيس كمُزوّرة. |
| 10 yıldır pasaportumu kullanmadım. O da sadece Pasaport yenilemek içindi. | Open Subtitles | لم أستخدم جواز سفري منذ عشر سنوات وذلك فقط لتجديد الجواز |
| Bir sonraki duyuruya kadar, Pasaport ofisi saat 14:00'te kapanacaktır. | Open Subtitles | سيغلق مكتب الجوازات عند الساعة الثانية مساءً حتى شعاراً آخر. |
| Beyefendi, Pasaport kontrolü için bir dakika bekleyin, lütfen. | Open Subtitles | سيدى ,ممكن تنتظر لحظه نريد ان نفحص جواز سفرك |
| Yanlış Pasaport alan biri var mı acaba? | Open Subtitles | إننى أتسائل إن كان أحدكم قد أخذ جواز السفر الخطأ |
| Bu yıI 14 temmuzda Pasaport için başvurmuş. | Open Subtitles | قدم طلب للحصول علي جواز السفر في 14 يوليو من هذه السنة. |
| Pasaport, 17 temmuzda Paddington'da bir adrese postalanmış. | Open Subtitles | أرسل جواز السفر في 17 يوليو إلى عنوان في بادينجتون |
| Tek ihtiyacımız olan, Per Lundquist'in Pasaport fotoğrafı. | Open Subtitles | كل ما نحتاجة هو جواز السفر صورة بيرل لاند كويست. |
| Per Lundquist'in Pasaport fotoğrafı elimizde. | Open Subtitles | لدينا الان جواز السفر و صورة بيرل لاند كويست. |
| Bak, iki Pasaport var. Bunun tarihi geçmiş, ama vizesi geçerli. | Open Subtitles | أنظر، جواز السفر هذا منتهى التاريخ، لكن التأشيرة صحيحة |
| Sen bunları tedarik ederken, ben de Pasaport ve bilet işlerini halledeyim. | Open Subtitles | ,بينما تحصل عليه سأتعامل مع أمر جوازات السفر و التذاكر |
| Herhangi bir yere inebilir, Pasaport veya benzeri şeylerle uğraşmadan. | Open Subtitles | ويمكنهم الهبوط فى أى مكان وبدون مواجهة أى مشكلة فى جوازات السفر |
| Benden hapse girmeni sağlayacak üç tane Pasaport hazırlamamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تُريديني أن أصنع لكِ ثلاثة جوازات سفر ستزجّ بكِ في السجن؟ |
| Size sahte bir kimlik ve sahte Pasaport satıyorlar. | TED | سوف يبيعون لك هوية مزورة، جوازات سفر مزورة. |
| Tutuklandığında bu Pasaport varmış yanında. | Open Subtitles | عندما تم القبض عليه، كان معه هذا الجواز. |
| Sahta Pasaport yapabilen ve talep üzerine araç bulabilen bir adam. | Open Subtitles | شخص يستطيع أن يقوم بتزوير الجوازات ويجد طرق للنقل خارج البلاد |
| Senin Pasaport işini halledeceğiz, sen de tabancayı Margolese'e vereceksin. | Open Subtitles | سنحصل على جواز سفرك وستقوم بإعطاء مارغوليس البندقية |
| - Yeni kimlik, Pasaport alırız. | Open Subtitles | المال ليست مشكلة سنحصل لك على هوية جديدة وجواز سفر جديد |
| Kimsenin Pasaport resmi bu kadar güzel olmamalı. | Open Subtitles | لا أحد يفترض أن تكون صورة جواز سفره بتلك الروعة. |
| Kalktım. Şehir merkezine, Pasaport resimleri çektikleri yere götürdü beni. | Open Subtitles | أخذنى إلى مكان يلتقطون فيه صوراً لجوازات السفر |
| Yeni Pasaport için fotoğraflar. Otelden alırsın. | Open Subtitles | الصّورة لأجل جواز السّفر الجديد، سنستلمه في الفندق |
| Ama... Bu küçük bir kızın Pasaport ve belgeleri ateş pahası bir fiyat değil mi? | Open Subtitles | هذا ثمنٌ باهض لجواز سفر و بضعة أوراق لفتاة صغيرة |
| Pasaport gelene, biletler alınana kadar fazla dikkat çekme. | Open Subtitles | تتوارى عن الأنظار حتى يصدر جوازك وحتى أحصل على التذاكر. |
| Peki üzerinde takma isminin olduğu bir Pasaport ile arka sokakta ne arıyordunuz? | Open Subtitles | إذن لمَ كنتِ في زقاق اليوم تحملين جواز سفرها وعليه اسمها المُستعار؟ |
| Ama ABD yine de onlara Pasaport vermiş. | Open Subtitles | لكنّ الولايات المتحدة منحت لكليهما جوازا للسفر رغم ذلك |