Seyircinin karşısındaki varlığımızı ortaya koyacak o tutkulu performansı sahneye koyabilmeliyiz. | Open Subtitles | لقد وصلنا حقاً أداء عاطفي أن يبرر وجودنا أمام هذا الجمهور. |
Kendi tasarımımız olan performansı artırılmış... bir helyum-neon lazer bıçağıyla desteklendi. | Open Subtitles | المركبة الغاطسة، معدّلَة لحَسَّن الأداء مشرط الليزرِ نيونِ هليومِ تصميمِنا الخاصِ. |
Evet görünüşe göre, performansı yeterli değildi. | Open Subtitles | أجل حسناً من الواضح أن أدائه يفتقر إلى الجدية |
Koç Rimsky, performansı geliştirmek için bu ne yapıyor? | Open Subtitles | الكابتن ريسكى يفعل ذالك من اجل رفع وتحسين مستوى الاداء ؟ حسنا أناسوفأجيب. |
İlk olarak, bu, Çin'in son 30 yıldaki ekonomik performansı. | TED | اولا انه اداء الصين الاقتصادي خلال الثلاثون سنة الماضية |
Dedektiften bahsetmişken, performansı çok inandırıcıydı ama bunun sebebi daha önceki işinde talim görmesiydi. | Open Subtitles | من الجدير بالذكر أن المحقق .... كان أداءه مقنعاً ولكنه كان يحظى بخبرة وظيفته السابقة |
Yapmalılar, ÇSY performansı ve mali performans arasındaki açık ilişkiyi gösterdim. | TED | أنه يجب عليهم ذلك، لارتباط الأداء بقضايا الحوكمة البيئية والاجتماعية وحوكمة الشركات بالأداء المالي. |
bilgi teknolojileri her sene kapasitesini, ücrete karşılık performansı ve bant genişliğini iki kat artırıyor. | TED | تكنولوجيات المعلومات تضاعف من سعاتها، أدائها التسعيري، نطاقها الترددي، كل عام. |
Chaplin'in ise bütün derdi, kendi performansı kendi egosu. | Open Subtitles | كل ما يهتم به شابلن هو اداءة ..... المسرحى |
Sana yüksek vazifelerinin performansı için benim gibi destekçiler gerekiyor. | Open Subtitles | بالنسبة لك لأجل أداء واجباتِك فانت تحتاج إلى مساعدين مثليّ |
Ancak bu imalat teknikleri otomotiv hız ve maliyetini havacılık performansı ölçeğine taşıyabilir. | TED | لكن يمكن لتقنيات التصنيع هذه أن تلائم سرعة السيارة وكلفتها مع أداء المركبات الجوية. |
Ve bu şeylerin performansı o kadar iyileştirilmiş ki eğer araçlar hakkında biraz farklı düşünürseniz bir şeyleri gerçekten değiştirebilirsiniz. | TED | وقد أصبحت أداء هذه الأمور جيدة جداً إذا قكرت قليلاً في المركبات بطريقة مختلفة، يمكنك حقاً تغيير الأشياء. |
felakete götüren çöküş Riski artırarak performansı artırmak çok kolaydır. | Open Subtitles | أنه من السهل جدا تحسين الأداء باتخاذ خطوات أكثر خطورة |
2 sigma artış sağlıyordu. Bunu daha iyi anlamak için, ders tabanlı öğrenen sınıfa bakalım ve medyan performansı eşik olarak alalım. | TED | لتفهموا ما يعنيه ذلك، لنلق نظرة على فصل المحاضرات الإعتيادي، ولنختر متوسط الأداء كخط فاصل |
Tüm sporlarda, teknoloji sergilenen performansı değiştirmiştir. | TED | غيرت التقنية مظهر الأداء في جميع الرياضات. |
Eğer performansı istediğimiz gibi olmazsa o zaman sen onun yerine gelirsin. | Open Subtitles | إذا لم يرتفع أدائه إلى المستوى المطلوب سيتم الاستغناء عنه وأنت يمكن أن تصبح القائد بدلاً منه |
Ya cinsel performansı konusunda endişelen adam skeci? | Open Subtitles | ماذا عن المشهد الهزلي للشخص الذي كان قلقا بشأن أدائه الجنسي؟ |
Michael'ın performansı için getirdiğimiz malzemeleri daha kimse geliştirmiş değil. | Open Subtitles | سنضيف الجديد على أدائه الذي لم يتطور البتة وسيتم تطويرة من أجل (مايكل) |
Bugünkü performansı iyi olursa onu çalışmaya sokacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأني سأحضره الى الورشة بناء على الاداء الذي يقدمه اليوم |
Başlamadan önce şunu söylemek isterim, bu performansı dört gözle bekliyordum diğerlerinden daha fazla... çünkü sizinle burada olmak beni canlı hissettiriyor. | Open Subtitles | قبل ان نبدا اردت القول كنت اسعى لهذا الاداء اكثر من اي شخص اخر لان كوني هنا معكم اشعر باني على قيد الحياة |
Başka hangi fiziksel etkinlikte -- lütfen golf demeyin, zor birşey olsun -- ileri yaştaki yaşlılar delikanlı performansı sergiler? | TED | هل يمكن ان يحدث هذا في اي نشاط اخر .. رجاءا لا تقولوا الغولف .. تحدثوا عن شيء اصعب .. حيث يوجد فيه اداء الشيخوخة .. كما كان الاداء في الشباب! |
Onun bu performansı, Emmy ödülüne layık görüldü... Gerçekten iyiydi! | Open Subtitles | أندلاع أداءه برز بحصوله على جائزة إيمي |
Cuma günü asıl performansı neden sen yapmıyosun? | Open Subtitles | لماذا لا يمكنك أن تقومي بالأداء يوم الجمعة؟ |
performansı tek bir şey dışında kusursuzdu. | Open Subtitles | كان أدائها كامل تماماً عدا شئ واحد تحديداً |
Chaplin'in ise bütün derdi, kendi performansı kendi egosu. | Open Subtitles | كل ما يهتم به شابلن هو اداءة ..... المسرحى |