"postaları" - Translation from Turkish to Arabic

    • البريد
        
    Kredi kartı dolandırıcılığını tespit edip spam postaları engelliyor ve diller arası çeviri yapabiliyorlar. TED تستطيع أن تكشف تزوير البطاقة الإتمانية وتمنع البريد المزعج وتستطيع الترجمة بين اللغات.
    postaları arkadaşındaymış ama arkadaşı, ona vermemiş. Open Subtitles صديقته كان معها البريد ولكنها لم تعطه إياه
    postaları arkadaşındaymış ama arkadaşı, ona vermemiş. Open Subtitles صديقته كان معها البريد ولكنها لم تعطه إياه
    Şimdi o postaları almak istiyorsunuz değil mi, Bay Kramer? Open Subtitles والآن أنت تريد ذلك البريد أليس كذلك، سيد كرايمر؟
    Kahretsin, bazı postaları bize geldi. Open Subtitles اللعنة، لقد حصلت على بعض من البريد الخاصة بهم أيضاً.
    postaları almak için dışarı çıkıyorum ve çok yüklü faturalarımız var. Open Subtitles فأذهب لأخذ البريد وأجد ديوناً كثيرة علينا
    postaları ulaştırmak adına, bir postacı olarak insanlara mektuplarını ulaştırmak üzerimde büyük bir baskı yaratıyor. Open Subtitles حتى مستوى البريد كساعي بريد, إنه ضغط كبير عليّ أن أقوم بإيصال رسائل للناس
    postaları okumaya ve mektupları cevaplamaya yardım etmeni istiyorum. Open Subtitles أحتاج لمساعدة في قراءة البريد و الرد على الرسائل.
    Birisi postaları okumayalı epey uzun zaman oldu. Open Subtitles لقد مر وقت طويل منذ أن قرأ شخص ما لي البريد.
    Yani, tüm o elektronik postaları yazarken aklından ne geçiriyordun? Open Subtitles أقصد, مالذي يدور في رأسك؟ عندما كنت تكتب لها كل تلك الرسائل على البريد الألكتروني
    Postacının bazen yanlış kutuya postaları koyduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles اوه,اتعلم ان الساعي في بعض الاحيان يضع البريد في الصندوق الخاطئ؟
    E- postaları ve EFT'yi buldum Open Subtitles وحصلت على رسائل البريد الالكتروني والحوالة المصرفية.
    Bunlar Bay O'Brien'ın banka hesap bilgileri ve bazı postaları. Open Subtitles هذه وثائق السيد اوبراين البنكية, بعض البريد
    Bu ışıklar tüm gece yansın, postaları buraya koy ve eğer yapabilirsen spor dergimi kimin çaldığını bul. Open Subtitles حسنٌ، آترك الضوء يعمل، وضع رسائل البريد هُنا. وإذا كان بمقدورك، حاول معرفة من سرق مجلة الرياضة الخاصة بي.
    Hayır, hayır. postaları yakman gerekiyordu. Open Subtitles كلا، كلا، كان من المفترض عليك أن تحرق البريد.
    Postacının bizim postaları bantlamamasına aldırmıyordum. Open Subtitles لم أكن أهتم عندما كان رجل البريد يربط مراسلاتنا برباط مطاطي
    postaları posta kutusunda birikiyordu, bu yüzden buraya geliyorum. Open Subtitles البريد كان متراكم في صندوقه هذا هو السبب الوحيد اللذي دفعني لأتي الى هنا
    Eve benim bakmam postaları almam, çiçekleri sulamam panik odasında taze çiçek olduğundan emin olmam gerek. Open Subtitles كل ما أحتاجه أن تتفقد المكان تتفقد البريد والمياه والنباتات تأكد من أن هناك زهور جديدة في غرفة الذعر
    postaları kapıya bırak, birine aldırtırım. Open Subtitles فقط أترك البريد قرب الباب. سأرسل أحدهم للأسفل.
    E- postaları güvenli bir VPN'den gönderecek kadar akıllı biri. Open Subtitles كان ذكيا بما فيه الكفاية لإرسال رسائل البريد الإلكتروني من خلال بروتوكول نفقي آمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more