Yetenek gösterisi, uzmanların seni haftanın sonundaki performansın için hazırladıkları atölye ve seminerlerden oluşuyordu. | TED | كان عرض الموهوبين يتألف من ورشات عمل وندوات واختصاصيين مهمتهم تدريبك لتطوير أدائك في نهاية الأسبوع. |
Yaşadığımız cinsel ilişkideki, tercihlerin, duyarlılığın ve performansın hakkında endişelenme. | Open Subtitles | أما البقية أؤكد لك أن أي سمة في علاقتنا الجنسية تخص مميزاتك , خصائصك و أدائك |
Dün geceki inanılmaz performansın için teşekkür etmeyi. | Open Subtitles | نسيت أن أشكرك علـى أدائك المذهل الليلـة السابقـة |
kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın. performansın çok öncesinde pratiğe başlayın ve performansın | TED | تدرب كثيراً، قبل الأداء بفترة طويلة في بيئة مشابهة لبيئة الأداء. |
Geçmişteki performansın, gelecekteki hareketlerini gösterir. | Open Subtitles | إننى أستند إلى أداءك في الماضي لتحديد تصرفاتك المستقبلية |
% 50 performansın artışı garipse, evet. Müthiş bir rekor. | Open Subtitles | ولكن الآداء أكثر من 50% انه أكثر من العادي |
performansın değerlendirilecek ve takımına döneceksin. | Open Subtitles | في انتظار مراجعة أدائك ستعودين إلى فريقك |
Ayrıca şunu da biliyorsun senin iş performansın bu bölümdeki kadın ve erkekleri de etkileyecek. | Open Subtitles | افهم أيضًا أن أدائك بالوظيفة ينعكس علي رجال وسيدات هذا القسم. |
Öngörü demişken, dosyanı okudum ama performansın veya polis hislerin ile ilgili sıra dışı bir durum göremedim. | Open Subtitles | بالحديث عن الإدراك قرأتُ ملفك وأنا لم أر أي شيء استثنائي عنك، أو عن أدائك أو عن غريزتك |
Yardımım olmadığında, bir kalpazan olarak performansın berbat. | Open Subtitles | بدون مساعدتِي، أدائك فظيع كمزوّر |
Bu sadece üniversitedeki performansın için değil. | Open Subtitles | هذا ليس بسبب أدائك الجيد فى المدرسة فقط |
Ve bu, senin performansın için de gerekli. | Open Subtitles | وسيزيد أدائك قيمة |
Bu yüzden okula gidiyoruz, egzersiz yapıyoruz, pratik yapıyoruz. Çünkü performansın başarıya ulaştırdığına inanıyoruz. | TED | لذا نذهب إلى المدرسة، نتمرن، نتدرب لأننا نعتقد أن الأداء يؤدي إلى النجاح |
Böylece işler bu süreç çerçevesinde ilerlediğinde, Fincher her zaman şöyle dedi "Bu, performansın köşelerini kum püskürterek yavaş yavaş yuvarlaklaştırıyor." | TED | لذلك ، رغم ان الامور سارت من خلال هذه العملية ، لذلك فأن فنشر يقول بأنها "عاصفة في قمة الأداء ." |
Eleştirmenler performansın aynı şekilde tekrarlanmasını isterler. | TED | النقاد يحبون أن يتكرر الأداء مرة تلو المرة بنفس الطريقة. |
performansın üzerinde çalışmazsan, nasıl işin uzmanı olursun? | Open Subtitles | إذا لم تدرس أداءك كيف تتوقع أن تحافظ على مستواك؟ |
Askıya alınmadan önce örnek gösterilecek bir performansın olduğunu biliyorum. Her şeyi doğru yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ أداءك كان مثاليا قبل أن يتمّ تهميشك أعلم أنك كنت تقوم بكل شيء كما يجب |
Kara Göl'deki performansın ilham vericiydi. | Open Subtitles | أداءك فى البحيره السوداء كان مثيرا |
"...iş performansın yerlerde" diyen sese odaklanıyorsun. | Open Subtitles | بصوت عالي ويقول أنك غبي وأدائك ضعيف |