"pasaportun" - Translation from Turkish to Arabic

    • جواز سفرك
        
    • جواز سفر
        
    • جواز السفر
        
    • جوازك
        
    • جواز سفركِ
        
    • وجواز سفر
        
    • وجواز سفرك
        
    Pasaportun senin John McDonald olduğunu söylüyor, ve Julie ile asla karşılaşmadın. Open Subtitles جواز سفرك يقول بأنك تدعو جون ماكدونالد وجولي ما قابلتك
    Belki sende beni Pasaportun tekrar mühür yemeden örnek alırsın. Open Subtitles وربما عليكِ أن تحذي حذوي قبل أن تختمي جواز سفرك مرة أخرى
    Pasaportun yoksa Denetim noktalarından geçemezsin. Open Subtitles اذا لم يكن لديك جواز سفر فلن تمر من مراكز التفتيش.
    Sana yeni bir aile oluşturdum ve Pasaportun için para harcadım. Open Subtitles إختلقت لك عائلة وأنفقت الكثير لأحصل لك على جواز سفر
    - Eşyalarımızı toplamalıyız. - Pasaportun, Bridget ve donların. Open Subtitles أعتقد أنه يجب علينا حزم الحقائب جواز السفر يا بريدجيت
    Pasaportun ve vizelerin için Kimlik Bölümü'ne gidersin. İyi şanslar Noah. Open Subtitles شاهد هوية جواز السفر وتصاريح السفر,حظ سعيد نواه
    Resmini verdiğin yerde, Pasaportun bekliyordur. Open Subtitles جوازك كان جاهز بمجرد ما وصلتني الصورة
    Pasaportun cinayetten iki gün önce Heathrow'da damgalanmış... ve cinayetten bir gün sonraya kadar da Amsterdam'da damgalanmamış. Open Subtitles جواز سفرك تم ختمها في الهيثرو قبل يومين من جريمة القتل ولم تختم في أمستردام
    Birleşmeyi iptal ediyorum. Pasaportun ve biletin Bn. Open Subtitles آنسة مكاردل لديها جواز سفرك والتذكرة
    Pekala, iyi şanslar. İşte Pasaportun. Open Subtitles حسنا , حظا موفقا هذا جواز سفرك
    İşte Pasaportun. Hong Kong'a biletin. Open Subtitles ها هو جواز سفرك وتذكرتك إلى هونج كونج
    - Ve sınırı geçmeliyim. Yardım et. - Pasaportun nerede? Open Subtitles وعلي أن أعبر الحدود ساعديني - أين أختفى جواز سفرك ؟
    Umarım Pasaportun hala geçerlidir. Open Subtitles أتمنى أن يكون جواز سفرك محدثاً
    Geçerli bir Pasaportun var mı? - Jim Halpert. - Selam, ben Colin. Open Subtitles هل لديك جواز سفر ساري المفعول ؟ جيم هالبرت كولن
    ABD Pasaportun var, ha? Artık buna ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles جواز سفر الولايات المُتحدة, أنتَ لن تحتاج هذا بعد الآن
    Aktör, yanında Pasaportun yoktur, değil mi? Open Subtitles ايها البطل انت ليس لديك جواز سفر .. صحيح؟
    Sulh hakimi, Pasaportun sahte olup olmadığını öğrenmek için Gabon'la iletişime geçti. Open Subtitles تواصل القاضٍ مع الغابون ليتحقق من أنه ليس جواز سفر مزور
    Uçak biletin ve Pasaportun cebinde. Open Subtitles ستجدين تذكرة الطائرة و جواز السفر فى جيب المعطف
    O listede Pasaportun numarası yok, değil mi? Open Subtitles ألا يمكنك الحصول على رقم جواز السفر فى القائمة، أيمكنك ؟
    Daha Pasaportun yüzü gören kimse olmadı. Open Subtitles لم أرى أبداً أي أحد يحصل على جواز السفر بعد.
    Pasaportun ve biletin elimde. Open Subtitles لدي جوازك و تذكرتك
    Yeni Pasaportun hazır olur olmaz, eve dönüş uçağına biniyorsun. Open Subtitles في الوقت الذي يجهز فيه جواز سفركِ ستكونين في الطائرة المتوجهة لوطنكِ
    Bir ikizin olduğunu ispatlayan sahte doğum sertifikası ve cinayet işlendiği sırada şehirde olmadığını ispatlayan sahte Pasaportun. Open Subtitles شهادة ميلاد مزوّرة تفيد أنه كان لديك توأم وجواز سفر مزوّر يفيد بإنك كنت خارج البلاد أثناء إرتكاب جريمة القتل
    İğneler bunlar. Yeni Pasaportun da burada. Seni sabah 10'da ararım. Open Subtitles الحُقن في هذا، وجواز سفرك الجديد، سأتصل بك في العاشرة صباحاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more