"peçeteler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناديل
        
    • مناديل
        
    • المحارم
        
    • والمناديل
        
    • ومناديل
        
    Bu kullanılmış peçeteler bizi Mort'a ulaştıracak. Open Subtitles هذا السير من المناديل المستخدمة ربما تقودنا لـمورت
    Ve bunlar da gözlerini silmek için kullandıkları peçeteler. Open Subtitles وهذه هي المناديل التي استعملوها لتجفيف دموعهن
    Sizce bu peçeteler kloroform mu kokuyor? Şaka yapıyorum. Open Subtitles أتظنّي أن هذه المناديل تبدو رائحتها من الكلوروفورم؟
    Mutfağıma git. Üçüncü çekmece. Gümüşlerin altında peçeteler var. Open Subtitles في مطبخي، الدرج الثالث تحت الأواني الثمينة، توجد مناديل
    Pekâlâ, elimizde tahriş yapmayan peçeteler pişik kremi ve emiş gücü yüksek bezler mevcut. Open Subtitles حسناً، لقد أحضرت مناديل مُنظّفة للاطفال، كريم للتسلّخات، و حفّاظات شديدة الإمتصاص
    Tamam, senin üzerinde bir anda etki bırakmak istemem ama bunlar gerçekten kumaş peçeteler. Open Subtitles لا أريد التأثير فيكِ ولكن هذه مناديل ورقية
    Kırmızı gözler, yuvarlanmış peçeteler verimsiz işler ve ofisteki buz kesen sessizlik. Open Subtitles العيون الحمراء، المحارم السميكة العمل المتوسط والسكوت المدوي في المكتب
    Patlamış mısır, bisküvi ayarladım. - peçeteler de hazır. Open Subtitles و أحضرت الفشار و البسكويت و كميات كبيرة من المناديل
    Meğerse peçeteler eskilerin Twitter'ıymış. Open Subtitles من الواضح أن المناديل كانت هي التويتر أنذاك.
    Top yapılmış peçeteler hoş karşılanmaz. Open Subtitles وهذه المناديل الورقية, لا تبدو مهذبة. لذا اجمع قذاراتك معاَ
    Bunlar mı? - Notları peçeteler, kibrit kutuları üzerine yazdım. Open Subtitles -لقد إضطررت للكتابة على المناديل و على علب الثقاب
    Masa örtüleri, peçeteler, mendiller her şey elde yıkanıp ütülenecek ve kolalanacak. Open Subtitles المفارش , المحارم , المناديل الورقية... ... كل شيء يغسل بالأيدي...
    - peçeteler bende. - Çok seksi. - Süper, Jamie. Open Subtitles انا احضرتُ المناديل تلك كانت ساخنة جداً -
    peçeteler, olur da biriniz salsa sosunu dökerseniz diye. Open Subtitles المناديل في حالة سكب أحدنا الصلصة
    Rujları silmek için peçeteler de burada. Sağol, Yengeç Adam. Open Subtitles ــ اليكما مناديل لازالة أحمر الشفاه ــ شكراً يا رجل السراطين
    Yıllar önce buraya koyduğum, üzerinde fikirlerim olan peçeteler var. Open Subtitles لدي مناديل عديدة مرة عليها سنوات هنا مكتوب عليها أفكار القديمة.
    Şuna bak, bez peçeteler, hayırdır? Open Subtitles أنظروا لهذا, مناديل قماشية, ما المناسبة؟
    Kırmızı, beyaz ve mavi peçeteler. Open Subtitles مناديل حمراء ، زرقاء و بيضاء اللون ؟
    Geri kalanlar stadyum otoparkındaki peçeteler. Open Subtitles والبقية مجرد مناديل من موقف ساحة الملعب
    Sentetik peçeteler veya folyolu şeyler gibi. Open Subtitles أو مناديل اصطناعية او شراشف بلاستيكية
    Sabun, çamaşır suyu, tuvalet kağıdı, peçeteler. Open Subtitles الصابون ومواد التبييض، وورق التواليت والمناديل.
    Ben kokteyl partileri, ve mum ışığında yemekler ve peçeteler hayal ettim. Open Subtitles تصوّرت حفلات ووجبات عشاء على ضوء الشموع، ومناديل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more