Bak ne diyeceğim, platformun sonuna kadar yavaşça benim önümden yürü. | Open Subtitles | حسناً، تمشي ببطئ عند نهاية الرصيف مباشرةً أمامي |
Diğer tek kontrol, platformun üstündeki el kumandası... | Open Subtitles | و التحكم الأخر فوق على الرصيف مع الصندوق اليدوي |
Bu platformun altındaki herneyse sizin nasıl Orban olduğunuzu anlatabilir. | Open Subtitles | مهما كان تحت هذا الرصيف قد يخبرنا كيف جئتوا لكي تكون على أوربان |
Siz ikiniz platformun emniyete alınmasına yardım edin! | Open Subtitles | انتم الاثنان ساعدوهم فى تأمين الحفار |
O yaratıktan uzak durmak için platformun altından geçmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الذهاب تحت الحفار لمنع هذا الشئ |
Ve bence bu platformun bu kadar büyük olmasındaki sebep, Zynga'nın Facebook'un üstüne daha başarılı bir şey üretememesi. | TED | وعدم قدرة زينغا على بناء أي شيء ناجح بمعزل عن الفيسبوك، وهو ما أظنه بأنه مؤشر رئيسي لسبب القوة الطاغية لهذه المنصة. |
Hatta, kilisenin içinde ibadet etmeleri için içeriye davet edildikleri ancak bunun yerine kendi ibadet yerlerine bakmak için yukarıdaki taş platformun üstüne çıkarılmalarını istedikleri söylenir. | Open Subtitles | يُقال انهم دُعوا للصلاه داخل الكنيسه, لكن بدلا عن ذلك ذهبوا لقمه المنصه الصخريه بحثا عن مكان عبادتهم الخاص. |
- platformun altından geçmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الذهاب تحت الحفارة |
Buluşma gerçekleşmeden önce platformun havaya uçurulması için bir hava saldırısı için emir verdim. | Open Subtitles | و انا قد أمرت بهجوم جوي ليدمر ذلك الرصيف قبل أن يتم النقل |
Tüm yolcular platformun kenarından uzak dursun? | Open Subtitles | هل بإمكان جميع المسافرين الابتعاد عن حافة الرصيف ؟ |
Giden yolcu kısmı üzerinden yönlendir onu platformun karşısında zıt yöne gitsin. | Open Subtitles | وتقوده إلى القطار المغادر وتذهب في الإتجاه المعاكس عبر الرصيف |
Dersten sonra platformun üstünde beni bekliyordu... çırılçıplaktı... ona sahip olurken onu boğuverdim. | Open Subtitles | ... وبعد انتهاء الدرس كانت تنتظرنى على الرصيف ... ... عارية تماماً ... ... وخنقتها ... |
Chambers Sokağı çıkışını kullanmalısınız, platformun tam karşısındadır. | Open Subtitles | اذهب للمخرج الآخر، في نهاية الرصيف |
Rayda çatlama var. platformun doğu ucuna 300 metre kala. | Open Subtitles | قضيب مصدّع، على بعد 900 قدم شرق الرصيف |
- Ve eğer kaçırırsan sola gider ve beton platformun içine girersiniz. | Open Subtitles | -ولو أخطأتٍ ، فستتوجّهين إلى اليسار، مُباشرة إلى الرصيف الاسمنتي. |
Ya gerçekten çok şanslıydılar ya da bombacımız platformun yapısal planını detaylı olarak biliyordu. | Open Subtitles | بحيث لا تأخذ معها كامل الحفار إما لأنهم كانوا محظوظين حقا ... |
Evet, platformun ışıkları. | Open Subtitles | نعم , هذا هو الحفار |
Carey, platformun altından gidiyoruz. | Open Subtitles | كاري , نحن ذاهبون تحت الحفار |
O akşam müteahhit seçimi ile bir bir görüşme yaptık, ve müteahhit bize platformun bizim çizdiğimizin yaklaşık yarısı kadarlık bir plan gösterdi. | TED | كان لدينا اجتماع ذلك المساء مع المقاول الذي اختاره أتى المقاول برسومات المنصة تقريبا نصف المساحة من التي قمنا برسمها |
..devasa kırmızı kadife platformun altında.. ..sessizce zaferinin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | المنصة الحمراء الهائلة فوق العرش متمتعاً بنصره في صمت |
Bence insanlar bir kez platformun ne kadar mükemmel olduğunu fark ettiklerinde uçmak isteyecekler. | Open Subtitles | أعتقد ان الناس يريدون الطيران عندما يدركوا مدى روعه المنصه |
platformun tüm sistemleri devre dışı. | Open Subtitles | نظام الحفارة مغلق |