"pişman olacağı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يندم عليه
        
    • قد يندم
        
    • تندم عليه
        
    • ستندم عليه
        
    • نندم عليه
        
    • يندم عليها
        
    • نندم عليها
        
    • سيندم عليه
        
    pişman olacağı bir şeyler yapmadan önce onu bulsak iyi olur. Open Subtitles ولكن من الأفضل أن نجده قبل أن يفعل شيئاً يندم عليه
    Tamam, biri sonradan pişman olacağı bir şey söylemeden bilime dönelim. Open Subtitles حسنًا، لنعود للعلم قبل أن يقول أحدنا قولًا قد يندم عليه
    Daha sonradan pişman olacağı... acele bir karar vermesini istemiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles لا اريدها ان تتخذ اي قرار متسرع والذي تندم عليه لاحقا , تعلم
    pişman olacağı bir tercih yapmasından endişeleniyorum. Open Subtitles تحدد اذا ماكانت شاذة ام لا ؟ اخاف انها ستقوم بخيار ستندم عليه في يوم من الايام ؟
    Ben, ikimizin de pişman olacağı bir şey yapmadan önce buradan bas git. Open Subtitles اذهب من هنا قبلَ أن أفعل شيئاً نندم عليه كلانا
    Bence böyle bir şeyi öğrenen kişi çok sinirlenip sonradan pişman olacağı şeyler yapar. Open Subtitles اعتقد ان الرجل يغضب ويفعل اشياء يندم عليها لاحقاً
    Bizim hakkımızda ya da ikimizin de pişman olacağı hakkında tek kelime dahi etme. Open Subtitles ، و لا كلمة أخرى منا نحن أيضاً أو سنقول أشياءاً نندم عليها
    Han, pişman olacağı bir seçim yapmak üzere. Open Subtitles "الخان" على وشك اتخاذ قرار سيندم عليه.
    pişman olacağı bir şey yapmasın diye geldik. Open Subtitles لذا نحن هنا لنتأكد من عدم توقيعه على شيء قد يندم عليه
    Sadece pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyorum. Open Subtitles أنا ببساطه لا أريده أن يقول شيئاً قد يندم عليه
    pişman olacağı bir şey yapmasını engellemeliyim. Open Subtitles يجب ان اوقفه من ان يفعل شيئا سوف يندم عليه
    Birisi pişman olacağı bir şey söylemeden önce sakinleşmemiz lazım. Open Subtitles حسنٌ، يجب أن نُهدئ الوضع قليلاً قبل أن يقول أحدٌ شيئًا يندم عليه.
    pişman olacağı bir şey yapmadan önce, kime güveneceğini bilmesini sağlamalısın. Open Subtitles لابد أن تعرف بمن يمكنها أن تثق قبل أن تفعل شيء تندم عليه.
    Chloe, Lana'yı pişman olacağı bir şey yapmadan önce bulmalıyım. Open Subtitles (كلوي)، يجب أن أجد (لانا) قبل أن تقدم على عمل تندم عليه.
    Sonradan pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyorum sadece. Open Subtitles أنا فقط لا اريدها أن تفعل شيء ستندم عليه لاحقاً
    Bir kadının arkadaşının nişanında damattan daha yakışıklı olan arkadaşıyla sonradan pişman olacağı şeyler yapmak istemesi gibisi yoktur. Open Subtitles لأنه لا يوجد شيء مثل صديقة مخطوبة لجعل المرأة تفعل شيئاً ستندم عليه لاحقاً مع صديق العريس الأجمل
    İkimizin de pişman olacağı şeyler yaptırtma bana. Open Subtitles لا تجبريني على فعل شيء نندم عليه كلينا
    İkimizin de pişman olacağı bir şey yapmaya zorlama beni. Open Subtitles لا تجعلني أفعل شيئاً نندم عليه
    Ve yeğenimin pişman olacağı aptalca şeyler yapmasını istemem. Open Subtitles ولا أريد أن يفعل ابن أخي أشياء يندم عليها
    Makamından inmeden önce onu pişman olacağı bir savaşa girmesi için teşvik etmeliyiz. Open Subtitles علينا تشجيعه للدخول في حرب سوف يندم عليها
    - Hayır, ne olursa olsun birimiz pişman olacağı bir şey söylemeden önce çıkıp gideceğim. Open Subtitles ولكن أياً كان الأمر، سوف أغادر الآن فحسب... قبل أن تتفوه إحدانا بكلمة قد نندم عليها.
    John'un daha sonra pişman olacağı bir karar vermesine engel olacağım. Open Subtitles الموضوع بسيط. سأمنع (جون) من اتّخاذ قرار سيندم عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more