"petrolü" - Translation from Turkish to Arabic

    • النفط
        
    • البترول
        
    • نفط
        
    • للنفط
        
    Dolayısıyla bu noktada, 1912 yılında, ham petrolü balina yağına ve biraz daha fazla kömüre tercih ettik. TED وبالتالي آنذاك، سنة 1912، اخترنا زيت النفط الخام بدل زيت الحوت وبعض المزيد من الفحم.
    petrolü ne için kullandığımıza baktığınızda, yüzde 70'inin taşıt yakıtı için TED وحين تنظرون إلى ما نستخدم النفط من أجله، 70 في المئة منه يستخدم كوقود للتنقل.
    petrolü daha verimli kullanmak suretiyle yarısından tasarruf edebiliriz ve bunu tasarruf edilen varil başına 12 dolar maliyetle yapabiliriz. TED بوسعنا أن نوفر نصف هذا النفط إذا استهلكناه بحكمة بتكلفة 12 دولار لسعر البرميل الموفر
    Hükümetin iznine gereksinimi oldu petrolü ve malzemeyi bir kanal açarak taşımak için. Open Subtitles انه يعرف انه سيحتاج تصريح من الحكومه لحفر فناه عبر المستنقعات لادخال المعدات ثم لاخرج البترول
    biz tasarruf edilmiş "sıfır-variller" in suudi arabistanıyız biz daha az petrolü, onların bize satmaya hazır olduklarından daha hızlı bir şekilde tüketebiliriz TED سنكون في الفعالية كالمملكة العربية السعودية مع النفط يمكننا ان نبدا باستهلاك نفط اقل اسرع من قدرتهم على خفض بيع النفط.
    petrolü aniden farklı bir bağlamda anladığımızda, bir "evreka" anı yaşayacaklar. TED لقد كانوا في لحظة ذهول عندما استوعبنا فجأة طبيعة النفط عندما يكون في شكل مختلف
    Fakat Amerikan şirketleri petrolü rafine etmeyi reddettiler. Open Subtitles الاتحاد السوفيتي والذي كان على استعداد لمساعدتنا ولكن الشركات الأمريكية رفضت تكرير النفط
    Ve bu küçük deniz samurunu elime alıyorum ve... ve... ve... tanker sızıntısından bulaşan petrolü temizliyorum. Open Subtitles وأمسح عنه النفط الذي إنسكب عليه من الشاحنة يجبُ عليكَ أن تقومَ بهذه الخطوة الآن. سأعطيكَ قطارة العين اللعينة.
    İnsanlar sorunun petrol olduğunu düşünüyor, ama bu doğru değil, petrolde sorun yok, sorun petrolü çıkardığımız suda, Open Subtitles الناس تعتقد أنه النفط ولكن هذا خطأ، إنه الماء الذي نستخرجه مع النفط
    Milyonlarca yıl boyu petrolü taşıyan bu su. Open Subtitles الماء الذي يختلط مع النفط منذ ملايين السنين، الماء العالق في قاع البحر
    petrolü sudan ayırdığımızda denizde kalan su, boktan bir sudan başka bir şey değil. Open Subtitles عندما نفصل الماء عن النفط ونعيده إلى البحر، يكون ماءاً ملوثاً
    Ama petrolü saklayalım, arabalarımıza koyarız. Open Subtitles لكن ادّخروا النفط فيمكننا استعماله في السيارات
    Üretim aşamasında ve nakliyede harcanan petrolü hesaba katmadık bile. Open Subtitles ناهيك عن كمية النفط المستهلكة خلال عمليات النقل
    Hala eski alışkanlığımız olan petrolü kullanmayı bırakmıyoruz fakat petrolün bulunması gittikçe zorlaşıyor. Open Subtitles مع ذلك ما زلنا نتعلق بتلك العادة القديمة, وهي النفط الذي أصبح إيجاده أصعب وأكثر غلاءً
    Devlet petrolü satar ve tüm parayı elinde tutar ve biz de ne istersek inşa edebiliriz. Open Subtitles الولايه تبيع النفط تحتفظ بكل الأموال ونحن نبني مانريده
    İnanır mısınız, petrolü temizlemekteki en etkili maddelerden birinin insan saçı ve hayvan kılı olduğu görülmüş. Open Subtitles هل تصدق أنهم أكتشفوا شعر الإنسان و الحيوان على أنه واحد من أشهر العوامل لتنظيف النفط ؟
    petrolü sadece, kasıntılı hastalıklar için hazırladıkları.. Open Subtitles إنهم فقط يستخدمون النفط ليضعونهُ على الجمال..
    Amerikalılar bizim için hayati önemi olan petrolü vermeyi kesti. Open Subtitles الامريكان قطعوا امدادات البترول لتدمير حياتنا
    Amerikalılar bizim için hayati önemi olan petrolü vermeyi kesti. Open Subtitles الامريكان قطعوا امدادات البترول لتدمير حياتنا
    Ama gerçek şu ki ortalama olarak bu yapışkan maddeyi petrole dönüştürmek Kanada'da bilinen petrolü çıkartmaktan üç kat daha fazla sera gazı kirliliği yapıyor. TED ولكن الحقيقة انه كذلك .. ان لتحويل تلك الصخور .. الى نفط سائل فان هذا الامر ينتج 3 مرات اكثر من غازات ملوثة تزيد من الدفيئة مما تنتجه عملية انتاج النفط التقليدية في كندا
    petrolü bu kadar yıkıcı yapan bu kimyadır. TED إنها الطبيعة الكيميائية للنفط التي تجعل منه مادة ذات تأثير كارثي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more