"perdede" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشاشة
        
    • المشهد
        
    • النغمة
        
    • وفي المستوى
        
    • الستارة
        
    Hollywood da perdede engelli karakterleri, engelsiz oyunculara oynatır. TED تاريخ هوليود بائس في اختيار ممثلين أصحاء للعب أدوار ذوي الاحتياجات الخاصة على الشاشة.
    Muhtemelen işledi de. Şuradaki perdede. Open Subtitles ربما هناك فى احد المشاهد على الشاشة هناك
    perdede bütün gördüğümüz Charles Foster Kane'in öldüğü. Open Subtitles كل ما شاهدناه على الشاشة هو تشارلز فوستر كين الميت
    Birinci perdede mızrak taşı, ikinci perdede mızrak taşı. Open Subtitles نحمل الرماح في المشهد الأول نحمل الرماح في المشهد الثاني
    Üçüncü perdede, Bosna ve Kosova'ya girdik. ve sonunda başarmışa benziyorduk. TED وفي المستوى الثالث واجهنا أزمة البوسنة وكوسوفو وقد خُيل لنا أننا نجحنا
    Biz de perdede delik açıp aletlerimizi oradan sokmuştuk. Çok azgıncaydı. Open Subtitles نقص فتحة في الستارة و نضع رأس قضيب كل واحد منا خلالها, لقد كان ذلك فاحشا جدا
    Şimdi bu gece orada büyük perdede o eski film klipleriyle kendinizi görmek nasıl bir duygu? Open Subtitles كيف شعورك وأنت ترى نفسك الليلة هنا على الشاشة الضخمة لموسيقى كل هذه الأفلام القديمة ؟
    Yo, yanılıyorsun. perdede hakiki bir karizman var. Bu doğru. Open Subtitles أنت مخطئة، لديك كاريزما حقيقية في الشاشة
    Kariyer yapmaya başladım. perdede hayat o kadar korkunç muki sen... Open Subtitles إنني في بداية بناء طريقي المهني هل الحياة فوق على الشاشة فظيعة؟
    Bence biraz sakinleş. perdede çok fazla titreşmişsin. Open Subtitles من الأفضل أن تهدّىء، لقد كنت تومض على الشاشة لفترة طويلة
    İsa rolünde ben varım bir zamanlar beyaz perdede Jeffrey Hunter da canlandırmıştı. Open Subtitles رجل تم تصويره على الشاشة الكبيرة من قِبل جيفري هنتر.
    California'ya gidip beyaz perdede bir yıldız olacağım. Open Subtitles سأذهب إلى كاليفورنيا وأصبح نجم الشاشة الفضية
    Bay Damon'ı görülmek istediği şekilde, 9 metre yüksekliğinde gümüş perdede ayrıntılarıyla görmeye ne dersin? Open Subtitles كم ترغب في رؤية السيد ديمون بالطريقة التي من المفترض أن يرى بها في الشاشة الكبيرة مع غمازات إرتفاعهما 30 قدما ؟
    Şimdi bu para doğruca beyaz perdede harikalar yaratan insanlara ulaşacak. Open Subtitles الآن هذه النقود ستستقر بين أيدي التقنيين الموهوبين الذين يصنعون العجب على الشاشة الفضية
    perdede görecekleriniz, bir konser salonunda oturup müzik dinlerken aklınızdan geçebilecek çeşitli soyut görüntülerin resmedilmesidir. Open Subtitles ما سوف ترونه على الشاشة هو ..... مجموعة من الصور المجردة .....
    Bu arada, perdede bir fındıkkıran görmeyeceksiniz. Open Subtitles و لن ترون أي كسارة جوز على الشاشة
    Son perdede Rawitch'i sahnenin dışına taşı. Open Subtitles و من ثم نحمل رفيتش و هو ميت في المشهد الأخير
    Son perdede vurulmuştum. Çoğu casusun başına gelen de bu galiba. Open Subtitles لقد تلقيت رصاصة في المشهد الأخير و أفترض بأن ذلك يحدث لمعظم الجواسيس
    İkinci perdede, hayatının aşkıyla karşılaşınca ne yapacak? Open Subtitles ماذا سيفعل في المشهد الثاني حين يقابل حب حياته؟
    Dördüncü perdede, kibrimiz ile, aşırı güven duygumuz yükselirken, Irak ve Afganistan'ı işgal ettik. Ve beşinci perdede, küçük düşürücü bir karmaşanın içine daldık. TED وفي المستوى الرابع إرتقت غطرستنا وثقتنا المتزايدة التي دفعتنا لكي نجتاح العراق و أفغانستان وفي المستوى الخامس غرقنا في فوضى عارمة
    Dr. Peterson, ikinci perdede kafa travması var. Open Subtitles د.بيترسون لديك حالة جرح في الرأس في الستارة رقم اثنين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more